Hani gelecektin, gelecektin bu yaz demiştin
Fakir evimizde iki meşrep bir pabuç olacaktık
Şöyle rakımızı açıp bakacaktık keyfimize
Yıllanmış turşunun yanına kıracaktık közde pişen midyeleri
Salatanın üzerine dolanırken halis zeytinyağı
Birde Trabzon ekmeği oldu mu,
Bakacaktık keyfimize özgürce
Sen hala gelmedin başımın belası

Hani merak ederdin çivili sandukamda nelerin olduğuna
Merak ederdin ama söylemeye cesaret edemezdin
Benim mahkeme suratım sana zindanları hatırlatırdı
Oysa ne fırtınalar kopardı ağlayan şu gönlümde
Bırakırdım kendimi yalnızlıkların kollarına
Bir içten gülücüğe neler vermezdim, neler
Ama sen hiç anlamazdın beni

Hani gelecektin, söz vermiştin
Bana sürpriz yapacaktın viranemin penceresinden
Bakar dururum ha geldin, ha geleceksin diye
Sadece yakamozlar göz kırpar bana uzaklardan
Alay edercesine martılar, bir oyana bir buyana
Hayallerim vardı gerçekleştirecek
Güneşi dolduracaktık avuçlarımıza
Dalgalarla yarışıp, kumlarla oynaşacaktık
Soğuk ayazında geceleri el dokuması kilime sarılarak
Mangalın yanında sabahlayacaktık
Ama sen hala gelmedin

Fikret malkoç