İnsan melek olsaydı dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret |
|
||||||||||
|
(Hece ölçüsü:13) Beni gönderdiler vekil öğretmenliğe. Yolbaşı köyü,savurlu mahallesine. Akkuş'tan çıktım yola, Savur'luya vardım. Halkla tanıştım, azanın evinde kaldım. Savur'lu Tifi'nin üstünde,şirin bir köy. Sabah hazırdı,yumurta peynir bal ve çay. İlkokulu çukurda yapmışlar,ahşaptan. Okulu düzeltmeye başladım, lojmandan. Öğrenciler geldi, küçük adımlarıyla. Öğrenciliğim geldi, benimde aklıma. İstiklal Marşı söyledik, girdik sınıfa. Küçükler ellerimden, öptüler sınıfta. Tanıştım ve sohbet ettim, onlarla tek tek. Bir kız dedi,''kardeşim, evde bekliyor tek''. ''Dedem göndermiyor, gelemiyor okula'' ''Davarları güdüyor,başı dolu yara'' ''Yaşıda okul çağına geldi ve geçti''. ''Kimse dedemi hiç razı edemedi''. Muhtara ve azaya söyledim durumu. Dediler''laftan anlamaz, cahil adam bu''. ''Bizde kestik artık bütün umudumuzu.'' ''Öğretmensiniz bulursunuz bir yolunu'' Ablasıyla haber gönderdim dedesine. İhtiyar aynı hava, söyletmemiş bile. Ablasına nüfus cüzdanını getirttim. Kızı okulun defterine kayıt ettim. İhtiyara torunuyla haber yolladım. ''Kız kayıtta yoksa içeri attırırım.'' Küçük kız yarın geldi, okula sabahtan. Başında eşarb, tatlı tatlı bakaraktan. ''Adın nedir?'' diye sordum,dedi ''Dürdane''. Sarıldı hemen, öpmek için ellerime. Dedim''Dürdane niçin okula gelmedin?'' Dedi''başımda yaralar var ,gelemedim.'' Eşarbı açtı, sacından kan akıyordu. Sacın içi yara kaplamış, kanıyordu. Vucudunu sarmış gittikçe büyüyordu. Dürdane ise için için ağlıyorddu Ablası ve Dürdane yetim iki kızdır. Babası ölmüştür,anası kocadadır. Sağlık oçağı evlerinin altındaydı. Dedesi oraya bile yollamamıştı. Dürdaneyi sağlık oçağına götürdüm. Doktor dedi''Uyuz bu tedavi edelim.'' ''Ablası yakalanmıştı onu kurtardım''. ''Ailesi aldırmıyor, çok anlattım''. Bir ilaç ve ilaç reçetesini aldım. Kapıda su var,ninesini fırçaldım ''Su boşa akarsa çoçuklar uyuz olur''. ''Kazanda çamaşırları kaynatmak mı zor?'' Akkuş''tan reçeteyle ilaçları aldım. Ablasına bir bir tarifeyi anlattım. Dürdane''nin çamaşırlar da kaynadı. İlaçlarınıda günü gününe kullandı. Bir haftada iyileşti, bütün yaralar. İhtiyarda geldi, elinde yumurtalar. Dudağında yürekten, dualar dualar. Pişman cahilliğine, elinde çıralar. Çağırdım eve, fırçaladım bir güzelce. ''Suyun vardır,''temizlik imandandır''dince''. ''Ailene hep temizlik yaptıracaksın''. ''Allah su vermiş boşa akıtmayacaksın''. ''Evede hemen elektiriği alacaksın''. ''Gaz lambası yada çıra yakmayacaksın''. Çok utandı ihtiyar, iyi bir ders aldı. Torunlara okusun diye, masa yaptı. Kaymakam yiyecek ve kırtasiye verdi. Direklerin yerlerini ihtiyar deldi. Dürdane hevesle okumayı öğrendi. Sabahtan okula ilk önce o gelirdi. Cahile doğruyu göstermek sabır ister. Yoksa yok olup gider ''Dürdane'' gibiler. Zafer Mustafa Yeşiltepe Jeoloji Mühendisi
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Zafer Mustafa YEŞİLTEPE, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |