..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir insan bir kaplanı öldürmek istediğinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediğinde buna vahşet diyor. -Bernard Shaw
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Kent > Kemal CEVAHİR




20 Temmuz 2004
İstanbul Geçiyor  
Kemal CEVAHİR

:BBAF:

Ağrıların gelir geçer içimden,
Ellerimde İstanbul'un.
Uçmak için havalanıyor kanatlarında,
Bütün kuşları İstanbul'un...

Hani bir denizin vardı, Haliç'ten baktığım,
O güzel Üsküdar'ında, içime aktığın ılık bir akşam havası,
Kalemim senin elinde, üzerinde beyaz bir sayfası.
Düşünüyorum seni, ellerimde kuşların,
Ciğerlerimde nefesi.
Güzelliklerin gelir geçer içimden,
Yedi tepeden bakıyorum denizine,
Aklımda kalmış işte, Sinan'ın enfesi...

Yağmurların vardı, yollarıma düşen damlalarında,
Her sokağında, ayrı bir lezzet tadında adımlarım,
Ayrı bir gülümseyiş görünmeyen sabi yüzlerinde.
Bir elimde adın, bir sözümde kalemin,
Limanına dizilmiş yine gemilerin.
Mavi sularında bir derya, önünde gözlerin.
Dalgaların gelir geçer içimden,
Her vuruluşumda geri çekiliyor suların,
Bir ben kalıyorum kıyıda,
Issız bir kıyında,
Mahpus bir Ada'nda...

Bulutların vardı, özünün nefesini taşıyan,
Yıldızların arasında ay misali parıldayan.
Fırtınalarında bile gülümsemek için çabalayan.
Gencecik ve bembeyaz.
Yine gezeceğim her gün bulutsuz sahillerini,
Tebessümün gelir, martılarımın gözlerinde,
Bütün kentini güneş gibi aydınlatan engin maviliklerinde.
Sahillerin gelir geçer içimden,
Beklenen Ada'larında...

Ormanların vardı, nefesine ses veren,
Bülbülün sesine nefes veren,
Yaralı bir kuşun konmak istediği bir yuvan.
Bir havasına bin ömür harcadığın,
Bir zeytin dalı, bir incir çekirdeği,
Bir kabuk gibi, dolduramıyorum cevizini.
Hayallerin gelir geçer içimden,
Yanmış, budanmış,
Yarım kalmış bir dağ gibi...

Masmavi suların vardı, ab-ı hayatında.
Bir balık olmak, gezmek yüreğinde,
Derinliklerine dalmak Marmara'nın.
Damarlarından kopan bir damla sudan,
Kana kana içmek, içtikçe doyamamak.
Çocuklar gibi şen olmak, pusatsız dünyanda.
Sokakların gelir geçer içimden,
Gönül koymak, oynamak oyunlarını,
Arnavut kaldırımlarında...

Seni bekleyenler vardı, her satırlarında,
Bir dağ başında, bir deniz kıyısında,
Mum ışığıyla aydınlanmış izbe odalarda,
Rengarenk ışıkların yanıp söndüğü,
Ölçüsüz çığlıklarla dolu şarkılı türkülü salonlarda.
Her sabah güneşinin doğumunu sevinçle bekleyen,
Ve her akşam onu hüznüyle birlikte tekrar uğurlayan.
Hüzünlerin gelir geçer içimden,
Elinde bir gül, bekleyenler aldıkça dudaklarında tebessüm,
Ve her gece seni kirletmek için çabalayan kara bir safderun.

Bir Kulen vardı, adına Kız ismini verdiğin.
Kafesten kurtulmaya çalışan minik kuşlarını,
Alıyorum yüreğime, teker teker uçururken avuçlarımdan,
Süt beyaz martılarıma veriyorum saçlarını.
Yedi tepene birden dağıtıyorum balık ekmek kokularını.
Tepelerin gelir geçer içimden,
Hafiften esen bir rüzgarın söylediği türkülerinden,
İster buradan, ister eski bir İstanbul'dan,
Çıkarıyorum ateşten gömleklerini...

Şairlerin vardı, adına şiirler yazan,
Bir cevher gibi kaleminden süzülen mürekkebi,
Akıtıyor boğazından geçen bir geminin üzerinde.
Sarıyer'den uzanıyorum ellerine,
Galata'da vuruldum gözlerinin ferine.
Köprülerin gelir geçer içimden,
Kaç vapurun geçti bugün Boğaziçi'nden,
Sizlerin olsun bütün köprüleri bu şehrin,
Ben köprüleri ikimizin arasına kurmuşum zaten...

Sevdalıların vardı, yakasına gül takan,
Sevgililerin vardı, gül'ü yakasına taktıran.
İstanbul, gelir geçer içimden,
Ve şimdi, hepsi birden,
Unutmuşlar,
Unutulmuşlar,
Unutturmuşlar...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Kemal CEVAHİR kimdir?

Kimsin ? Necisin ? Ne istiyorsun ? Ne bekliyorsun ? Bilemiyorum. Bu soruları kendime çok soruyorum Belki ruhumun derinliklerinde olan depremler Belki eski defterleri açıyorum her savruluşumda Her rüzgarda bir yana sürükleniyorum Ama yine de bir beden, Ve soğuk bir kan akacak kalbimden. . .

Etkilendiği Yazarlar:
O kadar çok ki, bir seçim yapmak mümkün değil açıkçası.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kemal CEVAHİR, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.