Issız ve sessiz bir akşam üstü yeniden. Sigaramı yakmışım, süzülerek yağan karı izliyorum düşünceli düşünceli. Hafifden gözlerim doluyor, ağlamak istiyorum ama gururum engel her zaman ki gibi. Neden bu kadar hüzün. Yanlızlığımdan olsa gerek... Düşünüyorum tekrar, acaba ben gerçekten yanlızmıyım diyorum. " Aslında hiçbir zaman yanlız olamam ki" diyorum kendi kendime, gerçekten sevdiğim biri yok ama sevildiğimi de biliyorum adı aşk olmasa da... Susuyorum, duraksıyorum bir anda, peki sevilmiyorsam? Peki çevremdeki sevgi sandığım olgular sadece doğruluk maskesi takmış yalanlardan ibaretse?Sigaramdan bir nefes alıyorum ve düşünceye dalıyorum acaba gerçekten yanlızmıyım? Bir nefes daha,hayır yanlız değilim. Beni asla yanlız bırakmayan bir şeyin olduğunu anlıyorum aniden. Kıskançlığın had safasında olan ve sadece benimsin diyen bir şey. Hep yanlız kalmamı isteyen bir şey. "Hayır hayır ben yanlız değilim" diye fısıldıyorum kar tanelerine. Biliyorum ki yanlızlık beni hiçbir zaman yanlız bırakmıyor... Ağlamaklı bir gülümsemeyle bakıyorum beyaz bir denize. Yanlızlık beni terk etti ben ondan kurtuldum, o beni buldu ben yine aynı ben... Sigaramdan bir nefes daha alıyorum "Demekki hiçbir zaman yanlız değilmişim ben" diyorum kendi kendime. O zaman gereksiz hüznüm beni terk ediyor, anlıyorum ki yanlızlık sadece beynimizin bizimle dalga geçmesi, anlıyorum ki yanlızlıktan daha önemli şeyler var... Kar susuyor, caddeler usta bir ressamın elinden tuale alınmış resim gibi.Bakıyorum, sigaramdan bir nefes daha çekiyorum... Artık yeni sigara yakmak istemiyorum. Biliyorum ki yeni bir sigara, yeni bir dert. Sigaramdan bir nefes daha alıyorum ve onu yanlızlığına gömüyorum...