‘’Seninkinden farklı bir adım atan birini görünce düşün ki seninkinden farklı bir marşı duymaktadır...’’ THOREAU
o kadar çok iç seslerimi dinliyorum ki en sonunda hiçbir şey düşünmek istemiyorum. Bazen gidilen yol çok da düz olmuyor içinizden çıkan sese tezat. Ben oldum olası diyalektiğe hayrandım... tez-antitez arasında ne kadar uçurum varsa benim içimde de o kadar heyecan vardı ortaya çıkacak sentezin hürmetine. Bazen karşınızdaki kişinin düşünceleri sizi sorgulamaya yönlendiriyor bu konuda böyleyse diğerlerinde nasıl bir kat sayı uyguluyor diye. İşin mutfağına da inemediğinize göre... bence bazı müphem konularda ne antitez olsun ne de tez ya da olacaklarsa üçlemeye belki de ‘’gittikçe daha iyiye’’ yönelmesinler. Kendi konumlarında sağlıcakla kalsınlar... mesut bir şekilde... düşüncelerin kategorilere bölündüğü ve de bölündükçe de daha da beter keskinleştiği bir dönemde... herkesin kendi için ‘’aynı’’ olan marş(lar)ın etrafında toplandığı bir sancak bu evren... ne arada heyecanlandıran çarpımlar ne de bölünmeler...