Öyle yaşamalısın ki ölünce mezarcı bile üzülsün. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Sinirinden hyçkyrarak a?lady?yny duyuyorum... Sesi çok uzaktan gelmiyor, içinde bir ?eyleri yitirmenin acysy öylece bo? gözlerle bakyyor etrafyna, görebiliyorum. Görmem, hatta onunla beraber benim de içimde bir yerin “cyzz” etti?ini hissetmem, ona yardymcy olmama yetmiyor. Neyi yitirdi?ini çok iyi bilmek, oturdu?um koltu?un kollaryna syky syky tutunmama neden oluyor. Çaresizlik, bu duygudan nefret ediyorum. Hayatyn ba?ynda olmasyna, istedi?i an syfyrdan ba?layacak enerjisi ve gücü olmasyna ra?men, ortalama her Üçüncü Dünya Ülkesi genciyle ortak bir yazgyyy payla?yyor: mezuniyet sonrasy, uzun dönem ya?anylan bir baltaya sap olamama sendromu. Durumunu biraz daha dramatize edebilirim; bu ?ekilde kendimi daha iyi hissedebilirim belki ama o üzülmüyor bile artyk. Ya?ady?y en yo?un duygu, mutsuzluk. Son bir yyldyr ona “ Nasylsyn?” diye sormadan önce, öylesine bir hatyr sorma için bile iyice dü?ünmem gerekiyor. Aldy?ym tek cevap, “Mutsuzum tabii ki, nasyl olmamy isterdin?” Oysa üniversite yyllarynda, kendimi ne zaman azalmy? ya da etrafa saçylmy? e?yalar gibi hissetsem, onun gözlerine bakardym. O, gözlerinin içine ne kadar uzun bakty?ymy fark edemezdi bile. Sahibinden gizli o gözalty anlarynda ruhumu, onun baky?laryndan yayylan pozitif elektrikle de?arj ederdim. Saatlerce oturup, üzerine cepler dolusu hayaller kurdu?umuz: “her ?ey çok güzel olacak, hele bir okul bitsin” günlerinin ölümden sonraya kaldy?yny adamakylly kavramak azymsanacak bir mutsuzluk sebebi olmasa gerek. Kendin olmak, her ?ey olmak, hiçbir ?ey olmak, ille de bir ?ey olmak... “No woman, no cry”, senin dedi?in gibi, ‘Hayyr kadyn, a?lama’ demekmi?. Ben yanylmy?ym. Fail-i meçhul bir ölünün izini sürmekten daha zormu?, hayallerini gerçekle?tirmek ya da ona denk, her neyse! Geçen gün tek gözlü adama rastladym. Elini cebinden çykarmady?y iki dakika boyunca, -aylarca içinden çykamayyp, gri hücrelerimizi kitap sayfalarynyn üzerinde byrakyp uyuyakaldy?ymyz- “iktidar ve synyf ili?kisini” benim için o denli gerçek kyldy ki, o yanymdan ayryldyktan sonra geride byrakty?y duvara çarpyp otuz tane gri hücremden daha oldum. Bay Tek Göz, sizin için süpermarkette patates seçmek kadar kolay oldu de?il mi istedi?iniz gibi bir i?e, istedi?iniz zaman yeni bir nedenle güdülenmi?, yeni bir “ben”e sahip olmak? Kaç tane, ?ansly insan var bu ülkede? Niye sizin synyfynyzdan olanlar için elleri ceplerinde, tatil günlerinde deniz kenarynda yürüyü?e çykmak kadar keyifli hayat da di?er synyflara ait olanlar için elektrik tellerine takylyp ölen ku?lary pencerenden izlemek zorunda kalmak kadar dayanylmaz ve can yakycy? Hem siz, kysa süreli, ömür boyu üzerinizde çok büyük tahripler yaratabilecek bedelleri ödemeden, bir kimlikten kolayca syyrylyp di?erine bürünebildiniz de?il mi? De?il mi, de?il mi, de?il mi Bay Tek Göz? Üzgünüm, yoksa ba?ynyzy çok mu a?ryttym? Yine migreniniz tutmu?tur, kafanyzy bilgisayarynyzyn monitörüne geçirmek istemi?sinizdir eminim... Umurumda bile de?il! Ruhunu satmy? birinin, acy çekmesi dü?ünülemez bile, ben öyle ö?retildim. Yoksa üzerinize çok mu gidiyorum, bu son bir buçuk yyldyr, ya?ady?ym hayal kyrykly?ynyn acysyny sizden mi çykaryyorum acaba? Ben bu ?ehre çakylyp kalmy?ken; baky?larynda ate? böceklerinin uçu?tu?u birçok arkada?ym, de?il bu ?ehri, bu ülkeyi tamamen terkedip gitmenin yollaryny bulmaya çaly?yrken, izin verin de o kadar olsun! Kanatlaryny, ya?amyny idame etmesine yetecek parayla takas etmeyi dü?ünen o çocuk gibi ben de kafamyn içindeki uçurtmalaryn iplerini elimden kaçyrmak üzereyim. Eminim S.S.C.B da?ylmadan önce üniversiteye giden birçok genç kadynyn da ilk be? yyllyk kalkynma planlarynda synyr kom?usu ülkeye beden i?çisi olarak göç etmek yoktu. “Aman ne komik!” de?il mi? Bana, yine tepemin üzerinden bakty?ynyzy görebiliyorum, kanymy donduruyorsunuz. Sizin, ta?yyycylaryndan sadece biri oldu?unuz bu “ne idü?ü” belirsiz sistem, bilerek ya da farkynda olmadan kendi canavaryny çoktan olu?turmaya ba?lady bile. Vah?i kurallarynyzla, ahlakdy?y tutumlarynyzla, hayallerini, güzel bir dünyaya olan inançlaryny gasp etti?iniz tüm bu genç soluklar ?imdilik geriye çekilmi?, sinmi? gibi gözükseler de bir gün gelecek kö?e bucak kaçmaya çaly?aca?ynyz kabusunuz olacaklar. Herbirimiz, devasa fillerin gövdelerinde derin delikler açan ta?lary atan Ebabil ku?laryna dönü?ece?iz. Olur mu olur. Derin pikeler yapyp, tek tek ölüm anynda yüzlerinizin aldy?y ifadeleri yakyndan görmek için ?imdiden sabyrsyzlanyyorum. Belki, yeryüzünde kalmam gereken sürenin sonuna kadar, vaktimin ço?unu “ne zaman?” diye kendime sorarak geçirmek zorunda kalsam bile, o anyn hayali bile kendimi iyi hissetmeme yetecek. Bakyn ne kadar da tok gözlüyüm. Siz, benim hayatymy i?renç ayaklarynyzla ezip geçseniz bile, benim mutlu olmam için, sadece sizin ölüm anynyzy dü?ünmem bile yetiyor. Lale, son kitabynda ?eyh Galip’ten yapty?y alyntyda ne demi?ti: “ Tedbirini terket- takdir tanrynyndyr-sen yoksun- bütün o gördüklerin-senin vehmindir, senin ?üphendir.” Sykyldym, anlat anlat siz hiç de?i?miyorsunuz. En iyisi gidip, Lale’yle biraz laflamak! Melike Diler melikediler@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Melike Diler, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |