"İnsanların bazen neye güldüklerini anlamak güçtür." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Filistin de ise durum farklımı, hayır. Halkın seçimlerde Hamas'ı kurtarıcı olarak seçmesi ABD'nin yeniden demokrasi(!) ortamı oluşturmasına sebep oldu. Hamas'ın İsrail ile ilişkileri düzeltmesi gerekirken tam tersi bir durumun ortaya çıkması Filistin'i savaşın içine iyice çekti. ABD yine demokrasi(!) kılıcını çekip El-Fetih ve Hamas arasına yerleştirdi. Artık Filistin de yeni bir savaş vardı, adı da El-Fetih-Hamas. Ortadoğu'yu Lübnan ile İsrail arasında vuku bulan rehine asker olayından dolayı yine çalkantılı bir dönem bekliyordu. İsrail bir vatandaşının uğruna binlerce Lübnanlıyı öldürmek için tereddüt bile etmemişti. Birleşmiş Milletlerin duruma müdahalesine bile aldırmayan İsrail, dünyanın gözleri önünde binlerce masum Lübnan vatandaşının üstüne top ve mermi yağdırdı. İsrail'in tüm dünyaya verdiği mesaj "Benim vatandaşımın dünyanın en değerli insanıdır" imajı idi. (Ya ülkemizde şehitlerin değerini kim ödüyor?) İşte demokrasi anlayışı İsrail'in bu olsa gerek. Ve Türkiye. Son günlerde ülkemizde oynanan oyunlar hiçte farklı değil. Demokrasi (!) adına halkımızın arasına ekilen nifak tohumları gün geçtikçe etkisini daha da giderek artırmaya başladı. Bunun adı ülkemizde seçim propagandaları olarak nitelendirebiliyor. Kaynaklarının nereden olduğu belli olan sivil toplum kuruluşları adı altında ülkenin demokratik yapısına bürüneceği safsataları ve en önemlisi Türkiye'ye Irak'a sınır ötesi operasyonu yapma zorunluluğu yüklenmesi ülkenin birliğini bozmak isteyenlerin bir demokrasi(!) oyunudur. Bugün, İsrail’in Filistin’de yapmış olduğu soykırıma karşı duygusal davrandığımızdan bahsediliyor. Amerika’nın Birleşmiş Milletler toplantısında “İsrail’in kendini savunma hakkı vardır” demecinden sonra Birleşmiş Milletlerde İsrail’i kınayamadı. Bizlerin artık kınamanın ötesinde bir şeyler yapması gerekiyor. Ateşkesin ilan edilmiş olması bu durumun burada kapatıldığı anlamına gelmemelidir, gelmeyecektir. Tüm dünya bir an önce bu uykudan uyanmalıdır. Bir yerlere Bayrak dikmekle artık güçlü olunmuyor. Güçlü olmak dengeleri belirlemekle olur. İçimizdeki hainlere dikkat edelim asıl önemli nokta burası. Dışarıdakileri zaten çok iyi biliyoruz. "Unutmayalım güneş yarın bizim üzerimize doğmayabilir." Yusuf Nuyan
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yusuf Nuyan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |