İzEdebiyat - ali şahin(mülteci) - Kadınlar Aldanışlarve Mağlubiyet

KADINLAR ALDANIŞLAR VE MAĞLUBİYET
İnsanoğlu, tarihinde ilk aldanışı, ilk kandırılışı, ilk isyanı.seytanın hz.Havva anamıza kurduğu tuzakla başlamıştır.Şeytan hz. Havvayı yasak meyvayı yemeye ikna ettigi gün insan için, acının, ıstırabın, sonu gelmez, bitmez tükenmez tövbelerin, pişmanlıkların ,başlangıcı olmuştur.İnsan cennette ebedi istirahatini, rahatlığını elinden kaçırmış.Allah tarafından dünyaya çalışmaya, dünyadaki rızkını, kendi çaba ve gayretiyle elde etmeye, günahlarına tövbe ve nimetlere şükür etmeye davet edilmiş,Tanrı kendi lütüf ve keremini, insan tarafından kendi aklıyla görüp anlamasını istemiştir.Bundan sonrasında; dünya ve ahiret hayatını, nasıl ve ne şekilde kazanacağı, nasıl ibadet edip yaşayacağı, kendisine, ayetlerle bildirilmiştir.

Kadın bu olaylardan sonra, Türk toplumu hariç, bütün toplumlarda aşağılanmış, lanetlenmiş değerini yitirmiş, utanılan, diri diri toprağa gömülen, rahatlıkla elde edilen, alın satılan bir mal konumuna sokulmuştur.dinimiz diğer dinlerin aksine kadına ve aileye büyük önem ve değer vermiş. Cennet anaların ayakları altındadır hadisi şerifiyle onu yüceltmiş onurlandırmıştır

Türkler müslümanlığı kabül etmediği yüzyıllarda bile aileye kadına büyük itina ve hürmet göstermiş.Kadına toplumda, şavaşlarda, sosyal aktivitelerde ve hatta devlet yönetiminde büyük roller vermişlerdir.Kağanların toplantılarına kaganın annesi, eşi, önde gelen kumandan ve vezirlerin eşleride davet edilmiş.Onlara saygınlık ve makam verilmiştir.O devirlerde kadın, insan sınıfına bile dahil edilmezken,Türk devletlerinde kadın,Devlet siyasetinde, etkin roller oynamıştır.Kagan öldüğünde veya savasa gittiğinde veya yaşı küçük olduğunda.Devlet idaresini eline almış, devletin ve toplumun dağılıp bozulmasını önlemiştir.

Çinliler, şeytanın kadın tuzağını, Türklere ilk uygulayan millet olmuştur.Türk kağanlarına kendi prenseslerini vererek, kağanlar arasına nifak sokmuş, onları gerek sözle etkileyerek, gerekse zehirleyip öldürerek, şavaşarak ele geçiremedikleri, ülke topraklarımızı, kolayca elde etmişlerdir.Bu yenilgilerin faturasını enfazla kadınlarımız ödemiş.Zülme, ölüme ve tecavüze mahruz kalmış, esir olmuş, büyük acıların ve ıztırapların içine düşmüşlerdir.

İslamiyet sonrası anadoluda kadın, biraz daha rahat, biraz daha işiyle, aşıyla, eşiyle, meşgül olmuş.Tarlasında, evinde, eşine ve ailesine enbüyük destekçi olmuştur.Osmanlının son zamanlarına doğru kadın, başka milletlerin, kültürlerin tesirinde, içine kapanmaya, toplumdan soyutlanmaya, eğitim ve öğretimden uzaklaşmaya başlamış, bir takım çevreler, kadınımızı bu kalıpların içine girmeye zorlamıştır.

1789 fransız ihtilali, sözde milletlere özğürlük kazanımları armagan ederken, kadınlarıda unutmamış, ağır sanayinin, beraberinde getirdiği işgücü açığını, kadınları iş hayatına dahil ederekten, onları sömürmeye, ev ve aile ortamından, uzaklaştırmaya başlamış, kadın ağır sanayinin ,ucuz işçisi olarak başladığı görevine, gece gündüz kendisinden faydalanılan, eğlencenin içkinin ve esrar partilerinin ,renkli figuranları olarak, devam etmiştir.

