Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Kendimize ait bir boşluktayız hepimiz. Etrafı duvarlarla çevrili bu dar boşluk bizim eserimiz. Rızamızla kendi elimizle etrafımıza ördüğümüz duvarların ardından gelen seslere kulaklarımız tıkalı. Üstümüzde ki gökyüzünün göz kamaştıran ışıltısı aldatıcı. Düşündünmü bu izole yaşantın, nereye kadar sürer. Aşılmaz bir güvensizlik denizinde yüzüyoruz. Paronaya dalgaları vurdukça ruhuna ördüğün duvarları yükseltiyorsun. Aldığın haberler hep kötü. Kan, üçücü sayfaları aşmış giysilerine bulaşmış. Artık gazete bile okumak istemiyoruz.Görmezsem etlilenmem.Yatağımda huzurlu uyurum. Mümkün olduğu kadar az kişi tanırsam az yanılırım. Güven huzurla ters orantılı bugünlerde. Ama biz sustuk,göz yumduk,her yer kirlendi. Boşverdik,adam sen de dedik, dinlemedik, önümüze çıkanı ittik,üstüne bastık ve yükseldik. Bastıkça yükseldik. Biz yükseldikçe, bastığımız birikti. Birikenler zayi, biz mükemmeldik. Bu birikinti sıkıştı sıkıştı ve birgün birikenler büyük bir gürültüyle patladı. Şimdi hepimiz duvarları yükseltmekle meşgulüz. Bulabildiğimiz tek çözüm bu izolasyon; Kötülüğü dışarıda tutmak, huzuru dönmeyecek bir sevgili gibi anmak. Kalelerini bir bir teslim etmek paranoyaya. Gezdiğin sokakları bırakmak, sevdiğin sesleri unutmak, özgürlüğünü tedirginliğine feda etmek , yeni tanışmalara kapanmak, iletişimden şüphe duymak... Hepsini yapmak daha kolay değil mi? Sahte bir rahatlama içine yayılır. Böyle arkanı duvara yaslamışken söylemek istemezdim ama ya birgün duvarlarına biri tırmanırsa . O kadar uzaksın ki ona, o kadar yabancı . Ne yapacaksın? Hiçbirimiz konuşmadık ki onunla . Çoğaldıkça çoğalmasına göz yumduk. Bu küçük boşluğunu da bırakıp uzaklara mı gideceksin. Çocukluğunu, gençliğini, topraklarını, bu yalancı huzurla değiş tokuş mu edeceksin? İçin rahatsa git olamaz. Kimse engel olamaz sana. Gitmeyenler , birer balyoz edinmenin zamanı geldi. Bugün o duvarları yıkıyoruz. Ne noktadaysak, ne gerekiyorsa, bu bir savaşsa ; yabancılaşmaya, uzaklaşmaya karşı verilen giriyoruz. Kalelerimizi geri alana dek. Sokaklarımızda büyüyen bu nefreti yok edene dek çabalıyoruz. Soluk kesen o paranoya silinene dek, huzursuz geriye dönüşlerim bitene dek , vazgeçmeden . Söz mü? BUGÜN. OGULY ŞUBAT 05
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © OGÜL Y., 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |