"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacı değil miyiz!" -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Adını hecelediğimi, derdimi sevdiğimi söylemesinler.. Bulamadan kaybettiğimi, Bir ihanet çemberinde eridiğimi, söylemesinler.. gönlümdeki çileyi de söylemesinler.. Sadece, dudaklarında bir tebessüm vardı, desinler.. Bir yiğit öldü desinler... şahlanırken dağlarda, sessizce agladığımı, söylemesinler.. gözyaşlarıyla gülümseyişimi, her gülüşte hüzünlenişimi, Sevinçlerde bile, bir şeyleri eksik hissedişimi, söylemesinler.. Yalnızca, gözlerinde bir parıltı vardı, desinler. Ayaklarıma pranga vurulduğunu, Bir arayışın içinde kaybolduğumu, serseri bir kurşuna hedef olduğumu, söylemesinler.. Hasretlere boyun eğdiğimide söylemesinler.. Sadece, bir yiğit öldü desinler.. Dikensiz gül bulamadığımı, her sorduğuna cevap olamadığımı, yeşermeden kuruyan ümitlerimi, sahte gülüşleri ve yalan sözleri, söylemesinler.. Dün ki dostlarımı, birer birer kaybettiğim arkadaşlarımı, ayrı dünyalarda yaşadığımızı, gönlümde ki güneşin neden battığını, söylemesinler.. Sadece, yanında olmayı istermiş, desinler.. Bir yiğit öldü desinler.. geçit vermeyen sevda yollarında savaştığımı, Solgun çehrelerde, hasret kapısının anahtarını aradığımı, ve kalbimdeki feryadı söylemesinler.. Uğrasıpda çözemediğim düğümleri de söylemesinler.. Yalnızca, yağmurların artık beni ıslatmadığını söylesinler.. Bir demet ölüm çiçeği, düşlerimin uzaklara teslimi, Bir başkaldırışın temsili, tuzaklara meyledişim. İsyanımın, teferruatlara dalışımın, var bir sebebi, Bakamayışım düşüncelerine, sevgimi beğenmeyişin. Beğenmeyişin, gözlerindeki mânayı sevişimi, değil seni. Kaçsamda tufanlara, rüzgarlara kendimi hapsedişim. Bir yiğit öldü desinler.. aklımdaki çelişkiyi, seni hatırlatan özlemimi, darmadağın hayallerimi ve yıkıldığımı benimseyişimi, söylemesinler.. yokluğuna alışamadığımı, denesemde, karşına çıkamayışımı, Bir inadın peşinden sürüklenişimi ve unutamayışımı, söylemesinler.. yalnızca, gözyaşlarıyla süslediğin yalanlara inanmamış, desinler.. Denizdeki maviyi, hülyalarımdaki pembeyi ve daha bir çok rengi.. Sevemediğimi, hissedemiyişimi ve bir daha asla göremeyeceğimi, söylemesinler.. korktuğumu bağlanmaktan, bu acıları bir daha yaşamaktan, ve zorluğunu tükenmiş ufukları tekrar filizlendirmenin. Bir yiğit öldü desinler.. sessiz, gürültüsüz ama çalkantılar içinde, kurşun yarasından çok sevgimin yarası bedenimde.. yinede, seni üzecek bir şey bile, söylemesinler.. Sadece, sana söyleyecek bir şeyi kalmamış desinler..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Arslan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |