..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Anı > kamil kupeli




9 Haziran 2016
Pikap  
kamil kupeli

:AAGF:
PİKAP

Bizim çocukluğumuzun ilk elektronik aleti kocaman pillerle çalışan masa üstü radyolardı. Bizim evde krem rengi bir radyo arkasında dev gibi pili olan evin üstüne gerilmiş telden bir hattı vardı.
Anlatılanlara göre köye bu aleti ilk dedem getirmiş. Akşam olunca köylüler ajansları (haberleri) dinlemeye gelirlermiş ama bir tek babam açar kaparmış radyoyu, eğer evde babam yoksa kimse elini radyoya süremezmiş.
Kısa dalga dinlenirdi, kışları evin içinde olunca çoluk çocuk bizim de kulağımızı doldururdu haberler ve türküler.
Haberlerde açılırdı bir de. Günlük programı verirdi Ankara Radyosu, Çukurova Radyosu. O yüzden ne zaman açacaklarını bilirlerdi.
Haberler başlamadan verilen saat sinyaliyle saati olanlar yelek ceplerinden köstekli saatlerini ya da kol saatlerini koldan çıkarılır, radyoya göre ayarlanıp kurma kolları öne arkaya çevrilerek kurulurdu.
Ankara Radyosu Yurttan Sesler Korosu, ara sıra çıkan halk ozanları vazgeçilmez müzik ziyafetleriydi.
Oradan kalmadır bütün türkülerin müziklerini ve çoğunun sözlerine aşinalığım, hatta yörelerini de bilirim birçoğunun.
''Şimdi Kırşehir yöremize ait Hacı Taşan’dan alınan bir türkü'' diye takdim edilirdi türküler yöresi ve kaynak kişisiyle.
Tabi ki radyoların vazgeçilmez programları Arkası Yarınlardı.
Sonraları hayatımıza plakçalarlar girdi yani Pikaplar.
Abim ağaç rengi bir pikap alıp geldi eve. Pırıl pırıldı, yanında birkaç plakla.
Babam Franco'yu aratmayan bir diktatördü. Bu tür şeylere yeşil gözleri bir döndü mü uzak duracaksın. Evde faşizm var demektir.
Babam kızsa da plaklar çoğalmaya başladı; Mahsuni, Yoksuli, Meftuni, Rıza Arslandoğan, Ali Sultan bazen de Neşet Ertaş dönerdi cızırtıyla.
Yazları çimenlere özenle pikabın etrafına oturulur, en çok Mahsuni Şerif türküleri dinlenirdi. Plak değişimleri olurdu Yörüklerden. Daha çok çeşit olurdu yaz gelince fazladan plaklar dolaşırdı pikaplarda.
1973’de İlkokul bitti bizi Kadirli’ye götürdüler. Orada ortaokula başladım. İlk yılı odunluk olarak kullanılan bir odayı temizleyip oraya yerleştirdiler beni.
Farelerle ekmeğimizi bölüşüp kardeş kardeş yaşadık.
Gerçi onlar bizden çoklardı; bizden çok yiyorlardı ama olsun ne de olsa hücrelerimiz kardeşti.
Sanırım ikinci yıl ailem de geldi babamın satın aldığı üç odalı eve tıkış bıkış yerleştik.
Arkada ahır, inekler, koyunlar bir güzel boz eşek avluya ortak olduk.
Abimin kahverengi pikabı pencere önünde ara sıra dönüp duruyordu.
Bir gün okula giderken yol kenarında birkaç tane madeni para buldum, üstünde garip şekiller vardı. Sağlamca cebime yerleştirdim, derslerde avucuma alıp okşadım. Okul biter bitmez bildiğim bir kuyumcu vardı, onun vitrininde hep böyle paralar görüyordum koşa koşa gittim kuyumcuya.
Adam bu üç madeni parayı aldı bana on lira verdi.
Ben bu parayla yan kapısındaki plakçı dükkânına daldım.
Bir türlü plak beğenemedim.
Plakçı bana Neşet Ertaş'ı dinletti. ''İki büyük nimetim var; biri anam biri yârim'' Hoşuma gitti, parasını verip aldım.
Severek eve getirip pikabı açıp yerleştirdim, plak dönmeye başladı, ama ben fırçayı yedim, kimse beğenmedi.
Plakçıya geri götürdüm ''çizmişin'' dedi almadı.
Benim on lira gitti ama o plak dinlenmezse de yıllarca diğer plakların arasında kaldı.
''iki büyük nimetim var; biri anam biri yârim''
Ne zaman Almancılar boyunlarında asılı Gurindig ya da Philips marka kasetçalarlarla geldiler işte o zaman pikaplar evlerin kullanılmayan eşyaları yanında tozlanmaya bırakıldı.
Bazen gittiğim ikinci el pazarlarında rastladığım eski pikapları seyre dalar çocukluğum dönerken görürüm o pikapların üstünde.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


kamil kupeli kimdir?

yeni yayınlanmış bir şiir kitabım var.

Etkilendiği Yazarlar:
yoktur


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © kamil kupeli, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.