Avrupalı emperyalist milletler, kadını bu şekilde sömürürken, şavaşlarda, bir türlü yıkamadıkları ,Osmanlıyı, acaba kadınlar ve onların bozulmalarıyla alt edebilirmiyiz düşüncesini gündemlerine taşımışlardır.Çünkü o devirde gördüler ki toplumu ayakta tutan kadındı.Kadın toplumun en zayıf noktasıydı.Bu değerlendirilmeli Osmanlı bu önemsemediği değeriyle vurulmalıydı.

Önceleri Çinlilerin yaptıkları gibi, kendi prenseslerini, padişahlara hediye ettiler.Sonra saraya en güzel, en akıllı kadınlarını yolladılar ,artık herşey tamam dı. Çünkü artık balık baştan kokmaya başlamıştı. şavaşlarda ordunun başinda sefere çıkan padişahlar sonraları yerlerine paşaları göndermeye, saray içinde kadınlı kızlı, hertürlü zevk ve ihtişamli, israflı ,rezil bir hayat sürmeye başladılar .Devamında, şavaşlarda yenilgiler, askerlerin ,şavaştan kaçmaları mağlubiyetlerin getirdiği ekonomik kayıplar, toplumun bozulmasına yol açtı.İslamiyet ve Türklüğe yakışmayan davranışlar, hareketler, artık toplumumuzun, her kesiminde görülür oldu .Hırsızlık, yankesicilik, aldı başını gitti.

Devamında birinci dünya şavası patlak verdi.Anadolu insanı, kadınıyla, kızıyla, cephelere sürüldü.Sonrasında yurdun işgal edilişi, görülen zulüm, işkence ve tecavüzler bizi yok edemedi. aksine biledi, güçlendirdi.Türk milleti erkeğiyle kadınıyla düşman işgaline karşı birleşti. birlik oldu eri cephedeyken kadınlarımız, cephe gerisinde mühimmat taşıdı. yiyecek giyecek taşıdı. aynı zamanda ailenin geçimi temin etti, çocuğunu büyüttü. hatta elinde satır Erzurumda Nine Hatun, Denizli, Manisa dağlarında ,elinde mavzer, Gökçen efe ,Emir Ayşe oldu, destan yazdı. Kurtuluş şavası, birazda kadınımızın kurtuluşu ve dirilişidir. Bir toplumda kadının yurt ve ülke savunması için, nekadar gerekli ve önemli olduğunun göstergesidir. avrupalı bir bakıma Kurtuluş şavaşında birazda kadınlarımıza yenilmiştir.

Fakat, emreryalist güçler, şavaştan sonrada kadınlarımızın yakasını bırakmadı.Artık günümüzde televizyon emperyalist güçlerin en büyük silahı durumdadır.Televizyonun birinci hedefi, kendisini herzaman zayıf ve elde edilebilir, kandıralabilir bulduğu ,kadınlarımız ve genç kızlarımız, onları güzellik yarışmaları ,popstar, alaturka ve dizilerde sinemalarda tv programlarında magazinlerde boy boy görünen, aile hayatına, kadının kutsallığına inanmayan yaptıgı fuhuşu, seviyeli bir ilişki olarak yorumlayan artistlerle, bozmaya yıpratmaya küçük düşürmeye, bütün mahremini ve değerlerini al aşağı etmeye, sömürmeye başladı.

Gerçektende şu televizyonlarda, sırıtan ,kahkaha atan, hergün başka bir erkegin kolunda görüntülenen, kadınlar, bizim kadınlarımızmı? bizim kızlarımız mı? yani şimdi bu kadınlar, Nine Hatunların, Emir Ayşelerin torunları mı? bunlar ;cennet ,anaların, ayakları altındadır. diye onları yücelten bir Peygamberin ümmetleri mi?kadınlarımız, kendinize geliniz, toplumun sizlerin yetiştireceği temiz bir nesle ihtiyacı var, bu kokuşmuşluk, bu çürümüşlük sadece bir erkegi değil, sizinle aynı cins olan temiz kadınlarımızı, asil kadınlarımızı ,kendini milletine ailesine, çocuğuna, yarınlarına, yarınlarımıza, adamış kadınlarımızı da utandırmaktadır.Lütfen kendinize geliniz, emperyalist şeytanların tuzağına düşmeyiniz, size dün olduğu gibi bu günümüzdede , yarınlarımızdada ,ihtiyacımız var.

ALİ ŞAHİN(mülteci)bereketlikasabasi.com
14 ŞUBAT 2007