Aşkın aldı benden beni. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Saliha Malhun Sessiz ve renksiz bir dili vardır ilhamatın… İlk oradan başlar görmeye kâinatı heveskâr, ilk orada ölmeye başlar. Nedir ki aklımız? Beyaz sayfalarda titreyen bir gölge değil mi? Oysa… Oysa bir avuç toprak olduğunu önceden bilse insan Savurmaz mı küllerini dağlardan? Sormaz mı suallerin en yeşilini, en mavisini, en beyazını? Bir damla melek olup düşmez mi toprağa? Hafıza bir kurtçuk gibi zihni oydukça zaman bir yılan gibi sonsuza kıvrılır. Ben bir münzeviyi anlamak için yaktım zihnimi… Ben bir münzeviyi anlatmak için yaktım dilimi… Münzevi denizi boşaltmak için gemisiyle su taşır... Münzevi her mevsim gitmenin telaşındadır… Ve o güzel atlar, o güzel atlar münzevi için vardır. Münzevi; bir sevda mevsimi geçer de veremez nefesini. Karanlık duygular, masmavi gökyüzü, ruhunda fırtınalar. Münzevi; aşkın çemberinde, hasretin izinde, gerçeğin peşindedir... Gözsüz ve dilsiz bir hali vardır ilhamatın… İlk orada gözleri kapanır heveskârın, ilk orada dili hayretle tutulur. Yazdan kışa, kıştan bahara geçer. Ruhu dağlarda, ayakları gidip gelmelerle savaştadır. Zaman hep aynıdır ve münzevi aklını zamandan önce ve sonra kullanır. Duyduğu her ses bir esmadır, dağların en doruğuna çağırır. Biraz ışık… Biraz rüzgâr… Biraz… Biraz da zikirdir Münzevi; otlar, çiçeklerle beraber sallanır… Nasıl olsa bekaya savrulmuştur başı Nasıl olsa “an” kusursuzdur. Ben bir münzeviyi anlamak için yaktım zihnimi Ben bir münzeviyi anlatmak için yaktım dilimi… Münzevi denizi boşaltmak için gemisiyle su taşır… Münzevi her mevsim gitmenin telaşındadır… Ve o güzel atlar, o güzel atlar münzevi için vardır. Münzevi; bir sevda mevsimi geçer de veremez nefesini. Karanlık duygular, masmavi gökyüzü, ruhunda fırtınalar. Münzevi; aşkın çemberinde, hasretin izinde, gerçeğin peşindedir… Gözsüz bir gözü vardır ilhamatın… İlk orada bakışları okyanusa dönüşür heveskârın, ilk orada 'su'ca görür ve tanır. Bir nazar boncuğudur gözleri, dönen feleklerin ucuna göz değmesin diye takılır. Gecenin içinde uçuşur nefesi, sabah aynaları yakaza halinde kırılır. Ve döndükçe münzevi, kâinat tennure eteklerinde savrulur. Bir damla yağmur… Bir damla kan… Bir... Bir de kar tanesidir münzevi; döndükçe yuvarlaklaşır. İlhamat vecd halindeyken münzevi dağdan, bayırdan yuvarlanır. Ölür de ses etmez, sessizce yuvarlanır… Yuvarlanır… Yuvarlanır… Ve ilhamat… Ve fikir… Ve çile… Ve eser… Her geçen gün uzanılan an, lâkin hiç bir zaman ulaşılamayan şimdi ve asırlar sonra olur. Ben bir münzeviyi anlamak için yaktım zihnimi… Ben bir münzeviyi anlatmak için yaktım dilimi… Münzevi; denizi boşaltmak için gemisiyle su taşır. Münzevi her mevsim gitmenin telaşındadır. Ve o güzel atlar… O güzel atlar münzevi için vardır. Münzevi; bir sevda mevsimi geçer de veremez nefesini. Karanlık duygular, masmavi gökyüzü, ruhunda fırtınalar… Münzevi; aşkın çemberinde, hasretin izinde, gerçeğin peşindedir. Ve bunlar... Ve bunlar münzevinin sadece savrulan ilham tozlarıdır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fazıl Akçil, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |