Paranız varsa toprak alın. Artık üretmiyorlar. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Artık yoruldum arkama bakmalıyım,o da yorulmuştur umarım.Hey kaybolmuş,lanet şey nereye gitti böyle? Etrafta çok siper var;ağaçlar,büyük kayalar,çalılıklar... Onu hissediyorum,o buralarda bir yerlerde.Ne olduğunu anlayamadığım birşey o.Daha önce hiç görmediğim bir şey,insansı olduğu eminim ama benle ve ustamla(!) yıldırım hızıyla dövüşmüştü,bense koşarken(daha doğrusu kaçarken) ustamı unutmuştum şimdi aklıma geldi. Lanet olsun o güç'te yer kaplıyor hem de büyük bir yer.Ustamla yeterince uğraştı ve onu yamaçtan aşağıya attı,korkuyorum benim kaderim de ustama benzememeli,konsantre olmalıyım Evet sakinim o yer değiştiriyor,benimle oynuyor adeta en azından öle hissediyorum.Artık kaçamam da,daha fazla kaçacak gücüm yok ne yazık ki. Kılıcının sesini duydum,açtı onu ve artık yerde sürüyor hemen 10 metre önümdeki büyük çalılığın arasından tozlar kaldırıyor.Görüş alanım tamamen tozla doldu göremiyorum,ışın kılıcımı açtım ve biraz olsun geri çekildim.Evet,hakarete geçecek... Toz bulutu büyük bir gürültüyle açıldı,kırmızı kılıç neredeyse böğrümü deliyordu ama ilk hamleyi başarıyla karşıladım ama bu başarım kurtaramayacaktı beni neredeyse,o çok güçlü. İlk hamlemi savuşturmam hoşuna gitmiş görünüyordu.Onu uğraştıracağımı düşündü sanırım.Lanet nasıl böyle sakin düşünebiliyorum acaba?!?!Az sonra öleceğim. ardından o ikinci hamlesini ve bunu takiben diğer hamlelerini yapmaya başladı.Diğer birkaç hamleyi yine savuşturmuştum ama sadece kendimi savunabilirdim,atağa geçtiğim an yaşamımı en kısa süreye indirgemiş olacaktım. Artık dayanamıyorum,zaten yorgundum iyice yorgunum o ise bu durum karşısında yavaşladı,benimle oynamaya başlamıştı yine.Zaten darmadağın olmuş savunmamın büyük açığını çok rahat bir şekilde yakalayarak kolumu omzumdan ayırdı. Çığlık çığlığaydım,kendimi durduramıyorum,kolum artık yok,büyük acı duyuyorum ama kan yok dağlanmıştım. O ise bu acımdan büyük haz duyuyordu,acı onun ruhunu besliyordu.Son darbeyi karnıma indirdi,Iıııhhhh... Artık yerdeyim,zihnim açık,güneşin sıcak rüzgarı yüzüme çarpıp gözlerimden ve kanlı ağzımdan içeri giriyor,içim boşalıyor,ruhum...ustam nerdesin... ....ıh ıh sıkı tutunmalıyım,aşağısı adeta dipsiz,düşmemeliyim,haydi son bir çaba... Evet,evet!Çıktım ölümün uçundan döndüm,o lanet olası herif kolay öleceğimi zannetti galiba.Ama padawanım kolay ölebilir,o çok genç,güç onun yanında ol,yalvarırım. Daha hızlı koşmalıyım onları hissedebiliyorum,önümdeki tepenin arkasındalar,evet. Tepeyi tırmanıyorum ama ama...İçimde bir kesik oluştu sanki,bir şey oldu hissediyorum,oraya çok çabuk ulaşmalıyım.Tepe önümde son adımı attım,aşağıya baktım ve... Hayırrrrrr...Kardeşimmm,genç öğrencim o herifin kılıcının ucunda,ağzıdan kanlar boşanıyor ve artık yerde,ruhum lanetlendi,en yakın dostum,kardeşim,oğlum onun kılıcını ucundan kurtuldu ve yere yığıldı. Tepeden yıldırım hızıyla iniyorum o ise beni gördüğüne şaşırmış,onu öldüreceğim.Kılıcımı çektim,içim hırsla dolu. İlk hamlemi direk olarak göğsüne yaptım o ise afallamıştı,zorlukla karşıladı ilk hamlemi ama ardı arkası kesilmeyecekti saldırılarımın,söz veriyorum öldüreceğim. Çok hırslıyım,içim acıyla dolu,kötülük alt edilmeli.7'inci saldırımda artık savunması açık vermeye başlamıştı.Yüzü telaşla doluydu.İlk mücadelemizdeki halinden eser yoktu benim de öyleydi.İçim intikam hırsıyla kaplanmış ona saldırıyorum,son hamlemi savuştururken gözüne indirdim kılıcımı acıyla kükredi.Artık bir gözü görmüyordu,tek gözüyle dövüşmeliydi ama nereye kadar bunu başarabilirdi,öfkem en büyük rehberimdi artık.Önce diğer gözünü de dağladım.Göremiyor;sırasıyla kolllarını,bacaklarını aldım.Çığlıkları ve yakarışları bana haz veriyordu.Artık kolsuz,bacaksız bir şey(!) idi.Çığlıkları durmuyordu,ama onu yavaş yavaş dilimlemeye başladığımda suspus olmuştu.Artık sadece et yığınıydı,bütün hırsımı ve öfekemi kustum artık,intikam... Adeta kanla yıkanmıştım,padawanımın yanındaydım.Gözlerini açtı: -Ustam... -Onu yok ettim oğlum,kahramanca dövüştün eminim,hoşçakal artık... Ve gitti,gitti ve genç kardeşimi gömdüm ve yola koyuldum,yaşadıklarım aklımdan çıkmayacaktı...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gürkan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |