İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
… seveceğim Rüyalarıma dahi almamaya kararlıyım seni bugün, başka nasıl unutulabilirsin ki? Kararım kesin, yanıma yanaştırmamalıyım seni, senden uzak durmalıyım. Yanıbaşımda nefesini hissetmemeli, sesini duymamalıyım. Belki unuturum seni o zaman, belki hayatıma giren diğer tüm sevdiğim kadınlar gibi hoş bir anıdan ibaret kalırsın. Yıllar sonra bir gün belki hatırlarım seni, yüzümde bir tebessüm belirir. Gülen güzel yüzünü, gözlerindeki içten samimiyeti hatırlarım. Ellerimle önce yanaklarını, sonra dudaklarını sevmek gelir belki içimden tekrar, tıpkı bugün olduğu gibi. Uzun uzun konuşmak, gözlerine bakmak, yanıbaşında oturmak, birlikte olamadığımız anlarda duruma kızmak gelir tekrar içimden. Ya da hatırladığım hep diğerleri olur, sanki sen hayatımın hiçbir döneminde yaşamamışsın gibi. Hangisi daha iyi, hatırlamak ve hayıflanmak, acı çekmek, özlemek, yüreğinde aynı acıyı tekrar tekrar hissetmek mi, yoksa hiç hatırlamamak mı? Sonunda hüzün de olsa hatırlamak daha güzel bence. Seni tanıdığım ve senin beni tanıdığın gerçeğinin yaşanmış olması, hatırlanması ve sana olan sevgimin neden olduğu sızıyı kalbimde hissetmek, sebebi içinde sen var olduğun müddetçe güzel. Ben böyle düşündükçe aslında seni unutmanın ne denli zor olduğunu anlıyorum. İçimde önce beliren senden uzaklaşma fikri ardından seni hep hatırlama, asla unutmama düşüncesine dönüşüyor. Seni unutmayı istemekte ciddi miyim, yoksa ciddiyim fakat içimdeki bene karşı mı koyamıyorum, bilemiyorum. Sanırım ikincisi. Seni unutursam, seni yalnız bırakmış olurum, ihtiyacın olduğunda yanında olmamış olurum gibi geliyor bana. Oysa seni hayatında yalnız bırakmaya hiç hakkım var mı benim? Kimim ben, kendi için yaşayan bencil adamın teki miyim? Yoksa abartıyor muyum, hem zaten sen benim değilsin ki, “ne halin varsa gör” mü demeliyim? Bu aslında bir kısır döngü, içimdeki mantık “unut” diyor, içimdeki gözü kara aşık ise “devam” diyor. Hangisinin sesini dinleyeceğimi, dinlemem gerektiğini bir bilebilsem. Hayat hiç bu kadar zor yaşanmayacak. Sanırım seni hayatımın sonuna dek ...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ateş kılıç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |