Öküzün rengini dışında, insanın rengini içinde ara. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
En büyük düşmanın uzaklar olduğu, yollarında her saniye beni uzağına attığı gerçeği ile koyun koyuna yatmam çok mu kolay olacak ? Gözlerimi mi kapatacağım hayaline bile, arkamı mı döneceğim, önceden baş tacı yaptığım sevgini şimdi gittiğin yollarda ayak altı mı edeceğim kulaklarımı mı tıkayacağım yüreğimin çığlıklarında…Sevgini sadece sesten ibaret olduğunu söyleyenlere inanıp sus pus mu olacağım dillerimi mi yutacağım en derin yerlere gömercesine sesimi… Şimdi ne yapacağım?Ne yapılabilir ki ölen birinin arkasından giden biri için ne denebilir ki herkes her şey gidebilir ama kelimler gitmesin benden … Herkes için farklı bir ben yaratmadım bir ben vardı bende özümde beni var eden gerçeği yaşatan… Herkes farklı olsa da değişmez kanunlar vardı sevgiden vazgeçilmez gibi… Vazgeçemem sevmekten olmasa da sevdiğim , ben onsuz başka yaşamlara gidemem misafir olamam yüreklerde… Doku nakli yapılmış gibi uyuşmayan bir yürek bir bedenden ibaretim senden sonra … Okumayacağın kelimelerimden ibaretim… Kelimelere bile bu kadar sırtını dönebildiysen ve sırf üzülmeyeyim diye kalacaksan; o yola ben çıkarırım seni bavulunu ben toplarım elbiselerindeki kokunu içime hapsedercesine, eline bavulu vermem bile ben taşırım sen giderken ödemem gereken son borç için değil çünkü sendeki gibi değildi bende karşılıksız sevgiler.. O istasyondan nefret edecek olsam da her geçişimde yüreğimi çizip atsa da kendi elimle götürürüm ve seni bir daha dönmemecesine bindirip o trene gitmen için çalan o son sirende sensizlik için çalan bir şarkı gibi ‘bazı şeyler için iyi olmak yetmiyormuş sevilmek için aşk için iyi olmak yetmiyormuş ’… O trene binerken dönüp arkana bile bakma gel dercesine peşimden beni çağırma seçimler yapan yüreğin seçimlerime pişman ettiremese de bende sevdim bir kere kim olursan ol hangi kimlikte can bulursan bul … Giderken ellerini saçlarıma dolama elinde kalmasın saçlarım dayanamazsın benden parçalara saç telime bile kıyamadığın zamanlarda… Git hadi git artık... Zamana lanet ettirmeden git anıları yakıp ateşlere vermeden git elimde kalan birkaç parçaya göz dikmeden git içimden yollar kadar git sen ne kadar uzağa gidersen git o kadar yakınlaşacak aşkın o kadar sen olacaksın sevmeyi bilirsin dediğin bende … Sen giderken buralardan korkularımla kaldım gerilerde… Artık birinin yanında yürümek korkutan insanı, birine güvenmek, sorun yanına almak, yanındakine işte bu o demek hatta kendini bile inandırmak zor o olduğuna… Sen dilbilgisi kurallarını ezip geçen ben sen o yada ne bileyim varsa bir yerlerde biz siz onlar … Kaç kere geliyor ki hayatına Olar insanın, sen bütün bu cümleleri ve sesimi istersen kıs herkes aslında bu hayatta üçüncü tekil şahıs… Yarım kalan bir yazının son cümlesiydin sen bitmeyecek yazılara yelken açan bir yazarın elindeki kalemde … Ve şimdi sen giden bir trenin son vagonunda biten bir aşkın sancıyan yarasıydın gidişinle … Bir yara bir yara daha … güle güle Ezra
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Başak Yıldırım, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |