Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery |
|
||||||||||
|
- neden buradasın sen?? - neden?? sadece buradayım.. ve burada olup olmayacağıma karar vermeye çalışıyorum.. olası sorularından birisi aslında..ve binlerce yanıtı da olabilecek..aslında binlerce yanıtının olması rahatsız edici değil..ki bir başka yanıyla rahatlatmıyor da.. her bir yanıt burada olmama neden olabileceği gibi burada olmamama da gereklilik olabilir diye korkarsam asla yanıt vermeyebilirim de boşlukta asılı kalırmıyım sence.. ya da parmaklarında, hafif nemli dokunduğunda tüm burada olmama nedenlerimi elemişmiydin sen aslında.. heyecanlanmıştın..farketsem beni de aynı pembe kırmızı salıntılara dolaştıracak bir hareketlenme oluyordu yanaklarında da bakamadım gözlerine..sonra yine nemli sesinde beliren “ne olacak şimdi” ifadesine gülümsemiştim..(“yapma ya”, kelimelerine; ki ikisinden birisi tek başına bir kelime dahi sayılamasa da, bu kadar fazla cümlenin sığabileceğini söyleyen kaç edebiyat teorisi yazılmıştı..) ne olacağını ben de bilmiyordum da sadece bir şeylerin olmasını istiyordum sanki..parmaklarındaki nemi hisseden bir an, o ürpertisinde kalakalsın da sonrası olmasın gibisinden bir şey..sonra zaman hükmünü yitirsin de parmaklarındaki neme karışan sesinle başbaşa kalıp bütün sorulabilecek sorular bir sonraki zamana ertelensin istiyordum.. zaman orda dursun istiyordum ben aslında..(aslında bu kadar da basitti değil mi..) tıpkı bardaktan boşanırcasına yağmur yağdığında, tüm canlıların yuvalarına ya da sığınaklarına çekilip de yağmurun kendi dansıyla her yeri işgal ettiği anlar gibi..bir anda sanki tüm yaşam durmuş da yağan o bardaktan boşanırcasına yağmur hükmünü ilan etmiş ve varolabilecek başka her şeyin arenadan çekilmesine neden olmuş gibi..sanki yağmur dünyaya taht kurmuş o anda da sen o çılgınca boşalan yağmurun altında kollarını açmış zıplarken tüm o hakimiyete meydan okuyormuşsun gibi parmaklarındaki o bir anlık temasta mutluluk bulup da zamanın akışına meydan okumak istemiştim aslında.. sadece, olması gereken mi oldu sonra..zaman aktığında, hükmünün gölgesini balyozlarcasına üzerimize düşürüşü olmuştu sadece..olması gerekenlerin tarifi parmaklarının neminde gizlenmişti ya..unuttun mu..(ironik, bunca zamandır kabuslarımı kurcalayanın da, zihnimi bulandıranın da zamanın belirsiz kavramı olması..) belki ellerimin titrediğini fark etmiştin öncesinde..(bir sıralama dizisinden ibaret mi zaman sadece, yoksa onun ötesinde başka bir şey mi var korkuya ve sevince garkeden umursamaz sükutlu sonsuz akışında)..senin de yanaklarına yayılacak kırmızı pembe dalgaları bilmiyordun da, sanki elimi tutup bir an gücüyle burada oluşumu huzurla kutsayacak bir güçlü olmak istemiştin..hoyratça yanına geldiğimde senin can’ım bir çabayla kurmaya çalıştığın kumdan kuleleri mi yıkıyordum ben aslında??(zamansızlık; zamanın soğuk arınışında tüm duygular ve arzulardan, sunmuyor ki paklayıcı açıklamalarını tüm hoyratlıklardan) ya da nasıl kişisel tarihler yazıyorduk aynanın iki karşılıklı yüzünden bakarken?? “..hayat tam anlamıyla bir yanlış anlamalar bütününden ibarettir..kırık bir ayna ki, çatlakları egolarımızın duvarları arasındaki gözetleme boşlukları olur çıkar..parçalı bulutlu resimler görürüz akan zamana ve (kaybolan bir kelime bu aradaki, tıpkı sakallı üstat’ın kaybettiği harf gibi, bir türlü hatra getirilemeyen ve mütevazı varoluşun nihai sorusunu yanıtlayan belki de) oluşa dair..” sekiz adımlık bir yolculuğu her gün atılan yüzlerce adımdan uzun kılan aynı zaman mı??ya da yanaklarımda ıslandırdığın kaçak, hırsız ve gizlenmiş öpüşü, şehvetin alevlerini söndürecek şelalevi akışmalardan daha mahrem kılan?? ya da bu korkutucu zihinsel ikilemlerimde attığın adımların kaçının yankısı var..adımlarının yankısında duymadıklarım..duymadığım adımların üzerinden kurduğun binlerce olasılığı ne yapmalı peki?? ...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © alp, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |