Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapısı değil bu kapı. / Nasılsan öyle gel. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
giz ten ruh aşk acı üç harfliler cehennemi pay almak düştü çekirdeğinden ve çekmek en kuytu zerrelere kadar ... vurdu en deli yanlarımı sakladım gölgesini adının sırrını taşımak ve harfleri biraraya getirememek kabuklar örttü üstüme perdeler pencereler nihayet koca bir ev ve sırrına gark olmuş bir dünya ayırdı GİZ'in beni hayattan ... ne yüreğimin gölgesi gözlerin ne yorgunluğun yılgınlığın yıkılmışlığın titrettiği ellerin değmedi yüreğime adını haykırmaktan korkan kalemim ve ayaklarım dünyanın en ağır yükünü üzerine sırtlanmış mecalsiz ayaklarım ve her nefeste sevdayla titreyen mühürlenmiş dudaklarım hasretle ulaşacak 25. saatlere TEN'inin hasreti kavuracak bedenimi ... karabasanlarla başlayan kara delikli uykular ıssızlığın işkencenin çöktüğü bu ev yalnızlığın rengi sinmiş duvarlar zifirini üstüme yatırıp kaybolur yüreğimdeki çocuk korksa da laf dinlemez uslanmaz bekler gölgeleri karabasanları heyhat sancıyla sarsar RUH'umu gelmeyişleri ... ilk harflerini düşürdüğün yüreğim ve sesim anahtarsız kilitlenmişliğiyle ve şehir kendime ısmarladığım yitik bir şarkı sensizliğe yeminle başlayıp yine seninle biten sana dair bir şiir demli bir çay ve her nefeste and'a rağmen bırakılamayan böyle bitirilir bu şehirde aşklar bitiyordu bitmeli bitmiyor bir harf bir cümle bir mısra birşeyler eksik hep çıkmaz sokaklarına varıyorum şehrin sensizlik bilmecesinde avuntusuz dönemeçler kalıyor kayıyor ayak izlerimin altından tükettiğin yüreğim AŞK'ını terketmiyor ... son nefesime bir adın/m kala toplayıp yıkıntılarını harabemin bavuluma sıkıştırıp yalnızlığa koşuyorum sen/li yaşamak gurbetim sen/siz yaşamaya çalışmak keskin hançer farketmiyor uzaklık en bilinmezde yolun en ucunda hangi virane şehir varsa oraya sürüklüyorum bedenimi senden kaçıp sen/siz/likten kurtulmak için çırpınıyorum düşürdüğün ardına bile bakmadan çekip gittiğin dipsiz kuyularda can çekişiyorum aşkın demli fotosentezlerine alışmış yalnızlığı üzerime abanmış yalnızlığı koluma takıp ACI'yla sarsılıyorum her solukta . sevdandan avuçlarıma kalan tek hatıra ve sevdayı unutmamanın tek çaresi tek hecesidir acı ...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Zülal Zeynep, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |