..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > Uğur Yıldız




14 Ekim 2005
Karanlık Ayna  
Deneme

Uğur Yıldız


Sigara aradı. Son sigara.”Korkma.”dedi. Titredi dudaklarının kıyısındaki yarım kalmış özlem. Unutmaktı belki geçmiş.Ya da çürümekti.


:BJJD:
Karanlık Ayna


İşte geldi...
Güzel bir bahardan geriye kalan puslu bir aynanın ardındaki siluet....
Birazdan bitecek.
Kalktı, sarıldı. Sonra pencerenin önüne gitti.
“İşin şakasındaydık belki bir zamanlar ya da esmer kokan, gece kamaştıran
bir acının izini sürüyorduk tenhalıklarda.”
Sigara aradı. Son sigara.”Korkma.”dedi. Titredi dudaklarının kıyısındaki yarım kalmış özlem. Unutmaktı belki geçmiş.Ya da çürümekti.
“Hatırlıyor musun” dedi.”Hatırlıyor musun”...Hiçbir şeyi
hatırlamıyordu, unutmuştu, belki de evet belki de çürümüştü.”Sus, suuuusss hişşşşşşt”dedi sakince.”Kabus görüyorsun bak ben buradayım”
“Alışmıştık buraya; bu yalnızlığa, mutsuzluğa, bu kahrolası kokuya.”Derin hüzün çizgileri önce yüzünün sonra da saçlarının rengini değiştirmişti bu daracık sokakta.”Dışarıda yağmur var.” Elini cebine attı, sonra dönüp yağmura baktı.” Sen, sen delisin” dedi. Yağmurun sesine baktı.”Yağmur altında kaldı sesimiz” dedi.Gece kamaştı.Yağmur dindi. ”Hatırlıyor musun” dedi. Hatırlamıyordu. Yağmur dinmişti. Son sigarasını içiyordu. Pencerenin önünden karanlığa doğru bir adım attı. “Sen seviyorsun zaten yalnızlığı.” dedi. Sevmiyordu. “ilerde
belki bir gün...” sözünü bitirmedi. Sonra “Başka köylerde görmek gerek. Ağlama ne olur ağlama” dedi.Gece kamaşmıştı.Yağmur çökmüştü avuçlarına.Sandalyeyi çekip pencerenin önüne oturdu. “Üzülme emi” dedi.
“Sahi adın neydi senin” dedi “Ya adımız neydi bizim...” Sigarasından derin bir yudum çekti. Elini buğulanmış cama götürdü. Parmaklarını açtı, avucunun ve parmaklarının izini bıraktı cama. “Üzülme emi, korkma” Sonra “paran var mı” dedi. Yoktu ve korkuyordu da üzülüyordu da. “Hem sen seviyorsun...” Geriye döndü gülümsedi. “Yaklaş” dedi. Sandalyeden kalktı. Yağmur kamaşmış, gece çökmüştü. Karanlığa doğru bir adım daha attı. “Çok güzelsin” dedi. Gözlerini kapattı. Bulutlar dağılıyordu. Sokağın lambası yanıp yanıp sönüyordu. Denizin sesini duydu.gözlerini açtı.Ay kamaşmıştı. “Yolun uzun” dedi. “Ama uyuma lütfen” Yerdeki aynayı aldı. Gözyaşı damladı aynanın üzerine. Ay kamaşmıştı. “Ben bilmem” dedi. Sessizlik çöktü odanın ortasına.
“Düş görmezsen gece intiharım olur.Hani hava sıcaktı, balkondaydık, çay içiyorduk.Yıldızlar (d)üşüyordu hatırlıyor musun” dedi. Hatırlamıyordu.
Sigarasının külü düştü ayaklarının önüne. “Sakın unutma” Külü bu kez üfleyerek dağıttı odanın içine. “Bizde dağıldık mı böyle” dedi. “Şarkı söylesene” dedi.Başını avuçlarının içine aldı.Gizli ağladı.Sonra ıslanan burnunu çekti. “Sıkı giyin üşütme” dedi.Saatine baktı.Saat durmuştu ya da zaman yoktu. “Tükettik her şeyi;aşkı,umudu,öfkeyi,zamanı ve mekanı” Gök kamaştı. “Elini uzatsana” Avucunu öptü. “Hatırlıyor musun buraya ilk gelişimizi” Hatırlamıyordu.
“Yüreğin acıyor mu” dedi. Sigarasını yudumladı bir kez daha. “Çok karanlık burası” Bir kibrit çaktı.Oda aydınlandı.Gözleri kamaştı. “Sabaha çok var sarılsana bana” dedi.Sonra iki eliyle kendini tokatlamaya başladı. “Ne yaptık biz, ne yaptık, ne yaptık” Sigarasının son yudumunu çekti ve attı.
“Sigaran var mı?” Camdaki elinin izine baktı. “Üzülme emi, bakma öyle”
Boş ve karanlık odanın içinde yürümeye başladı. “unutacak mıyız şimdi her şeyi” “Unutma emi” dedi. “Sokulsana yanına” Üşüyordu, ağlıyordu. Saçlarını kavradı elleri. “Yeter, yeter, yeter, yeter” dedi. Saçları ellerinde kaldı. Avuçlarından bıraktı yere doğru saçlarını. “Gitmezsek , hep burada kalsak. Sabaha daha var değil mi? Sıkı giyin üşütme tamam mı! Sen beni düşünme ben başımın çaresine bakarım” dedi. Sokaktan bir araba geçti. Sokak kamaştı. “Hep gül tamam mı! Adın neydi senin. Mektup yaz emi.Hani ben hastaydım hatırlıyor musun?” Hatırlamıyordu. Uzaklardan bir ses duyuldu belli belirsiz. “Kamyoncular çoktan konaklamıştır bir yerlerde” Ağladı. “Mutluluk başka bir karanlık odada kilitli kalmış” Bu odada bulaşıcı bir hastalık: korku,acı ve hüzün dolaşıyordu ayaklarının altında.Kendini yumruklamaya başladı.Taş kesildi,yere düştü.Kalktı ışığı açtı.Az önce karşında duran kendi kendisiyle konuşmasını sağlayan aynayı yumruklayarak ellerini parçaladı. Sesler kesildi. Konuşma bitti. Sonra “Konuş benimle tamam mı hep konuş” dedi.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Uğur Yıldız kimdir?

Acının en büyük erdem olduğunu acı olmadan mutluluğu da asla öğrenemeyeceğimizi bilenlere


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Uğur Yıldız, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.