Aşkın aldı benden beni. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Ağlayan ben değil bir şiir kırıntısıdır bilesin... Satırlarıma başlamadan evvel gözlerinden öperim. Ah gözlerin Rima !! Yenildim. Gönlüme, Aşk denen illete yenildim... Mutluluğa, Sol omzuna , Gözbebeklerine, Gözyaşlarına yenildim... Ağlama Rima... Daha kış gelecek Palandökene. Hani o gece tembihledin ya sakın bana birşey hatırlatma diye... Sen de bu geceden birşey hatırlatma sakın bana. Akşamdan sonra yine aynı yere gittim. O da geldi. Gelmeseydi daha iyiydi. İs güçtü derdi. Dinlemiş gibi yapıp, oyuncak kafamı aşağı yukarı sallayıp durdum... Ne de güzel içtim. Çok güzeldim. Cok güzelsin Rima... Sen bilirmisin ağlamaklı adam nasıl güler ? Sarhoş bir adam nasıl acı çeker...? Ne dediğimi bilmiyorum. Ama bu son kadeh bilmiyorum. Yazıyorum.. Kırk yaşına gelmiş bir adam, bir baba, aşk diye aglıyor. Cennette yerim yok. Cennetin helal meyvesi Rima. İlk defa sabah yazdığım bir şiiri karşımdaki ruhsuza okuttum... Oku beni dedim. Okudu. Çok okudu Rima. Sen iyi misin ? Bu nasıl bir yazı... Sanki intihar edecekmiş gibi ölümden bahsetmişsin dedi... Ben hergün ölüyorum, nerden bilecekti. Geçmişi öldürdüm. Bir tenhada öldürdüm Rima... Dirildim tekrar seninle. Farkı ne? Yine ölmek üzere can çekişen bir adamım. Aynaya baktıgım yüze yabancıyım. Gözlerimde derin bir acı. Ne kadar gülüyorsam o kadar derin sızlıyorum. Sen sızıyorum Rima. Affin yok Rima... Hadi affettim diyelim... Ben düzelecek miyim? Kendi gözyaşımı silmekten yoruldum. Gözyaşlarımı kuruttum. Ağlamayacaksın diye diye katılaştırdım kalbimi... Şimdi kim durduracak ki beni... Kim merhamet ehli. Kimseler suskun Rima.. Yine ben siliyorum gözyaşlarımı... Güçlüyüm aslında. Hep tek yaşadım herşeyi... Bu da gececek... Kış gelecek Rima. Palandöken Rima. Burnum akınca Servet Alkan geldi aklıma. Sümüklü burun sümüklü burun... Meğer adam geçmiş bu yollardan. Deli saçması geliyor okuyana... Gülüyorum kendime. Herkes bana gülüyor Rima. Acizliğime gülüyor. Zavallı gibi hissediyorum kendimi. Yağmurda sırılsıklam ıslanmış, kısık sesle ağlayan kimsesiz kedi yavrusu gibi. Çok hızlı, çok hızlı, çok hızlı, yaşadın beni. Rima... Senin o geceki halini çok iyi hissettim bu gece... Feryadını şimdi duydum. Defalarca tekrar edişini. Kahroluşunu şimdi anladım. Ve dahasını... Aşkın er hali ile dişi hali b/Aşka imiş. Sen tecrübeli, ben çok kör daldım bu kuyuya. Her yanım düğüm, hangisini çözeyim. Sarmaşık gibi sarmış neyim varsa... Neyimsin Rima ? Hangi dalı keseyim. Daha neyden vazgeçeyim. Yazınca rahatlarım sanmıştım... Yazdıkça kaynadım. Asıl sen affet beni Rima !! Bana ait olamayacak bir kadını böyle sevdiğim için. Hangi akla hizmet, bu ne hezimet. Affet ve de hakkını helal et.. Sakın iyi misin diye sorma. İyiyim ve kor'um Rima. Ne yazdım bilmiyorum Okumadan da sileceğim... Sen de okuma. Artık dokunma... Vesselam... // Yusef Masadow //
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yusef Masadow, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |