Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
karanlık bir ülkenin gölge prensi güneşi yasaklamış buza acı çekmiş buz ve katılaşmış daha katılaşmış taşlaşmış kalbi artık çok daha güçlü ve kalbi sertmiş ellerinden alınan aşkı başka ülkeleri ısıtmaya başlamış başka buzlar aşkından erimiş bitmiş birgün kar yağmış karanlık ülkeye ülke hem karanlık hem de beyazmış yerler beyaz bir toprakla kaplanmış prens çok sinirlenmiş ülkesine hakim olacak tek renk karanlık olmalıymış beyaza inat güneşle anlaşmak istemiş geri getirmek istemiş güneşin keyfi yerindeymiş ama uğruna can verecek nice aşklar varmış ne de olsa mırın kırın etmiş güneş yüzyıllarca sürmüş bu böyle buz içten içe güneşi bekliyormuş gelmemiş ama o çok sevdiği güneş tohumlar çiçek açmak için artık isyan etmişler tüm yeryüzü isyanda güneşi getirmek yine ellerinde olmamış terk etmiş bulunduğu toprakları insanlar yüzyıllarca ağlamışlar arkasından tüm bu olanlar güneşin kulağına kadar gitmiş gülmüş sadece arkalarından yeryüzünü sahte güneşler almış tüm bu olanlarla sahte aşklar yalancı bir bahar yalancı yeryüzü... gurur yapmış güneş yüzyıllarca o toprakların kapısını çalmamış burnu büyümüş yaptıklarıyla, tavırlarıyla, yalanlarıyla... ansızın rüzgar gelmiş çatmış kapısını güneş sinirli güneş kararsız ne yapacağını bilmiyor güneş nasıl bir cürret bu, anlayamıyor buz hala aşık güneşe erimek istiyor yüzünü ona dönüp aşk bu yüzden eritiyor yalancı bahar bu kendini beğenmiş güneş yüzünden var rüzgar ve güneş birbirini sevmemesine rağmen aynı ortamda bu yüzden kalıyor zaman akmış, yüzyıllarca yıl durmamış ülkeyi güneşe hasret birçok buz kaplamış güneş sarı, sapsarı saçlarıyla hoşnut değil yerinden nasıl başka biriyle bu toprakları paylaşır rüzgar bulutlarla iş birliği yapmış güneşin önünü kapatmakta güneş mutsuz hak ettiği kıymeti vermiyorlar eskisi kadar ilgi odağı olmaya alışık güneş karalanmaya değil... oysa şimdi bulutlar güneşi karalıyor sarı güneşi dünya uzun bir süre görmemiş yeryüzünü baştan sona o beğenmediği, sevmediği buzlar kaplamış hepsi güneşin hasretinde hepsi eskisinden de güçlü kalpleri semsert iyice yeryüzü isyanda bulutlar, kara bulutlar ve karanlık hakim yeryüzünde buzlar ona hasret eriyeceklerini bile bile güneşi çağırıyorlar aşkın normudur diyor buzlar prens tabi çoktan ölmüş mezarlığı da karanlık cehennem onu konuk etmiş ebediyen onunla yeryüzünü de karanlık kaplamış gözyaşı akmıyor hiçkimseden gözyaşları buz tutup yanaklarına yapışıyor hertürlü içleri yanıyor güneş uzun bisüre arkasını dönmüş dünyaya başka gezegenlerden medet ummuş, belki beni anlayan, bana ihtiyacı olan başka birileriyle tanışırım demiş hiçbir şey yolunda gitmemiş samanyolundan çıkmak istemiş güneş de, ondan çok daha büyük yıldızlar güneşi aralarına almamış gitgide yalnızlaşmış zamanında yaptığı hatanın çoktan farkına varmış varmasına da utancından dönememiş bu sefer yeryüzünü bir kere karanlığa kaptırmış hem zaten o kadar yalnızlaşmış, o kadar büyük kavgaları olmuş ki kelimeleri de şaşırmış yolunu güneşi tanımaz olmuşlar birgün ben geldim diyerek kendisini seven buza gülümsemiş buz çok mutlu fakat karanlık iyice kök salmış yeryüzüne hergün geceymiş güneş gelmeden önce prensin ruhu da yasta bu sefer, pişman... işler hala rayına oturmamış ona yardım edecek tek bir yıldız dahi yokmuş üstelik yeryüzü henüz güneşe aşık ama ona hükmeden karanlık güneşe büyük bir savaş açmış o gün bugündür gece gündüz birbirini kovalar ve ikisi asla beraber bulunmaz. buzlar artık çok daha özgür güneşine kavuştular; aşklarıyla eriyerek ve suya dönüşen buzlar tekrar yeryüzüne severek düşüyorlar bu onlar için bir eğlenceli macera yaramaz sularsa biraraya gelerek deniz, akarsu , dere... işte böyle dostum herşeyin başında aşk var ve başrolde güneşe sersefil aşık buz onu eriten kalbini yumuşacık yapan güneş; buza bir teşekkür borçlu. aşkından eriyen buz sayesinde biz insanlar ve canlılar ve cansızlar ve ruhumuz ve canımız hepimiz çok daha mutluyuz bilim, sanat ve yaşam ve herşey buzla güneşin aşkının temeli ve sen dostum ne mutlu sana ruhun aydınlıkla karanlığın savaşında daima ve karanlık olmasaydı kıskanmazdı güneş yeryüzünü. Benim çıkaracaklarımsa ne mutlu bize ki hala yeryüzü aydınlık da olabilmekte karanlıkla
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Calculatoet, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |