Yaşamım boyunca, ondan birşey öğrenemeyeceğim kadar cahil bir adamla karşılaşmadım. -Galilei |
|
||||||||||
|
Yılbaşı; bir yılın bitip, diğer yılın başlamasıyla kutlanan bir gündür. Başka bir deyişle insanların gördüğü bir rüya, bir hayaldir. O gün insanlar bütün dünyada, umutlarını, isteklerini, beklentilerini yeniden gündeme getirmenin heyecanı içindedirler. Çünkü; yeni yıl, yıl içinde yaşanan tek umut dolu gündür belki de. İşte sokaklar bir hazırlık yapmış yeni yıl için. Ağaçlar, alış veriş merkezleri ışıl ışıl süslenmiş. İnsanlar da bir hareket bir hareket… Yeni yıl hediyeleri alınıyor. Yeni yıl sofrası için hazırlıklar yapılıyor. Hindiler, tavuklar, pastalar. Ya alamayanlar? Onlar da belki özenti içinde, belki de anlamsız gözlerle sadece seyrediyorlar. Ve işte yeni yıl sofrası. Kimi evinde, kimisi de eğlence yerlerinde bu sofranın tadını çıkarmaya çalışıyor bir yılı geride bırakırken. Söylentilere göre, yeni yıla nasıl girersen bütün bir yıl öyle devam edermiş. Bunun için saatler yaklaşırken herkes farklı işlerle uğraşmaya başlıyor. Kimisi gülüyor, kimisi eğleniyor, kimisi dua ediyor, kimisi de benim gibi test çözüyor. Komik olan da şu ki, kimileri de bir yılın bereketli geçmesi için babam gibi cebinden para çıkarmış para sayıyor. Ah! Saat: 11.59… Nihayet o an geldi. Herkes hazırlanmış geri sayım başlayacak. Haydi başlayın! ‘ 10-9-8-7-6-5-4-3-2-1-0!’ ‘OLEEEY yeni yıııııııııl!’ Hindiler yenildi, pastalar kesildi. Artık müzik ve eğlence zamanı. Dışarıda havai fişek gösterileri içeride müzik. İnsanlar dans ediyor. Bir de o klasik yılbaşı müziği çalmaz mı? Hep bir ağızdan ‘Jingle Bells’ şarkısı söyleniyor. Ardından tangolar geceyi tamamlıyor. İşte birçok para harcanarak yapılan o sembolik kutlama geride kaldı. Ertesi gün herkes yine sıkıntı içerisinde yaşam mücadelesine devam etti. TBMM. Önünde protesto yapanlardan hırsızlara, kapkaççılardan eylemcilere, su gibi harcanan paralara acıyan yoksullara kadar her şey aynı. Hani, yılbaşı hayatı değiştirdi mi? ‘ Yooooo hayır.’ Demek ki, hayatı insanların gereksiz tüketimi değil, ürettiği sevgi, dostluk, emek ve doğru bakış açısı değiştirir ancak……. Umudunuzu yitirmeden nice yıllara…….
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © tugberk tok, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |