..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Başka dillerle ilgili hiçbir şey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir şey bilmiyorlar. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Bireysel > o adam




10 Mart 2005
O Adam ve Umut  
o adam
Sanki bu cehennem ülkesinde hayat onu köşeye sıkıştırmak istiyordu ve köşeye sıkıştırılmış bir boksör gibi ha bire yumruklayacaktı, dengesini kaybettirip onu nakavt edecekti.


:AFBH:
   Tek başına gecenin bir yarısı içinde göl olan, karanlık parkın içinden geçiyordum. Gölün üstü karanlığın etkisiyle olacak ki lacivert ve siyahın tonlarıyla değişiyordu. Parlayan bir kadife örtü gibiydi.

   Bu yürüyüşe nereden başladım, nasıl buraya kadar geldi hiç hatırlamıyordu. Hatırladığı tek şey, evden çıkıp sigara alması gerektiğiydi. Sigarasını almış ve dış dünyadaki hayattan tamamıyla kopmuş, iç dünyasındaki yaşama yönelmişti. Uyandığında bu parkın içerisinde bulmuştu kendisini… Kendisini çok kötü hissediyordu. Bir taraftan, bir türlü yolunda gitmeyen bir hayat, bir tarafta ayrılıklar, bir tarafta uzaktakilerin özlemleri, geleceği her şey kafasında belirsizlikti ve bunları düşünüyordu. Düşünceleri gözlerinden okunuyordu. Çatık kaşları kırış kırış olmuş alnıyla bu belirsizliğini gözler önüne sergiliyordu. Dokunsalar ağlayacak gibiydi. Havanın şiddetli soğuğundan olacak ki ağzından buharlar çıkıyordu ama o havanın soğukluğuna hiç aldırmıyordu. Önündeki çamurlu yolda, önüne baka baka su birikintilerinin hiç farkına varmadan basıp sağa sola suları sıçratarak yürüyordu. Park o kadar sessizdi ki ayak sesleri parkın içerisinde yankılanıyordu. Bir anda kafasını çamurlu yoldan havaya kaldırdı, yolun sağ ve solundaki ağaçlara baktı. İsmini bilmediği bu ağaçlar kendisine benziyordu. Gövdeleri alabildiğine kalın ve güçlü görünüyordu, ama dalları mutsuz, kimsesiz, öksüz bir çocuğun eğilmiş başına benziyordu. Dalların hepsi aşağıya doğru sarkmıştı. Yoksa bu ağaçlarda mı tanrıdan ateş çaldı? diye içinden geçiriverdi. Kendisini bu durumdayken, bir şiir de okuduğu "tanrılardan ateş çalmak" deyimine benzetiyordu.

   Sanki soğuk bir kış günü hiçbir yerde ateş yokken gidip tanrıların ateşinden bir parça çalıp getirmişti. Tanrılar bunu anladıktan sonra, onu mutsuzluk ve yalnızlık cezasına çarptırmıştı. Mutsuz ve buruk anında gördüğü her şeyi kendisine benzetiyordu. Aklından hep mutsuz anılarını geçirdi. Kaybettiği zamanları, geçirdiği kritik anların hepsini aklından geçiriyor ve sanki yeni olmuş gibi acısını hissediyordu.

   Sessizdi, parasızdı, neredeyse parasızlıktan evden kovulup dışarı atılacaktı. Kaldığı ülkenin dilini bilmiyordu diye her gittiği ve iş sorduğu yerlerden kibarca kovuluyordu. Sanki bu cehennem ülkesinde hayat onu köşeye sıkıştırmak istiyordu ve köşeye sıkıştırılmış bir boksör gibi ha bire yumrukluyordu. Dengesini kaybettirip, onu nakavt edecekti ammaaaa hayat galiba bir şeyi bilmiyordu.

   O direnecekti...

   Karşısında yenik düşmeyecekti. Sadece şu an maçı kaybediyor gibi görünüyordu. Son hamleyi o yapacaktı. İşte bu son düşünceleri ile yüzünde tekrar umut beliriverdi, birden bire değişti. Yavaş yavaş suratının şekli, çatık kaşları, kırış kırış olmuş anlı umudun şekline giriyordu. O artık umuttu ve her yer umut kokuyordu...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


o adam kimdir?

Bildiginiz o adam iste, Yazmayi ve yazdiklarini paylasmayi seven o adam. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Siir ve yazi ustalarinin hepsi


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © o adam, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.