uzun boşluklar verirken benden bana ve benden sana, bazen dönüşler yine hep aynı yeredir....birşeyler olmaya çalışırken nefes aldığın yaşamda, olduğun gibi kabullenmeyi neden istemezsin merak ederim.başkası olma yolunda ben olma çabası, sebep bu değilmi karmaşıklıkların ve içinde boğulduğun kaosun....anlatmak istediğim ne ümit deryaları ne umutsuzluk batakları...belki biraz karamsar, bazen uğrayan bir umut belkide...günlük yaşam işte yaşamaya çalışılan....ecele atılan birer adımların birikmesiyle oluşan koskoca 60,70 yıllar...küçük bir oyuncak için gözlerden dökülen amansızca yaşları hatırlarken bir burukluk belkide bakakaldığın vitrinde....ah çekişlerse sadık eşi biz yolcuların...bazen bir ümit ahı bazen bir feryad....ama ille var olan illede senle gelen....gecenin bir vakti mucize beklercesine yakarış bazen Yaradana....ıslak yastığında uykuya daldığın günlerde bir tebessümüne sebep olan inanmak istediğimiz rüyalar...amansızca attığımız kahkahalarla geçirirken saniyeleri, bazen acı içinde dilenmek birkaç saliseyi....unuttuğumuz sevdiklerimizi son nefesinde birkaç saat daha yaşması için zorlamak....pişmanlıklar, hatırda kalanlar, yaşanmışlıklar.....hepsi bir iz hayata dair...boş bir tuvale bir eser oluşturmak gibi belkide hayat.....nerde olduğumuzu unutarak yaşadığımız onca şey için hala umutlanmak en güzele........insan ve zaman.....iki fani...birbiriden başka kimsesi olmayan iki yoldaş......yalnızlık herzaman bizim için..