..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Tuba Çiçek




15 Ocak 2004
Elim Sende  
Tuba Çiçek
Evimizin bulunduğu mahallenin oyun alanındayım.. Akranlarımın gürültüyle eğlendiği bir meydanda.. İçimde bir telaş var. Hani oynamaktan hiç bıkmadığımız oyunlar vardır ya; yorgunluğu, çilesi, riski bol oyunlar; işte onlardan birini oynamak için yanıp


:BDFE:
Düşüp bir yerlerini yaralama riskinin yüksek olduğu oyunlardan biri.. Başından galibini ya da mağlubunu kestiremediğin, her an ebelenme durumunda kaldığın, yüksek temposu yüzünden sorumluluklarını, derslerini, dostlarını ve aileni ihmal edebileceğin oyunlardan biri..

Hava kararmak üzere, akşam yemeği vakti yaklaşmış. Heyhat, içimde karşı duramadığım bir oyun arzusu tepinip duruyor. Eğer oyuna başlarsam vaktinde eve gidemeyeceğim ve annemden zılgıt yiyeceğim. Üstelik yarınki matematik sınavına da çalışmam gerek. Üfff yine de oynamak istiyorum... Zamanım çok az ve sorumluluklarım da umurumda değil.

Kaçarım yok oynayacağım...

Önce, akşamın bu vaktinde en az benim kadar oynamaya istekli bir ‘oyun arkadaşı’ bulmalıyım. Aslında benimle bu oyunu oynamak isteyen birkaç kişi hep vardır mahallede. Ama dişli bir oyuncu gerek bana. Beni zorlayacak, oyuna heyecan katacak, iyi bir oyuncu arıyorum.

Gözüme kestirdiklerimden birkaçını oyuna çağırıyorum. Aldığım her “cık” cevabı hevesimi kırarken, vaktin daralması sabırsızlığımı çoğaltıyor. Bir an önce oyuna başlamalı zira birazdan annem balkonda görünüp asabi bir sesle eve gelmem için emirler yağdıracak.

Sonunda istediğim gibi bir oyun arkadaşı buluyorum. Vakit kaybetmeden oyun mekanını seçiyoruz. Kalp atışlarım hızlanıyor, sevinçten çıldırabilirim.

Hadi artık başlayalım!

* * *

Bazen ben öne geçiyorum, bazen de o; bazen şans benden yana, bazen ondan yana lanet olası... Giderek heyecan artıyor ve zaman giderek daralıyor. Annemin beni eve çağırması artık an meselesi. Bunu bile bile devam ediyorum oyuna. Annemin “bir kere de ben çağırmadan eve gelsen” diye haykırışını duyar gibiyim. Ama mutluluktan ölmek üzereyken bunun ne önemi var? Her şeyi göze aldım. Yerimde duramıyorum...

Ve annemin oyun bozan sesi, mahallenin her duvarında çınlıyor. Omuz silkip oyuna devam ediyorum. Nasılsa olan olmuş. Zılgıtı yiyeceğiz, öyle ya da böyle...

Tam da havaya girmiştik. Hem ben hem de oyun arkadaşım performansımızın en üst noktasındayız. Oyunun en heyecanlı yerinde eve gidilir mi yahu?

Annemin ikinci çağrısı biraz daha kükreme modunda duyuluyor. Hafif bir ürküntü yaşasam da, içimdeki arzuyu bastırmama imkan yok artık.

Derken, tam da zevkin doruğundayken, oyun arkadaşım oyun bozanlık yapıyor.

Oyuna dönmesi için ikna etmeye çalışıyorum. İkna olmuyor. Belli ki sıkıldı benimle oynamaktan.

Güzel bir oyun olması için, onunla oynayabilmek için vazgeçtiğim ve göze aldığım şeylerden bahsediyorum: “Düştüm, yaralandım, annemin gazabına uğradım, derslerimden geri kaldım.. Sense mızıkçılık yaparak karşılığını veriyorsun..” Aldırmıyor bana. Mızıtmaya kararlı.

Giderek sinirleniyorum ve ağız dalaşına giriyoruz. Az önce yaşadığımız keyifli ve heyecanlı duygular yerini öfkeye bırakıyor. Topu oyun arkadaşımın suratına fırlatıp evin yolunu tutuyorum. Evde annem beni bir hışımla karşılıyor; durmadan hakaretler yağdırıyor ve bir iki tane de yapıştırıyor suratıma.

Keyfi kaçmış bir oyun, yetiştirilememiş ödevler, hayal kırıklığı ve kaybedilmiş bir oyun arkadaşıyla hayatıma kaldığı yerden devam ediyorum...

* * *

Bir zaman sonra yeniden içimde oyun oynama tutkusu yeşeriyor. Son oyunda yaşadığım olumsuzlukları unutmuş değilim. Yine de “belki bu defa iyi şeyler olur” diyerek, yeni bir oyun arkadaşı aramaya davranıyorum.

Şimdi hava kararmak üzere, içimde dayanılmaz bir oyun tutkusu. Birazdan annem eve çağırır, oyun oynayacak pek kimse de görünmüyor etrafta. Gözüme kestirdiğim birisi var ama oynayıp oynamamakta kararsız gibi. Benimse ısrar edecek gücüm yok. Boynumu büktüm, taşları dizdim, topu hazırladım bekliyorum. Gelirse oynayacağız, gelmezse eve gideceğim...

* * *

‘Elim sende’ oynamaktan hiç usanmadığım bir oyun. Terlemekten, düşmekten, yaralanmaktan, cezalanmaktan, hayattan geri kalmaktan, yenilmekten ve yenmekten hiç usanmadığım bir oyun... Elim sende ey yar, alsana!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çok Fena S E X Y Mevzuular
Selülitli Prenses ve At Hırsızı Prens
Yazmak Ya da Yazmamak: İşte Bütün Mesele Bu
Bu Yazıyı Okumayanı Tarih Affetmez


Tuba Çiçek kimdir?

Kapıları sonuna kadar açıp, her rengi gocunmadan ve hevesle buyur edenlerdenim. Bu yüzden benim indimde yaşam, keyifli bir maceradır. . . Ve benim öyküm, içinde her renkten bir parça barındıran bir öyküdür. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Milan Kundera


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Tuba Çiçek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.