Benim yaradılışımda fevkalade olan birşey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk |
|
||||||||||
|
Senden gidişimle başlamıştı Sancılı, kanatarak İçime içime akarak Kaçıncısıydı bilmiyorum Önemsiz gitmelerin Senin koynun kalabalık Benim gülüşüme yer yoktu Söyledim Gönlüm cimridir benim Sevmez ki bölüşmeyi İnadı tuttu Olacak oldu İlk ayrılıkla başlıyor sevdalar Yarası da ilk ayrılıktan Zaman köz yangısı Sevgiyi boğan Issızlığı, çaresizliği bize bırakıp Tüketiyor hayatı bölüşmeleri Unutma Zalim, inanç- barış diye geldi Kirli ve bağıra çığıra- arsızca Zulüm kustu Sebebi ihanetti Ben de unutmam Ayrılığın ilk sebebi ihanetti İkincisi ihanet Üçüncüsü ihanet Sonuncusuydu sevdayı nasırlaştıran yüreğimde Biliyorum İyileşmeyecek yaram!.. Sense hatırlamayacaksın Belki Zümrütün çiçekleri de hatırlanmayacak artık Yoksunluktan, kanmışlıktan Utanç ve vebal içinde babaları Mevlana’yı- Yunus’u unuttuklarından Işıklarına küresel is bulaşınca Kararmış dünyaları Analarsa şüphe ve acılarla gidecek yanlarına Ağıtlar yaka yaka Yeşilin yakılması günahtır bilirler Ama susacaklar hep Çaresizlikten Benim sana sustuğum gibi. Daha dündü Telafer kırımı Unutuldu, kimse ağlamıyor Unutursak herşeyi Daha da kötü olacak gelecek Yoksuldan alıp aç a/gözlüye veriyorlar Millet açlıkta eşitlenecek Ayakkabı oyuncağı varmış Heykele atılandan sağlamca Şimdi sahipsiz miş Oradan artakalan Zalime susup ölüme ağlayan Yasayı, hakkı unutan Zulmü haketmez mi Bilirsin Yürek ve toprak Ayrıkları kaldıramaz Küçücük bir çizik kabuğu kaldırırsa Sonra Kan tutar Beni kanattığın gibi Kimsesiz çiçekleri yoldular Tanrı nereye gitmişti o zaman?! Şimdi nasıl karşıladı bilmiyorum Adalet neredeydi... Ücretini almıştı önceden Karanlık kirli elleri tutup kırsın diye Oysa şimdi Öteki çiçekleride yolacaklar Korkuyorum Senin kalabalığından bulandığım gibi Günah değil mi? Ama sen korkma ! Sor bana…. Yüreğimi söktüğün gün aklımı yitirişimi sor Deliydik ikimizde Başka Oysa şimdi… Sendeki kalabalığı sevmiyorum Özledim Buruk, ter ve tütün kokan tenini Öpesim geldi… huysuz benlerini Yaban, bozkır rengi Sen de bana günahsın şimdi Aah!.. Ay saklanmış saçların Alnı açık- yalnız mısın Benlerine göz Gözlerine nem düşmüş Hayalmisin nesin Gözlerimdesin Anımsayamadım Düş kurmazdım hiç Gerçektin ,öyle mi... Yüreğimin yetimliği Senden mi? Biliyorum hep yalnız kalacaksın Yüreğinde kimselere yer yok Sevgi arsızı gönlün Utanır hale geldiğinde mecalsiz olacak Beniimse aklımdan çıktı- çıkacak Görüyorsun hastayım şimdi Defterini dürdüm sevdamın Bırak ağrılarım artsın İlaç değil istediğim Susturun zalimleri, yokedin öldüren ışıkları Çocuklar ağlamasın Gülüşleri karanlığa ışık saçsın Bir huzmesi gözlerinin payı Gün açsın, toprak kabarsın Albız da benim canımı alsın Huzmene karışmak için Ildız olup göğe uzanayım Aktenim serinlesin diye Bolkarlar’a karılsın. 10.1.2009 © ILDIZ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © H Müşerref Bayhan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |