Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Öyle bir esaret ki sana huzuru ve korkuyu aynı bohçanın içinde sunuverir. Alışkanlıktır bazen ve her alışkanlık gibi seni kolay kolay terketmez. İçinde koca bir geçmişi barındırırken elbette gitmek kolay değildir. Düşünürken herşey nasılda basit görürnür insana evet düşünceler basitleştirir biraz hayatı. Oysa eylemler cesaret gerektirir ki cesaret her daim zamanın elindedir. Bundandır ki beklenmedik ayrılıklar düşünüldüğünden daha büyük yaralar açar, yine zamandır yaraları saran terk edilen alışkanlığın yerine yenisi için çalışan. Sen ise korkarsın açılan boşluğun kalıcı olacağından yada dolduranın alışkanlık halini alacağından... Korku, en büyük yalnızlıktır ki, bu yalnızlığın içinde huzur yoktur. Zaman yeni alışkanlıklar için çoktan yola çıkmış, sen arkaya baktığında keşklerle iyikiler savaş halindeyken, çok şey yaşamış çok şey görmüş bir böbürlenme halinde ki sana aslında bir zavallı olduğunu söyleseler ağlar mısın? Cesaretin var mıki ağlamaya? İnsanlar ne der korkusu sarmışken sadece seni değil herkesi, düşürebilir misin maskeni? Hayır hayır bence maskene yamalar yapmak için yeni bir terzi bulmak (şöle yeni renkler katacak) elbet daha kolaydır, ruhunun ıstırabını hissetmeye hiç kimse hazır değildir çünkü. İnsan kendini kolay kandırır aslında sanıldığının aksine. Tek gecelik ilişkiler renklendirebilir maskeni, bir bardak votka belki kandırmaya yeter bir süreliğine. Oysa bak, erteleniyor hayat... Yarınlar için aklın planlar yapadursun, ruhun geçmşin tekerrüründe zaman geçer elbet. Geçen zamanın içinde başlıksız bir cümle girer çogu zaman nedenleri ve amacı olmayan, yada gerçeği biraz daha az zahmetleştiren pratik düşüncelere dalarsın hayat bir hazırlık aşamasında yaşamaya, sense orda/burda surda... Doğruya gelmeden önce, nefes alabiliyor musun? Evet ise, zaten doğru yoldasın, dönemeçlere dikkat ederek devam et... Hayır ise, yol biraz uzun ki tek de değil!( Napalım hayat bu:)) Ama başlangıç noktasını göstereblirim eğer istersen... Sen be kardeşim, SEN!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © gülsah, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |