..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Aşkın aldı benden beni. -Yunus Emre
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Politika > Can




6 Nisan 2007
Babaşiş  
Can
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan´ın geçmişten bugüne hayat hikayesini merak edenler için Yılmaz Biçer tarafından Türkçe yazılmış, tarafımdan ufak eklemelerin ve de Almanca´ya çevirisinin yapıldığı bir özgeçmiş. Almanca ve Türkçe okunabilir.


:DJCH:
ÜLGÜR GÖKHAN (ÇANAKKALE BELEDİYE BAŞKANI)

Ülgür Gökhan´ın baba soyunun geçmişi Cezayirli Salim Dede´ye kadar uzanıyor. Cezayir, o zamanlar Osmanlı´ya bağlı, „Dayı“ denen bir „Emir“ tarafından yönetilen küçük bir devlet. Salim Dede, Türk kökenli bir asker olarak mesleğini sürdürüyordu orada. Ama 19. yüzyıl başlarında anayurduna döndü ve Bayramiç´te yerleşti. Salim Dede´nin oğlu Osman Bey Bayramiç´te doğdu. Tarımla uğraşırdı Osman Bey. Onun oğlu Mehmet Nuri Bey ise bir sarraftı. Soyadı yasası çıkana kadar, „Cezayirliler“ olarak anılan aile, Yasa´nın 1934´te yürürlüğe girmesi üzerine “Gökhan” soyadını aldı. Mehmet Nuri Gökhan tarım ve ticaretle uğraşırdı. Beş oğlu vardı. Bunlardan biri Mehmet Lütfü Gökhan´dı. O, tarım işlerini yürütmekle birlikte petrol satışı işine girerek ailenin ticaret alanını genişletti. Bundan ellisekiz yıl önce Çanakkale´de bir tek petrol satış istasyonu vardı; o da eski belediye Başkan´ı Naci Dura´ya aitti. Mehmet Lütfü Bey istasyonu O´ndan devraldı. Mehmet Lütfü Bey´in iki oğlu oldu: Fuat ve Rıfat. Fuat Gökhan, İstanul Hukuk Fakültesini bitirip, çok kısa bir süre avukatlık yaptıktan sonra şimdi aile mesleği olan ticareti yürütmekte. Rıfat Gökhan besicilik, zeytincilik, pamuk yetiştiriciliği gibi tarımsal faaliyetlerle birlikte ticaretle de uğraştı. Ezineli Nuri Köseoğlu´nun kızıyla evlendi. Bu evlilikten dünyaya Ülgür ve kızkardeşi Özgül dünyaya geldi.

Ülgür Gökhan 1 Nisan 1950 yılında Çanakkale kordonunda kırık tuğlalı bir evde doğdu. İlkokulu Çanakkale 18 Mart ilkokulunda okudu. Ortaokul ve liseyi İstanbul´da okudu. Galatasaray lisesinde ortaokulun hazırlık sınfında yatılı öğrenci olarak kaldığı sürede Madam Mar Özkanlı´dan özel Fransızca dersleri aldı. Ülgür Galatasaray lisesinde öyle özel biri değildi. Fransızca´ya karşı özel bir merakı vardı. İkinci dil olarak İngilizce´yi öğrendi. Ülgür öğrenciliği zamanında şımarık biri değildi. Çok arkadaşı yoktu, fakat buna rağmen olgun bir insandı. Dış görünüşüne pek önem vermezdi. Lisedeyken iri yapılı ve kilolu biriydi. Bu fiziği ve babacan tavırlarından dolayı arkadaşları O´na “Babaşiş” derdi. Ülgür yüksek tahsilini Ankara´da Siyasal Bilgiler Fakültesinde yaptı. Bu fakültenin Maliye bölümünden mezun oldu. Okul sıralarında Hale Hanım´la tanıştı. İstanbullu olan Hale Hanım askeri bir doktorun kızıydı. O da Ülgür´le Siyasal Bilgiler´de başladığı yüksek öğrenimini İktisadi ve İdari İlimler Akademisi´nde tamamladı. Ülgür´le Hale Hanım´ın arkadaşlığı evliliğe dönüştü. 1978 yılı hem askerliğini tamamladığı hem evlendiğinden önemli bir tarihti Gökhan için. Eşi Hale Gökhan ile birlikte 1980´de Çanakkale´ye geldi ve o arada Mehmet ve Gökçe adında iki çocukları oldu.


