YÜZÜNÜ ISITIK BERABERCE ayakların üşümesin diye annem bataniyeye sardı tombiş ayaklarına gözyaşını sildi ara ara akan sakladık mendilini boğazına bağlanan gazlı bezi yıkadım aslında ilk önce yıkamak istemedim mikropludur dediler annemi üzmemek için şöyle bir sudan geçiriverdim kutu yaptık sana altın kutusu içine kestiğimiz saçlarını koyduk ben açarken bir kaç tanesini düşürdüm oysaki yaşarken nasılda kızılır o saçlara saçını bol bol okşadım damla hiç hoşlanmazdı dedi ama ben cansız vücudunda tek sıcak olan saçlarını okşamayı çok sevdim dedem ilk önce sana baktı baktı sonra dayanamadı oğlum diyip saçlarını okşadı annem aşkım dedi dedi öptü seni hemde dedemin önünde oh olsun hiç gitme istedim avuçlarımın içinden 15 dakika dediler dünyalara bedelmiş dakikaların değeri suratıma tokat gibi indi ara ara saate bakışlarımda gözlerini bir açtım bir kapadım güzel güzel baktın bana bense hainlik yaptım içim yandıkça kapadım gözlerini geceleri rüüyama gel diyorum çok işin var galiba ya da bizi üzmek istemiyorsun şimdilik ama ben senin resimlerine baktıkça huzur buluyorum baba ne çok sevenin varmış hep babalarmı gurur duyar bende senle guru duydum mekanın cennet olsun demiycem bilirsin ben inanmam böyle şeylere aslında ne desem boş beraber geçirdiğimiz zamanlar avutacak bizi belki birisi babasını doya doya öptüğünde senin tombiş yanakların aklımıza gelicek