Bakıyorum şu sıralar uzun saçlar,
Yüksek topuklar peşindesin
Adaletsiz dünyanın, adaletsiz insanlarından olduğumuzu
Sen hiç görmedin de, ben sonradan mı fark ettim

Elimde yüreğim kanaviçe
Hatalarımı, pişmanlıklarımı
Acılarımı, kırgınlıklarımı işledim ince ince
El emeği göz nuru sana verdim
Belki hatıra saklarsın diye

Etrafındakiler hep hayran sana
Kalbinin temizliğinden saflığından emin
Tutmadığın sözler altında ben ezilirken
Nerdeydi herkese gösterdiğin o meşhur merhametin
Halbuki hiç düşünmez misin
Bu meydan gün gelir sana kalmaz
Söylediğin tüm yalanlarla
Ve taşıdığın onca günahla
Yatacak yerin olmaz
Önüne çıkan herkesi ezip
Elindeki kıymık için ağlarken
Kırdığın kalpler ayağına batmaz

Çapkınlığın delikanlılık olduğunu
Namert benliğinle anlatırken sen
Basitliği içinde boğulduk zoraki sevgimizin.
Kadınını el gözünde ufalarken,
Dev aynasına bile sığmadı kucak açtığın güzellerin.
Etrafında dost insan bildiklerin
Sana layık masalar açıp donattılar
Sundukları içki ve biraz farklı bilinç halleri.
Onları benden daha çok koruman
Hazırlayamadığımdan,
Şöyle ortaya karışık zamane çıtırlarından.
Sızlar mı gerçek aşıkların yürekleri
Kahkahalar yükselirken rakı kokan ağızlarınızdan

Benimse şimdi köpeklerim aç
Kurumuş çiçeklerim
Aynaya bakınca hatırladım
Dün gece yine saçlarımı kesmişim
Sen ise bir yerlerde uzun saçlar peşindesin
Cebimde üç beş YTL
Ve şekilsiz kısa saçlarımla
Tek başıma bu koca evde
Bilmiyorum neyin bedelini ödemekteyim ...