Dünya hiçbir padişaha kalmadı, sana da kalmayacaktır. -Nizamî |
|
||||||||||
|
Rüyama yansıyan çukurun derin gölgesinde, Senin yüzünü aradım da buldum kendime en yakın, Issızlığı, yalnızlığı ve kaybolmuşluğu çağrıştırıyordu, Alnında yarası olan adamın yüzü, yıllara meydan okuyordu, Masum bir bakış, heybetli duruş, hoyratça savrulan sözler ele veriyordu, Tanıdım onu ensesindeki beninden... Sakalı beyazlamış, şakakları ağarmıştı ama; Hala saklıyordu çenesinde o çocuksu gülüşünü, Her zaman bize anlatacak ilginç bir hikayesi olurdu onun, Kayıp denizlerden kopup gelen... Dalgaların sesini duyar, hiç görmediğimiz çiçeklerin kokusunu alırdık, Yarım kalan anıların duygulanan perdesinde... Uzaklarda bir türlü kavuşamadığı sevgilisi vardı besbelli, Adı Nathalie idi; gözleri bir başka mahzun bakardı Çünkü o romantik şarkı çalındığında... Kız sen ne demeye ağlıyorsun diyecek oldu bir gün bana, Hikayelerindeki denizin tuzu kaçtı gözüme diye uydurup sıvışıverdim her seferinde... Eve geldiğimde yatağıma uzanıp saatlerce ağlamıştım, Tuzdan yapış yapış olmuş yastığımın desenli yüzünde, Aşkı hiç tatmadığıma yanmıştım... Islak bir gecenin ertesinde uyanıp erkenden sahile indiğimde, Son hazırlıklarını yapıyordu, telaşlı ve heyecanlıydı, Aklından çıkarıp atamadığı Nathalie’sini arayacaktı kimbilir... Kendine yetecek kadar ufak bir teknesi vardı, “Yalnız kalpler” diye kırmızı bir boya ile işlemişti her yerini kocaman harflerle... Yalnızdı gerçekten etrafını saran onca kalabalığa, Her gün eline alıp konuştuğu, okşadığı binlerce balığa, geniş dehlizlere rağmen... Adını bilmiyordum, hiç sormamıştım da zaten; Giderken soracak oldum, sonra utandım birden, Bunca zaman denizlerin cesurunun adını merak etmediğime... Arkasından gözlerim dolarak elimi salladığımda, Onu bir daha hiç göremeyeceğimi biliyordum. O şimdiye dek tanıdığım kayıp zamanların en cesur yolcusuydu, Geriye kalacak bir hikayesi olmayan... Adsız ve bahtsız sıyrılıp gitti yaşamımdan, Yaşlı bir kadın oldum şimdilerde ama nedendir bilmem, Hala onun teknesinin sesini duyarım uzaklardan uzaklardan...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Senem Altay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |