Dünyayı isteyen bilime sarılsın, ahireti isteyen bilime sarılsın; hem dünyayı hem ahireti isteyen yine bilime sarılsın" -Hz. Muhammed |
|
||||||||||
|
Saçlarını nedensizce beyazlattığını hissettiğin? Sonsuz ayrılıkların gölgesinde türkülere yaslanmak seni teselli etti mi? Korkunç kaktüslerin, acımasız dikenlerinin arasından bir nefese daha ulaşmak seni tatmin etti mi? Uçsuz bucaksız hayat çölünde bulduğun bir yudum su sana yetti mi? Bu kadar aramana değdi mi? Alın terinin döküldüğü topraklar hala kurak mı? Yoksa emeğinin yeşerttiği ormanların hür havasını mı soluyorsun? Yeterince yeşil mi gülüşlerin? Yoksa kararıyor mu düşlerin? Kendini bulabiliyor musun bir menekşenin yaprağında? Ya da bir serçenin özenle kurduğu yuvasının tek bir telinde? Hayatın özünü hissedebiliyor musun en karanlık kabuslarında? Yoksa kabuslarından dahi uyanmak istemediğin bir yolda mı yürüyorsun? Hayyam’ ın kadehinden aldığı tek yudumun keyfine ulaşmıyor mu şişe şişe şarabının ezbere tükenişi? Duyguların kalbinin derinliklerinde mi gizli? Peki ya düşüncelerin? Düşüncelerin zihninin karanlık bir kuytusunda ölümü mü bekliyor? Neredesin sen? Neler görüyorsun? Platon seni de mi inandırdı duyularının algıladıklarının sadece illüzyon olduğuna? Görüntülerin ardındaki gerçeğe mi ulaşmaya çalışıyorsun? Çırpınışlarını umutsuz bulduğun oldu mu? Saçlarını nedensizce beyazlattığını hissettiğin? Neden yaşıyorsun söyle! Yoksa bu sonsuz göçü mü izliyorsun sessizce? Sıranı bekleyerek bazen korkuyla, bazen sabırsızca, bazen çaresizce… Sonsuz ayrılıkların gölgesinde türkülere yaslanmak seni teselli etti mi hiç? Yoksa yarinin gül kokusuna hep uzak mısın? Onun nefesini kendi nefesinde hissetmediğin sürece renklerini fark edemiyor musun gökkuşağının? Umutsuz çırpınışlar… Güneş altında üşümeler… Fırtına altında yanmalar… Yemyeşil ormanların içinde solmalar… Bazen bir çift güvercin kanadı, olmak istediğimiz yer… Bazen bir tırtılın ördüğü koza… Bir kelebeğin ilk kanat çırpışları yaşama sebebimiz… Beklemek yaktıkça yakar bazen… Gün boyu uçtuktan sonra, bir pervanenin kanadında, siyah gecenin sonunu, göğün karanlık ufkunda… (Gelen istek üzerine yazılarıma devam etmiyorum. Bu bir veda yazısıdır. Bir iz bırakmak istedim İzEdebiyat' a... Hoşça kalın!)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Özgür Çekmer, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |