Konuş ki seni göreyim. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Sevdiğimin gözyaşındaki acıda aradım ölümü Bir yamaçtan süzülürcesine iki inci oturdu kirpiklerinin iç yüzüne acı vardı, nedenler vardı, sevgi telaşı vardı hepsi ayrı ineler saplandı yüreğime elini elime aldım elini elime aldım ben senin için varım dercesine gülümsedi kör bir kuyuya düşmek üzere gözyaşı gül açtı yanakları gülümsedi titrek dudakları ne çok sevinmiştim sevinmesine ve nice fedakarlıklar doğurdu bu sevinme… bir senaryo sandım oynanan oyunu yıkıldım yıkıldım inançlarımın anlık acizliğinde bir şimşek çaktı, ölmüş şüpheme can verdi sırçalaşan onurum dağıldı, ellerim kan bilinmezlikten bir meteor düştü yüreğime kanadı beynim bıktı düşüncelerim inanmaktan yağların hep üzerinde yüzmesi suyun derinliklerde de yaşam olduğunun bilinçsizliğidir bir izi vardır her adımın hiç bir gizi gizlemeye yetmez karanlıklar tufanlar tozunu silmeye yarar gizlenmiş izlerin güvenme güneşi görünce suyunu salar, biter karlar sanma bazı gizler ölenle ölür dil ne kadar suskun olursa olsun ne kadar düğümlü olursa olsun bir gün çözülür evet silinmeyen bir izin anısı saplandı beynime işte o izde saklı tüm gizler oyun belki tasarımsız belki senaryosuz oynandı o oyundan doğdu yürek ağrımız. bir bıkkınlık yara açtı yüreğimde açılan yaradan bir umut kanamakta bir köşede ortalıkta kalmış namus ağlamakta sevdiğimin inci gibi kirpiklerine oturmuş gözyaşında aradım ölümü hıçkırıklar boğdu telefonumun sesini tatlı hayallerin yok oluşunda üzgünüm üzgünüm şikayetlerinin gözyaşında üzgünüm kötü düşüncelerin haksızlıklarında mutluluğunun gözlerinde ışık olmuş bakışlarında üzgünüm üzgünüm umutsuzluklarında üzgünüm artık sensin uykusuzluklarımdaki ufuksuzluk senin üzgülerindir gündüzlerimin güneşsiz kalışı bir gün bulutlardan düşeceğim beklemediğin sokağa birer çay isteyeceğim karşıdaki bahçeden birden dökeceğim çayı bardaktan bitmiş umutlarıma sensizliğin acısından birikmiş gözyaşlarımı dolduracağım boş bardağa tüm acıları bir nefeste içip öleceğim bedenim sana kalsın ben tekrar bulutlara döneceğim Sevdiğimin gözyaşındaki acıda aradım ölümü Bir yamaçtan süzülürcesine iki inci oturdu kirpiklerinin iç yüzüne acı vardı, nedenler vardı, sevgi telaşı vardı hepsi ayrı ineler saplandı yüreğime elini elime aldım elini elime aldım ben senin için varım dercesine gülümsedi kör bir kuyuya düşmek üzere gözyaşı gül açtı yanakları gülümsedi titrek dudakları bittim bu düşüncelerde içime gömerek acıları Rahim Recep Akdora
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © rahim recep akdora, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |