Düşünce dilden, dil düşünceden doğar. -Platon |
|
||||||||||
|
‘Herşey aşk içindi’ Seni gözünü bile kırpmadan kendini bıraktığın bir boşluğun yamacında bulduklarında Cebinden bana ait bir resim ve birde bu kağıt parçası çıkmış Evet, herşey aşk içindi Belki senin uğruna Ferhat gibi dağları delmeye kalkışmadım Ama sana kavuşmak için gece gündüz demeden sıra sıra dağları aştım Ve her bir dağın arkasına vardığımda sana bir adım olsun yaklaşmayı umuyorken Senden bin adım daha uzaklaştığımı farkettim Kendimi uçsuz bucaksız karanlık yadellerin kuçağında buldum Ama senden uzaklaştığım her bir adımda Kalbimin sana bin ışık yılından daha fazla yaklaştığını hissettim Evet, herşey aşk içindi Hani giderken yüzümü kaldırıp gözlerine bakacak cesareti bulamamıştım Boğazım düğüm düğüm olmuştu da ne ‘hoşçakal’ diyebilmiştim Nede sana veda edebilmiştim Oysa yüreğim avazı çıkarcasına ‘Seni seviyorum! , Seni seviyorum! ’ diye haykırıyordu Evet, herşey aşk içindi Sana ne el sallayabilmiştim Nede elimi kaldırıp yanağında donakalan iki damla gözyaşını silebilmiştim Senden kaçarcasına attığım her adımda maksatım ne senden kaçmaktı Nede kendimi Yusuf gibi yadellerin kör kuyularına attırmaktı Benim tek düşüncem aramızdaki bütün engelleri kaldırıp sana öyle varmaktı Sana engelsiz, eksiksiz bütün benliğimle, tertemiz yüreğimle kavuşmaktı Gel görki sevmesini beceremediğim gibi, kavuşmasını da beceremedim Meğer ben ufacık engellere meydan savaşları açadururken En büyük düşmanım, kaderin sillesini hiç hesaba katmamışım Evet, herşey aşk içindi Sen ettiğin yeminlerdeki gibi beyazları giymiş önümde öyle sessiz sedasız yatıyorsun Ama ben sana dokunamıyorum bile Çünkü üzerindeki beyazlar rüyalarını süsleyen telli duvaklı beyazlar değil Ve aramızdaki engeller artık bitmek bilmeyen uzun mesafeler de değil Şimdi sadece iki avuç kara toprak var aramızda Ve başucuna diktikleri mermer taşın üzerinde de yine o yazı var ‘Herşey aşk içindi’ Evet, herşey aşk içindi Sen o esrarlı bakışlarının ardındaki masmavi dalışlarını Daldıkça sanki şeytan üçgeninin kucağında sessiz sedasız kayboluşlarını Ve gözlerine esir düşmüş beynimi kemirip duran soruların cevaplarını Esrarengiz bir edayla kendinle birlikte sırra kadem bastırıp gittin ya Düşünüyorumda yoksa bütün cevaplar bu üç anlamlı sözcüktemi saklı ‘Herşey Aşk İçindi’ Evet, herşey aşk içindi Ben seni sevdiğim kadar hiçbir şeyi ve hiç kimseyi sevmedim Ve tek istediğim seninle vuslata ermek olduğu halde bunu da beceremedim Ama birgün bir kuytuda benimde cansız bedenimi buldukları zaman Cebimden bir çift yüzük ve birde o yırtık kağıt parçası çıkacak Üzerinde titrek ellerinle yazdığın o gizemli cümle ‘Herşey aşk içindi’ Rotterdam, 25.11.2002
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ensar Aktaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |