En güzel özgürlük düşü, hapishanede görülür. -Schiller |
|
||||||||||
|
Her geçen gün daha ağır darbeler alıyor dilimiz. Vatanımızın adı Türkiye, insanlar arasında iletişimi sağlayan dil Türkçe, buraya kadar güzel peki yaşadığımız yer neden bu düzene ayak uyduramıyor ? Bir mağazaya giriyorum alışveriş yapmaya mağazaya verilen ad " flowers " , karnım acıkıyor yemek yiyeceğim lokantanın adı " delicious " . Biz Türkiye'de yaşıyoruz dilimiz Türkçe ama yaşantımız bizden olmayana doğru almış başını gidiyor . İnsanlara mağazalarına neden böyle ad verdiklerini sorduğumuzda " Böyle olması dikkat çekiyor ; turistler açısından da iyi oluyor , geldikleri yerde zorluk çekmiyorlar ve bizim ilerlemiş olduğumuzu görüyorlar . " cevabını veriyorlar . Bizim sorunumuz aslında burada başlıyor ; insanlar farklı yerler görmek ve farklı kültürlerle tanışmak için seyahat ediyorlar. Biz ne yapıyoruz ? Onlara kendimizi beğendirmek için ( o insanların istediği bizim kendi kültürümüzü görmek) onlar gibi olmaya çalışıyoruz . Ağzımızda yarım yamalak bir İngilizce güzel dilimizi katlediyoruz . Kendi kültürümüzü yansıttığımızda daha çok beğenileceğimiz gerçeğini göremiyoruz . Kendimiz olamıyoruz , olmaya da çalışmıyoruz zaten . Biz bu şekilde kültürlü olduğumuzu sanıyoruz . İki üç İngilizce kelime sıkıştırabildik mi konuşmamızın arasına bizden iyisi yok , bizden kültürlüsü yok ! Bir dil devrimi gerçekleştirebilsek , üstümüzdeki bir beden fazla olan kıyafetten sıyrılıp yöresel giysimizi giyebilsek . İlk önce biz başlatsak ; ben denesem , sen denesen . . . Sadece bizim dilimizi kullansak serpiştirmesek oraya buraya üç beş kelime . Ömer seyfettin yıllar önce denemiş yabancı kelimeleri kullanmamayı . Şöyle diyor Yeni Lisan ' da : " Lisanımızda yalnız Türkçe kaideler hükmedecek , yalnız Türkçe kaideleri bileceğiz . " Aslında çok zor değil istediğimiz . Amacımız öze dönüş, kendimiz olmamız . Artık silkelensek , at gözlüklerimizi çıkarsak ve dilimize sahip çıksak . Çok mu zor?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © aslınur, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |