..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Bilim Kurgu > Naz




24 Şubat 2009
Gri Dünya - 1  
Naz
Evet çok komik şeyler yaptığımız oldu orada... Tanrı bize gerçekten kızdı çünkü artık bizim aptallıklarımıza daha fazla dayanamadı. Onun düzenini bozuyor kendimizi onun yerine koyuyorduk… Aslında hiçbir zaman bize ait olmayan şeyleri birbirimizden almaya çalışıyorduk.


:AHIF:
Sima ve dedesi Aras yine bir akşamüstü yürüyüşüne daha çıkmışlardı. Hafif oksijen başlıkları vücutlarının bir uzvuymuşçasına alıştıklarından rahatsızlık duymuyorlardı. Hem zaten nefes alıp verebildikleri sürece sorun yoktu. Sima neşeyle kupkuru ve tozlu topraklarda hoplayıp zıplıyor, yeni öğrendiği şarkıları dedesine söylüyordu. Henüz yedi yaşındaydı, karakter ve beceri testleriyle gelecekteki görevi çoktan belirlenmişti, haftanın iki günü okula gidiyor, arkadaşlarıyla birlikte onlara göre hiç de can sıkıcı olamayacak kadar eğlenceli olan oyunlarla karışık temel eğitim dersleri alıyordu. Çocukluğunu yaşayabilmesi için diğerleri gibi on bir yaşına kadar özgür bırakılmıştı. Ondan sonra teknolojik devrimin son noktası olan üç senelik görsel hafızaya dayanan eğitimi başlayacaktı. Ve o üç senenin ardından yıllarca okul kapılarında sürünenlerden çok çok daha bilgili bir halde mezun olacaklar, görevleri ne ise onu yapacaklar, verimlilikleri düşmeye başladığında mutlu bir emeklilik hayatına devam edeceklerdi.
Sima tozlanan botlarını eğilerek elleriyle öylesine temizledikten sonra uzanıp dedesinin elini tuttu ve göğe bakarak yürümeye devam etti. Altında fazla kalınırsa insanı haşlayacak kadar güçlü iki güneş açılarını değiştirmişler ve birbirlerinin tam zıttı yönlere ilerliyorlardı. Sanki aklına bir şey gelmiş gibi duraklayan Sima dedesinin takma bacağına gizli bir bakış fırlatmış sonra o kocaman yeşil gözleriyle onun yüzünü incelemeye başlamıştı. Aras onun bir şeyler sormak istediğini anlamış ama o sevimli kıvranmalarını biraz daha izlemek için tepki vermemişti. Evet kabul ediyordu biraz aksi bir adamdı…
“Dedeciğim…”
“Söyle canım.”
“Şey…”
Bir anda heyecanlanarak minik parmaklarıyla gökyüzünde tam tepelerinde duran minnacık gri topu işaret etti. Aras bununla ilgili bir şeyler soracağını tahmin etmiş ama aldırmamıştı. Ne de olsa sadece bir torunu vardı ve belki de bu anlar onun hatırlayacağı son konuşmaları da olabilirdi. Her ne kadar ona hayatını bağışlasa da bu yeni gezegeni sevememişti. Evi, ailesi burada olabilirdi ama o buraya ait değildi… O hasretini çektiği ölmüş bir gezegenin canlı şahidiydi. Yaşlılık böyle bir şeydi herhalde diye geçirdi içinden. Evini özlemişti, imkansız olduğunu biliyordu ama yine de öldüğünde karısının yanına gömülmeyi hayal ediyordu... Torunun sesi düşüncelerinden sıyırmıştı.
“Neden oraya gidemiyoruz dedeciğim?”
Aras yaşanan felaketleri düşününce birden göğsünün daraldığını hissetti ve kuru zeminin üzerine dikkatlice eğilip oturdu. Sima da hemen yanına geçti.
“Orası artık yaşayabileceğimiz bir yer olmadığı için gidemiyoruz tatlım.”
“Ama resimlerde çok güzel görünüyor. Annem eskiden oranın cennet olduğunu söyledi. Tanrı bize kızıp orayı yok etmiş, doğru mu?”
“Öyle de denebilir tabi…”
Aras hafifçe başını sallayarak kızının muhtemelen Sima’yı bir an önce başından savıp biraz da söz dinleyebilmesi için ona böyle söylemiş olabileceğini düşündü. Torununun pek laftan anladığı söylenemezdi. Yedi yaşındaki bir kız çocuk için fazla zeki ve özgürlüğüne düşkündü. Boşuna ona keşif gücü programını layık bulmamışlardı. Merakı bir kedi kadar başını derde sokabilirdi.
“Peki Tanrı size neden o kadar kızdı ki? O fotoğrafların ve filmlerin hiçbirinde dışarı çıktığınızda bu başlıklardan takmıyormuşsunuz. Ama çok komik acayip şeyler takıyormuşsunuz bazen kafalarınıza.”
Kıkırdayarak Aras’a doğru eğilip ellerini başlığın izin verdiği ölçüde çenesine dayamaya çalıştı.
“Evet çok komik şeyler yaptığımız oldu orada.” dedi Aras, bir süre durakladıktan sonra devam etti.
“Tanrı bize gerçekten kızdı çünkü artık bizim aptallıklarımıza daha fazla dayanamadı. Onun düzenini bozuyor kendimizi onun yerine koyuyorduk… Aslında hiçbir zaman bize ait olmayan şeyleri birbirimizden almaya çalışıyorduk.”
Aras yüzünü buruşturarak devam etti. “Savaşıyorduk.”
Duyduğu kelime yüzünden şaşkınlıkla irileşen gözlerindeki o masum korku Aras’ı yine güldürmüştü. Çocuk olmak gerçekten çok güzel olmalıydı, üstünden epey zaman geçtiğinden hatırlayamıyordu.
“Ama dede, savaş yasak…”
“Eh, evet. Ama o zamanlar değildi.”
Sima’nın gözleri daha da irileşmişti.
“İnanmıyorum!”
“Bazen bende inanamıyorum.”