Gecikmeden iş yaşamına atılan Ülgür Gökhan 1989´da SHP´den Belediye Meclis Üyeliği´ne seçildi. 1992´de CHP Kurucu İl Başkanlığı görevinde bulunan Gökhan, CHP-SHP Kurultayı´nda CHP Divan Başkanlığı yaptı. 1995´de işleri geregi üyeliğini de yürüttüğü Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası´nda meclis üyeligine ve yönetim kurulu başkan vekilliğine seçildi. Rotary Kulübü başkanlığı yaptı. 1999´da CHP´den melediye meclis üyeliğine seçildi. 2002´de, Belediye Başkanı İsmail Özay´ın 3 Kasım seçimlerinde milletvekili adayı olması nedeniyle görevinden ayrılması üzerine, Belediye Meclisi, Gökhan´ı Belediye Başkanı olarak seçti. 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde, belediye başkanı seçildi ve o zamandan beri görevine devam ediyor.

Başkanlığından bu yana Gökhan kentin altyapısına ve gelişimine çok büyük katkılarda bulunmuştur. Örneğin, son zamanlarda eskimiş olan otobüsleri ve dolmuşları yenileriyle değiştirdi. Birçok röportajında, Çanakkale halkının huzuru için elinden geleni yapacağını vurguluyor. Gökhan iyimser ve yararcı bir kişiliğe sahiptir ve de fakir olsun olmasın, tüm insanlarla kolay bir şekilde iletişim sağlayabilme yetisine sahiptir. Ülgür Gökhan Çanakkale halkı tarafından sevilen biridir. Çünkü O, diğer politikacılar gibi kendini yükseklerde görmeyen ve öyle davranmayan, aksine diğer insanlar gibi bazen çay bahçelerine giden ve de onlarla sohbet eden biridir. Ailesinin şu anki durumuna kısaca bir göz atmak gerekirse: Eşi Hale Gökhan halen Çanakkale´de ikamet etmekte ve de Gökhan´a her konuda destek olmaktadır. Aynı şekilde çocukları da ondan, yakınında olmamalarına rağmen, desteklerini eksik etmemektedirler. Gökhan çiftinin oğlu Mehmet şu anda Amerika´da doktorasını yapıyor ve kız çocuğu Gökçe de İstanbul´da bir turizm şirketinde profesyonel rehber olarak çalışmaktadır.





ÜLGÜR GÖKHAN (DER BÜRGERMEISTER VON ÇANAKKALE)

Die Vergangenheit der Abstammung Ülgür Gökhans Vater geht auf den algerischen Opa Salim zurück. Algerien war damals ein dem Osmanischen Reich verbundener und von einem Fürsten namens „Dayı“ verwaltener Staat. Der Opa Salim war dort ein türkischstammiger Soldat. Aber anfang des 19. Jahrhunderts kehrte er zu seinem Vaterland zurück und siedelte in Bayramiç. Der Sohn des Opa Salims Osman ist in Bayramiç geboren. Osman beschäftigte sich mit der Landwirtschaft. Sein Sohn Mehmet Nuri war ein Geldwechsler. Die Familie, die bis zum Erlassen des Familiennamensgesetzes als „algerisch“ erwähnt wurden, bekam gleich nach dem In-Kraft-Treten des Gesetzes im Jahre 1934 den Nachnamen „Gökhan“. Mehmet Nuri Gökhan beschäftigte sich mit der Landwirtschaft und dem Handel. Er hatte fünf Söhne. Einer von denen war Mehmet Lütfü Gökhan. Er erweiterte den Bereich des Handels der Familie, indem er mit dem Erdölgeschäft anfing. Vor 50 Jahren gab es in Çanakkale nur eine Tankstelle, die dem alten Bürgermeister Naci Dura gehörte. Mehmet Lütfü übernahm von ihm die Tankstelle. Mehmet Lütfü hatte zwei Söhne: Fuat und Rıfat. Fuat Gökhan schließ die juristische Fakultät in Istanbul ab und kurz danach, nachdem er kurze Zeit als Rechtsanwalt tätig war, machte er mit dem Familiengeschäft weiter. Rıfat Gökhan beschäftigte sich neben der Olivenbaumplantage, dem Baumwollenanbau, dem Fütteranbau auch mit dem Handel. Er heiratete die Tochter von dem aus Ezine stammenden Nuri Köseoğlu. Von dieser Heirat kamen Ülgür und seine Schwester Özgül in die Welt.

