Herkes aynı notayı söylediğinde uyum elde edilmiş olunmuyor. -Doug Floyd |
|
||||||||||
|
Çok iyi kadındı ya erken öldü. Her ölene ağlardı ya da ağlamıştır üstelik Sigarasını bitirmeden yollardı bakkaldan paketini doldurmaya beni. İhtiyat iyidir ihtiyar daha ihtiyatlı... Doğan her çocuğun adı çocuktu ve çocuk derdi bütün çocuklara, bende çocuktum. Elleri, uzun süre hayatta bekletildiğinden belki buruş kırış; gözleri düşük voltajlı avize ışığı solgunluğundaydı. Ayakları, -hastalıktanmış sonradan kadınlar söyledi- tombul tombul, bacakları iki bacağımdan biraz ince. Hiç saklamazdı kendini, gözündeki yaşları da, vücudundaki diğer salgılar gibi. Ağlamayan anımsayamaz derdi ki hiç unutmazdı hiçbirşeyi. Bir keresinde parası çıkışmamışta taze simit çekmiş canı,simitçi sonra alırız hanımteyze, afiyet olsun sıkma canını demiş. O simitçiyi hiç unutmamış ve üç aylığıyla kalın bir ceket alıvermiş pazardan,sökülmeye başkadığını düşünerek. Tabii simitçi olmuş artık midyeci, öbür ay gişe gerisinde biletçi. Aylar sonra bana verdi ceketi, asla giymeyeceğimi bildiği halde. Ücretimi ödemişti; sigarasını ben dolduruyordum bakkaldan, o torbacıyı arayan ben... Çok iyi kadındı ya erken öldü. O seyyar köfteciyi çok düşünürdü.Bulun o kasetçiyi çocuk... Bu kahve kahverengisi ceketi ki astarı parlament rengi, verin o pazarcı çocuğa. Çok aradım o minibüs şoförünü; taksi durağından kovulmuş çoktan. Dedim burada bekçiymiş kendisi; garsonun babası ölmüş de memlekete gitmiş, düzene soksunmuş ocağı en büyük erkek olarak. Çok iyi kadındı ya para verdi bana git bul o çocuğu. Şehirlerarası mesafeler mesafemi canım? Ya ülkelerarası kaçsaydı evin erkeği..? Memlekete varınca sordum, nerde bu serseri? Dediler köyün imamını soruyorsun sen. Muavin olup kaçtı buradan. Zaman kaybetmeden koyuldum yollara. Bulamayacaktım belliydi hapishane gardiya- nını, kapalı E tipi. Meğer ölümü vuku bulmuş ben yollardayken çok iyi kadındı ya... Söylenen- lere göre o apartman kapıcısı da gelmiş cenazeye. Yıllar sonra gitmek istedim apartman kapıcısının yanına ama koruma görev- lileriyle hiç anlaşamadığım bir anda geliverdi aklıma...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © özgür karakoçak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |