"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Nasıl bir varlık biliyormusun? Bildiği şeylerin tuzağına düşer Yaşamın içinde çelişkiler, Tutkuların kölesi olur Prensiplerini yıkar Birde sigara içer benim gibi, Sağlığa zararlı olduğu halde Amaç ve mazeret hazırdır, Bende keyf alıyorum, Kendimce Sonra sigaranın ne kadar zararlı olduğunu anlatırız; Benim özrüm de aşağı yukarı aynıdır. İçiyorum ,istiyorum Aşk gibi birşey, Aşkın, yaşanmasını isteriz İçine düştük mü yanarız Çıkmak istedikçe batarız Kurtulduğumuzda , Ne kadar güzel olduğunu anlatırız. Sanki az önce şikayet etmeyen Ben değilmişim gibi , Ve dostlarımız olur En sadakatlisinden En vefalısına kadar Onları tanırız , ayrılırız Ayrılma noktamız Bir hiç.. Acaba özlediğim vefasızlık mı Değmeyen bir hiç Neden , Nedeni yok,basit bir cevap Canımız öyle istemişti Bir hiç noktasında ayrılınıyorsa O dostluk dostluk mudur? Diyeceksiniz tabi ki haklı olarak, Bence kelimelere gerçek anlamını vermeliyiz Oysa onu kurmak için ne kadar emek sarfettiğim aklıma bile gelmemişti,, aslında zavallıyım... dünya benim oyuncağım Birgünde kırılacak bindiğim salıncağım. Fark edinceye kadar neler düşünmüştüm Zavallı küçük beynimde o kadar boş şeylerle avunuyorum ki gerçeklerin 10 /9 zu bilinmeyen denklemlerle doluymuş sonra yaşlanıyormuşum.. Haberim yok bastonda kullanıyorum Amaçsızca ayaklarımı heder etmişim.. Ya gözlerim! gözlerim eskiden çok uzak mesafeyi görüyordu O kadar boş gözlerle bakmışım ki retinam bile bozulmuş.. Nasıl da gözümün kıymetini bilememişim.. Ahh Ahhh ya belim.. Eskisi gibi tutmuyor.. Çok ama çok gerekesiz yüklerin altına girmişim.. şimdi, pencerenin kenarında oturuyorum.. Sokaktan geçen cenaze arabalarına bakıp , sıra bana ne zaman geleceğini düşünürken, Torunum geliyor Yanıbaşıma oturuyor Acıklı gözlerle bakıyor. Anlıyorum ve sessizliği bozuyorum.. Hey.. torunum! sen sen ol sakın, boş gözlerle bakma dünyaya sonra benim gibi gezemezsin yaya Aklını iyi kullan ki hükmet dünyaya Ayaklarını koşturma boş şeylerin peşinde Gerek duymayasın baston kullanmaya Beline dikkat et ağır yük taşımamaya Gözlerin iyi baksın yalan dünyaya Bir gerçek için yaşa dalma rüyaya Dilin tatlı söylesin alışmasın acıya Sözünü tut uymayasın yalancıya Kulak verme boş sözleri duymaya Üstüne vazife değilse burun sokmamaya Huzurlu gününü bozmamaya Dikkat et, ağzından çıkanları duymaya Özen göster,senin esirinken sözlerin Sonra esiri olursun söylediklerinin Bir gün hepimizin göç edeçeği dünya var Orada verilecek küçük ,büyük hesaplar Adil ol dürüst ol dünya gelmez sana dar, Sıkıntılı bir dünyada yaşayabilirsin Üç gün aç beşgün soğukta yatabilirsin Bunlar sana bir şeyler öğretir unutma Adamlık sözlerin davranışlarına yansımasıdır, Aynalar ise sahte yüzlerin gözlere vurmasıdır Birgün anlarsın ya torunum sözleri mi Tut ki bin nasihat bir musibetle geçmesin ömrün Yazık olmasın sermayesiz yakalarsa seni ölüm. Bir kapı kapanır birde karanlıklara açılır Yeni bir hayatın zor mu zor başlangıdır. Azık, gıda, beslenme ,hazırlık amellerindir Seni kurtaracak tek şey, Allah için verdiklerindir..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mahmut ÖZKAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |