..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > orkan şancı




17 Eylül 2004
Sarı Yağmurluk  
Kısa Öykü

orkan şancı


(...)Onu bir başka kızla yere paralel yakaladığında hissettiğini hissetti birden. Göğsü yandı, kalbi içini beyne kustu ve elindeki bıçağı daha sıkı tuttu. İntihara meyilli annesi amacına ulaşalı epey olmuştu. Annesini nasıl da özlemişti. Onun intiharını


:BBAI:

Elindeki bıçak nasıl da keskindi. Oysa herşey bu sabaha kadar çok güzeldi. Keşke sevgilisi kendisine biraz daha değer vermiş olsaydı. Aylarca yalan dünyasında yaşayıp aldatıldığını bu biçimde öğrenmesi gerekmiyordu. Bu bir hediyeydi aslında. Gerçeği biliyordu çünkü. Sevdiğini ama sevilmediğini. Onu bir başka kızla yere paralel yakaladığında hissettiğini hissetti birden. Göğsü yandı, kalbi içini beyne kustu ve elindeki bıçağı daha sıkı tuttu.

İntihara meyilli annesi amacına ulaşalı epey olmuştu. Annesini nasıl da özlemişti. Onun intiharını hemen kabullenmişti. Babasının yaptıklarından sonra annesinin yaşadıklarına daha fazla katlanması anlamsızdı. Zaman durmalıydı, durdu.

Yağmur şiddetlendi, bıçakla yolculuk etmenin iyi fikir olup olmadığını sorguladı. Fazla zamanı kalmadığını biliyordu, babası her an gelebilir ve onu kendisiyle yaşamaya bir kez daha mecbur edebilirdi. O da annesi gibi yapıp atlayarak intihar ederse, belki de yapacağı bu iğrenç eylem bir parça anlam kazanabilirdi. Kendisini bu noktaya getiren şokun farkında olmadan, kendisini bu noktaya getiren olayı hatırladı yine. Hatırladı? Unutalı sadece bir kaç saniye olmuştu. Sevdiği erkeği o kızla yakaladığından beri yağmur hiç durmamıştı. Bir onlara bir de kendine bakmıştı. Kendini, sarı yağmurluğunun içinde yavaş yavaş yok olurken görmüştü. Bir tek onu kendi gibi gördü. Yeniden bilincin en yüksek düzeyine çıktı, elindeki bıçağı fırlatıp attı. Hızlı adımlarla, pencereye doğru gitti. Rüzgarın savurup durduğu perde, arkasındaki yolu artık gizlemekte zorlanıyordu. Koltuğu merdiven yapıp pervaza çıktı. Yeterince yüksek olup olmadığını düşündü. Doğru biçimde atlarsa, bu yükseklik de iş görürdü. Son yolcuğuna hazırlanan idam mahkumlarına sorulduğu gibi, kendisine sordu: Son düşüncem ne olmalı? Annesiydi elbette. Anne gibi sevgili olmaz ki. Onun yanına gidiyorum şimdi, dedi. Yüzünü yukarıya doğru tutup düşüncelerini serinletti. Bu sırada korkunç bir şiddetle babası bağırdı: Kestik!

Babasının odaya aniden girmesinin şokuyla kendisini bir anda düşerken buluverdi. O sırada bir şeyler düşündü ama ne düşündüğünü hiç hatırlayamadı. Kızın bedeninden dökülen, asfaltta düşüncelerini serinletenle buluştuğunda, yönetmen hala durumun farkında değildi. Kızın, pencerede fazla durması ya da beden dilinden hoşlanmamış olabilirdi. Ama şaşırmış çekim ekibinin ortak fikri, bu kadar tekrarla bu filmin bitmeyeceğiydi. Kurguda ani kesmeleri sevdiği için mi acaba sahneleri böyle aniden kesiveriyordu. Çekim ekibi, sahneyi baştan almaya hazırlanırken ışıkçı bağırdı: Düştü!

Pencerelere sığışan kafalar, asfaltta yatan oyuncuya bakıyordu şimdi. Kızın yüzünü tam göremiyorlardı ama ışıkçı, gülümsediğine yemin edebilirdi. Yönetmen, polislerin birazdan zor kullanarak bozacağı pozisyonunda donakaldı. Aniden bağırarak sete dalması kızı bu denli korkutmuş muydu yani? Kızın, rolünü oynarkenki iç sesini senaryodan defalarca okuyacaktı sonra. Her şey yolunda görünüyordu, sevgilisi tarafından aldatıldığı için kız bunalıma girer ve intihar eder.. Lanet olası sadece atlarmış gibi yapacaktı, dedi ve bu rolde, annesinin hamileliğinde kullandığı ilaçlar yüzünden kör doğan kızını oynattığı için kendine kızdı.






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


orkan şancı kimdir?

Beyazperde. com'da yıllardır film eleştirileri yazıyor ve sinemasal adında dosyalar hazırlıyorum. Ayrıca müzik makalelerime ortakhaber. com/rockzone üzerinden ulaşabilirsiniz.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © orkan şancı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.