.Eleştiriler & Yorumlar

:: komik..
Gönderen: Levent / , Türkiye
10 Mart 2009
yazı değil komik olan.. hikayeyi gülümseme ile okudum ama yazı komik değil. güzel bir mini öykü.. komik olan AFY nin yorumu. farkında mı acaba yazarı yapmakla itham ettiği şeyi kendisi yazara yapıyor. okumadığı birşey hakkında yorum yapıyor. bir an için okudu ve okuduğunun üzerine bu yorumu yaptı diyelim; okuduğunu yanlış anlmışsın AFY.. yazar burada kendilerini tanrı yerine koyanların yarattığı felaketi işaret etmiş.. yazar müslüman olmak zorunda değil, yazar herhangi bir tanrıya inanmak zorunda da değil, yazar sizinle aynı değerlere sahip olmak zorunda da değil. Yazarın yazdığı hikayeyi beğenmez ve eleştirebilirsiniz ama yazarı sizin bakış açınızı paylaşmıyor diye haddini aşmakla itham etmek haddinizi aşmaktır. yazar arkadaş size karşı yumuşak cevap vermiş, kendisini SABRINDAN dolayı takdir ediyorum.

:: ?
Gönderen: Naz / , Türkiye
3 Mart 2009
Bu sadece bir hikaye, bir kurgu... Kendinizi komik duruma düşürmeyin. Burada kimin inancının ne derece olduğunu sizinle tartışmayacağım AFY. Kendimizi Tanrı'nın, Allah'ın yerine koyuyorduk derken bunu hakaret olarak değil acizlik olarak algılamanızı dilerdim. Hem zaten yazıyı okumadan yorum yapmanız da ne kadar anlayışsız ve ne kadar önyargılı olduğunuzu apaçık gösteriyor. Her neyse, yorumunuz için yine de teşekkürler.

:: slm
Gönderen: AFY / , Türkiye
2 Mart 2009
tanımadığınız ve tanımaya bile çalışmadığınız ALLAH hakkında (Tanrı bize gerçekten kızdı çünkü artık bizim aptallıklarımıza daha fazla dayanamadı. Onun düzenini bozuyor kendimizi onun yerine koyuyorduk)bu denli mesnetsiz cümleler yazmanız hangi dinden olursanız olun yadırganır.bu genel bir görüştür.tanımadığınız, hakkında araştırma yapmadığınız için bunları yazmaya hakkınız yoktur.vardır diyorsanız eğer bu da kendinize karşı haddinizi aşmanızdır.bilinen isimleri dışında bilinmeyen yine belki bir o kadar daha fazla ismi bulunan ALLAH tahammülsüzlük göstermez. çünkü ALLAH ın bir ismide SABIR dır.ve kusura bakmayın ama,eğer ALLAH tahammülsüzlük gösteriyor olsaydı,bu yazınıza dayanamaz tahammül ederdi.eleştirime bir kul olarak tahammül etmeniz dileğiyle.sağlıcakla kalın.

:: slm
Gönderen: AFY / , Türkiye
2 Mart 2009
yazınızı okumadım.ancak




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Enkaz [Şiir]


Naz kimdir?

Henüz amatörüm.

Etkilendiği Yazarlar:
Stephen King, Stephenie Meyer, Tess Gerritsen, Jean-Christophe Grange, Dean Koontz,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Naz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.