..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mutlu insanlar tatlı şeylerden söz ederler. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Aşk ve Romantizm > Ahmet Beşer




27 Mart 2008
Yarım Şiir  
gözüm her gün bir renk

Ahmet Beşer



:ACIH:
YARIM ŞİİR


hayır beynimin bu kısmı bana ait değil
uzaklardan aşağıya süzülen sis içinde gözlerini üstüme dikmiş koca koca yalnızlıklar girdabı
içinde
yine senin sesini özledim
yalnızlık soluyor damarlarım
beynim ezik
ama beynimin bu hali bana ait değil

yok hemen atılma ileriye yalnızlığımı parçalamak istercesine
en az olduğum yerlerde çıkma karşıma
gözlerimde yaşlar biriktiğinde
elime titreme geldiğinde
yani kendim olduğumda gelme yanıma
ya da kendimden koptuğumda gelme

yüzüne yalancı gülümsemeler iliştirmek zorunda değilsin
yani gülmesen de seviyorum ben seni
yani sevmek için illa gülmek gerekmiyor
bazen insan hareketsizliği seviyor belki de
bazen insan donuk bir sessizliği seviyor
ben de sende yüzünün manasız manasız boş şeklini sevdim
hiç kimseye dönüşmeyip kendinden uzaklaşmanı
tırnaklarının arasındaki saçlarını
ya da
hamam böceklerine bu kadar acıyarak bakmanı sevdim

aslında sevmek için ya da sevilmek için
insanın rol yapmasına gerek yok
insan rol yapmadan da sevip sevilebiliyor
ama herkes bir rol telaşında artık
sanki kendimizden çıkmasak
gözlerimize film artistlerinin bakışlarını yapıştırmasak
yüzümüzdeki en doğal halimizi silmesek
markalı kişilikler giymesek
ve daha da önemlisi ismimizi gizlemesek
kimse bizi sevmeyecek

yoksa gerçekten mi kimse bizi sevmeyecek
o kadar başkalaştım ki
gözlerime bakınca bir tırpana balığının pullarını görüyorum
yoksa kendimizden bu kadar uzaklaşmasak gerçekten mi kimse bizi sevmeyecek
elim alkol kokuyor
gözlerim her gün bir renk
ilk baştaki halimi unuttum
yani ilk doğduğumda ne renktim acaba
yoksa kendi gerçeğimi bulsam beni sevmeyecek misin

aslında sen de bilmiyorsun değil mi
sana ait olmayan bir beyinle seni sıkan bir vücudun içinde yaşamaya çalışıyorsun
tamam kabul biraz fazla felsefik oldu
ne dediğimi anlıyorsun işte
ki anlamasan da çok şey değişmez
yani anlamak ile anlamamak arasında ne kadarlık mesafe vardır ki?
evet beynimin sana dönük yönü yine kaos içinde
ne yaptın bana ya
neden böyle beynim helezonlar çizerek caddelerde dolaşıyor artık
tamam tamam seni suçlamayı bırakacaktım
ama ya seni suçlamadığımda da herşey aynı olsa
korkuyorum artık yeni davranışlar edinmekten
her yeni davranışım yeni bir acı oluyor çünkü



biliyorum elindeki son çizgiyi bile bana vermezsin
yani boşuna bu kadar beynimde büyütüyorum seni
kendi kendine işeyen bir bebek gibi
yalnız yalnız hayal kuruyorum işte
ama
elim üşüyor ya da kirpiklerime sabahları çapak yapışıyor diye değil
gerçekten ta içimde bir boşluk olduğu için
ya da anlamsızlıktan
yalnızlıktan
belki diğer insanlar gibi tamamlanmak için
ya da her sabah bir nefes duymak için
ya da geceleri biri dişlerini gıcırdatıyor diye uyanmak için
kedilerden ve köpeklerden nefret ettiğim için
şiirlerimi birine okutmak ya da dinletmek için
aynı şarkıya hüzünlenmek için
yağmurda ıslanmak için
kartopu oynamak için
beraber bir damlanın düşmesini seyretmek için
yani ne bileyim
belki de tüm bunlardan öte
tanımlanamayan
bilinmeyen bir sebepten
yani sadece istediğim için
ya da hiç bir sebep yokken
kafayı yediğim için
yani öylesine
seninle beraber olmak istiyorum

saçlarına kızıl boyalar sürüp geldin diye değil
belki de ruh ikizim olduğun için
bu kadar düşünüyorum artık seni
tamam tüm hareketlerini beynime kazıyorum bu doğru
ama sanırım yatalak bir hasta
ya da bir felçli olsan da yine seni böyle düşünürdüm
yani illa birileri gibi hareket ettiğin için değil
yani diğer insanlar gibi olduğun için değil
ruhumun ve beynimin içindeki boşluğa tıpatıp uyduğun için hayatıma bu kadar girdin







Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Ahmet Beşer kimdir?

http://ceylanpinari. com/ahmetbeser. htm www. ahmetbeser. blogcu. com

Etkilendiği Yazarlar:
küçük iskender, paulo coelho, suzanna tamaro, amin maaoluf


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Beşer , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.