Ülgür Gökhan ist am 1 April 1950 in dem mit den gebrochenen Ziegelsteinen gebauten Haus an der Promenade von Çanakkale geboren. Die Grundschule schließ er in der 18 März Grundschule Çanakkale ab. Die Mittelschule und das Gymnasium schließ er in Istanbul ab. Auf dem Galatasaray Gymnasium bekam er privaten Französischunterricht von Madam Mar Özkanlı, während er in der Vorbereitungsklasse der Mittelschule als Internatsschüler auf dem Gymnasium blieb. Auf dem Galatasaray Gymnasium war Ülgür nicht ein besonderer Schüler. Er interessierte sich aber besonders für Französisch. Als zweite Fremdsprache lernte er Englisch. Ülgür war während seiner Schulzeit nicht ein frecher Junge. Er hatte nicht zu viele Freunde, aber trotzdem war er immer ein reifer Mensch. Auf sein Äußeres achtete er nicht so viel. Auf dem Gymnasium war er Riesengroß und ziemlich dick. Aufgrund von seiner Körperbeschaffenheit und seinen netten, sympathischen Verhalten nannte man ihn auf dem Galatasaray Gymnasium „Babaşiş“.

In Ankara schließ Ülgür in der politikwissenschaftlichen Fakultät das Fach Finazwesen ab. In der Universität lernte er Hale kennen. Sie war Tochter eines militärischen Doktors und sie schließ ihr Studim in der Ökonomischen und Verwaltungsakademie ab. Die Freundschaft zwischen Ülgür und Hale wandelte sich in eine Heirat um. Das Jahr 1978 war für Ülgür wegen seiner Heirat mit Hale und des Abschließens seines Militärdienstes sehr von Bedeutung. Mit seiner Frau Hale Gökhan kam er 1980 nach Çanakkale und inzwischen bekam das Paar zwei Kinder, die Mehmet und Gökçe heißen. Unverzüglich fing Gökhan mit dem Arbeitsleben an. 1989 wurde er von der SHP zur Mitgliedschaft in der Stadtverwaltung gewählt. 1992 war er als Provinzchef tätig und im SHP-CHP (SHP=Sozialdemokratische Volkspartei; CHP=Republikanische Volkspartei) Kongreß war er der Vorsitzender öffentlicher Ratssitzung. 1995 wurde er wegen seiner Tätigkeiten zur Versammlungsmitgliedschaft und zum Stellvertreter des Vorsitzenden in dem Verwaltungsrat in der Çanakkale Handels- und Industriekammer gewählt. Er war aber auch der Chef des Rotaryclubs. 1999 wurde er von der CHP zur Mitgliedschaft in der Stadtverwaltung gewählt. 2002 wählte der Stadtverwaltungsrat Gökhan als Bürgermeister, auf Grund des Kandidierens vom Bürgermeister İsmail Özay als Abgeordneter in den 3. Novemberwählen und des Verlassens seines Amtes. Ülgür Gökhan wurde in den kommunalen Wahlen am 24 März 2004 als Bürgermeister gewählt und seitdem hat er sein Amt inne.

Seitdem er der Bürgermeister von Çanakkale ist, hat er zur Infrastruktur bzw. Entwicklung der Stadt viel beigetragen. Er hat z.B. neulich alte Busse bzw. Sammeltaxis durch neuere ersetzen lassen. Bei vielen Interviews betont er jedes Mal, dass er alles tun wird, was er kann, damit sich die Bürger Çanakkales wohlfühlen können. Er ist eine optimistische und pragmatische Persönlichkeit und er hat die Fähigkeit, sehr einfach mit Menschen in Kontakt zu treten, egal ob sie arm sind oder nicht. Ülgür Gökhan ist in der Stadt sehr beliebt und er wird von den Bürgern besonders geliebt, weil er sich nicht wie ein Politiker sieht und verhält, sondern als einen normalen Bürger auf der Straße, der dann und wann in die Teehäuser geht und dort Tee trinkt, sich mit Freunden unterhält. Nun ein paar kleine Infos zu dem heutigen Zustand seiner Familie: Seine Frau Hale Gökhan hält sich immer noch in Çanakkale auf und unterstützt ihn bei vielen Sachen. Ebenfalls wird er von seinen Kindern auf jede Art und Weise unterstützt, obwohl sie sich nicht in seiner Nähe befinden. Sein Sohn Mehmet schreibt im Moment in den USA seine Dissertation und seine Tochter Gökçe arbeitet in Istanbul in einem Tourismusunternehmen als eine professionelle Touristenführerin.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Alman Terbiyesi [Roman]


Can kimdir?

Yeni çıkan kitaplar hakkında, özellikle de yazarları Almanya'ya gidip gelmiş ya da halen orada ikamet etmekte olan yazarların eserleri hakkında, okuyucuların kafalarında oluşan soru işaretlerini elimden geldiği kadar azaltabilmeyi amaçlıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Zafer Şenocak


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Can, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.