Bilim şaşkınlıkla başlar. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
ayrılığımızdan sebep hisli bi adam oldum görsen; ağlarken gülümsüyorum çiyli penceremde bazen seslensen garipsemem öyle yakın yani ... yaslayıp başımı gittiğin yokuşa , burdasın sanarak laf diziyorum senli benli okulda böyle oldu, otobüste şöyle oldu... gittin gideli yastığın yan duruyor uzansam uykuna dokunacak ellerim, oysa nerde uyuduğunu bilmiyorum... sokaklarda yürüdüm havuzlu parka gittim ağaçlarla konuştum sır mır vermedim anlattım sadece ne geliyorsa içimden onu anlattım senden seçtim ne dedimse laflar yaktım, şarkı dizdim türkü dinledim adını düşündüm, silüetini sonra, şiirlerini okudum, küçük notlarını; " akşam erken gelcem, ona göre " " sezer aradı, rem vercekmişsin, rem ne demekse!" " evsahibi geldi, ona göre " " akşam aliyeyi izlicem, gelince sakın kumanda nerde diye sorma" " havuzlu parka gidelim mi?" " başıma gelen en güzel şeysin sennnnnnn" " beni seviyorsan bu notun altına S.S. yaz, ben anlarım " " 12 nisan yaklaşıyo, daha da birşey demiyorum ona göre" " çok seviyorum diye şımarma sakın" " pleysteyşın bozulmadı, içine su döktüm, yine dökerim" " aynı yerde, ona göre, öptüm" uçurtmaları seyrettim sonra balkondan yürüdüm gittim yanlarına, geri döndüm olmadığın hiçbiryerde hiçbirşey olmuyormuş .. güller açtı sen gittikten hemen sonra, onları kokladım, erkenden ekmek aldım yemedim ama ,aldım yine de sen seviyorsun diye zeytinleri limonladım ... elimden başka birşey gelmeyince ağladım çünkü elimden başka birşey gelmiyordu... çiyli penceremden gidince gülüşün ezberimden çektim, güldürdüm hayalini bana merhamet edecek kadar ne suç işledin bırakıp gidecek kadar büyük bir günah şimdi alaca vakitler alacaklı durur benden kaçacak sığınacak her yeri de mi götürdün giderken ? nereye sığmıyorum , hiç kalıyorum, az ölüyorum sağım solum demir perde kollarımı kırsam yok şehri yaksam, lanet okusam, eşkıya olsam yok bağırsam küfretsem, imana gelsem yolu yok bu ayrılığın sevgilim, mümkünatı yok birazdan kalkıp okula gidecem şehrin uykusunu almış kalabalığına karışacam kantinde bir çay, sigara , bütün bunlar olurken hep seni düşünüyor olacam dün öyleydi, bugün de yarın da, çünkü ben seni severken herşeyi de sevmişim... o gün sadece gülümseyip yazmamıştım notunun altına şimdi kızgın demirlerle dövülen her hücreme ezberlettim keşke diyorum , ne işe yarayacaksa, belki görürsün diye .......S.S .
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © levent özgür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |