..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > tk




7 Ocak 2015
Gece Gece Geldiler Yine Bana...  
tk
" bu saatten sonra ne bir adım atarım ona, ne de adımı anarım onunla..."


:ACHA:
Gece gece geldiler yine bana...

Neler yazacağımı bilmiyorum. Zaten bir kelime yazsam devamının da sanki yağmur gibi yağacağını biliyorum. Hem de bardaktan boşanırcasına...

Bu aralar ne zaman kalemi elime alsam onu yazıyorum. Biliyorum yine bütün kelimeler ona gidecek. Koşarmışçasına. Yine onu anlatacağım. Her anımızı, her gülümseyişini hatta her bakışını anlatacağım her zamanki gibi.

Onu ilk gördüğüm, ilk tanıştığım anı hatırlıyorum. Aradan tam 456 gün geçmesine rağmen her ayrıntıyı hatırlıyorum. Saat bire doğru geliyordu. Üstünde turkuaz bir gömlek vardı. Ona o kadar çok yakışmıştı ki. İşte o an çok sevdim turkuaz rengini.

O gün okulun ilk günüydü. Tutamadım kendimi tanıştım onunla. Ondan sonra aklım başımdan gitti. Fakat o zamanlar onun sevgilisi olduğunu öğrendim. Ona yakınlaşmak istiyordu gönlüm. Fakat mantığım uzaklaş diyordu. Ben ikisini de kırmadım. Uzaklaştım ondan. Ama uzaktan uzağa da sevmeye devam ettim onu.

Aradan tam bir yıl geçmişti. Artık sevgilisinin olmadığını öğrendim. Hatta baya bir uzun süre olmuş ayrılalı. İşte dedim. Aradığım fırsat bu. Bir yılda artmıştı ona olan duygularım. Ama doğrusunu söylemek gerekirse ben onu unutmaya çalıştım, Başkalarıyla denedim. Fakat "Unutulmayacak insan yoktur. Kendini unutturmayacak insan vardır." O da unutulmayacak insandı. Artık onun için çabalayacağım diyordum.

Yaklaşık iki ay boyunca neredeyse her gün görüşüyorduk. Bazen mesajla, bazen telefonla konuşarak, Bazen de yüz yüze. Geneli ders içindi ama o aralar tam vize zamanıydı. Yapacak hiçbir şeyim yoktu. Başka bir şey konuşmak olmazdı. Vizelerin bitmesini bekliyordum. Vizeler bitsin memleketinden bir gelsin söyleyecektim ne kadar sevdiğimi. Önce şu vizeleri halledelim de söylerim her şeyi hayırlısıysa olur diyordum.

Vizeler bitti. Ertesi hafta herkes memlekete gitti. Haliyle bende gittim. Ama memlekette içim içimi yiyordu. O bir haftayı sürekli onu düşünerek geçirdim. Acaba ne diyecekti. Evet mi hayır mı. Bu düşüncelerle geri geldim okuluma.

Bütün hazırlıklarım tamamdı. Ertesi gün ona çok önemli bir şeyler diyeceğimi söylemiştim. Tamam dedi. O büyük günü heyecanla beklemeye başladım.

İşte gelmişti o gün. Büyük gün. Her şey düşündüğüm gibi gitmişti. Bir anda ona karşı hislerimi söyledim. Her şey tam istediğim gibiydi. Fakat en önemlisi olan onun cevabı istediğim gibi olmamıştı. "Düşünmüyorum, kendim hazır hissetmiyorum" dedi bana. Kısacası hayır demenin kibar söyleme şekliydi. Yıkıldım fakat belli etmedim. Bekliyordum hayır cevabını ama bu kadar ağır geleceğini tahmin edememiştim. Ama bir umudum vardı. yaptığım şeylerin onu etkileyebileceği hatta yaptıklarımdan sonra duygulanması bir nebze olsun beni düşüneceğine inandırıyordu.

Asıl mesele burada başlıyor işte. Hayır dedi ama her gün yüz yüze bakıyoruz. Nasıl davranacaktı. Ne diyecekti. Ki mecburen yüz yüze bakmaya devam edecektik yıllarca.

Ertesi gün dersle ilgili bir şeyler soracağı zaman benden çekiniyordu. arkadaşlarıma soruyor. En yakın arkadaşlarıma. Onlar da bana soruyordu haliyle. Çünkü o derste iyiydim. Hatta dersle ilgili bir mesele yüzünden bir yere gidecektik o gün o da geldi. Yardımcı olduk. Hatta sınavdan önce bile.

O günden sonra aklımı kurcalayan bir şeyler oldu. Ama onu ona yakıştıramıyordum. Yapmaz böyle şeyler diyordum. Ama yapmış. Bildiğin ders için kullanmış beni. Hem de ilk andan beri. Birisinden duydum. Aslında benim onu sevdiğimi iki ay öncesinden fark etmiş. İki ay boyunca ders için gelip gitmiş. Şimdi merak ettiğim sorular var ona sormak istediğim. Birincisi neden fark ettiği halde uzaklaşmak yerine beni kullanmış. İkincisi o gün ona söyleyeceğimi bildiği halde neden gelmiş. Biliyorum asla soramayacağım. Çünkü cevaplarından korkuyorum. Beni daha çok üzecek cevaplarıyla ya da onu çok üzecek. Üzülmesini hiç istemem. Aslında o soruların cevabı da net. Su götürmez bir gerçek. Sorsam ne diyecekti ki. Düşünceli biri olsa bunları yapmazdı. Artık onun sayesinde insanlara kolay kolay güvenemeyeceğim. Ben şu dünyadaki en kötü huylu insanı sevmişim. Hem de çok sevmişim. 'Kendi çıkarları için başkasını kullanan insanları.'.
Ama artık;" Bu saatten sonra ne bir adım atarım ona, ne de adımı anarım onunla..."

Aradan tam bir hafta geçti. artık sağlıklı düşünebiliyorum. Siz de etrafınıza dikkat edin. Uzak durmaya çalışın böyle insanlardan. Zor olsa bile. Biliyorum, Bir gün o da kendinin farkına varacak. Ne kadar kötü birisi olduğunu fark edecek. O gün her şeyi eskisi gibi bulmak isteyecek ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Hiçbir şey...

Fakat ona olan duygularım değişmeyecek. gözümden düşmüş olabilir ama gönlümden asla düşmeyecek.

O kızın kim olduğunu merak ediyorsanız Özdemir Asaf'ın dizeleriyle tanıtayım size;
"Adını gizleyeceğim
Sende bilme,Lavinia."

...

.Eleştiriler & Yorumlar

:: .............
Gönderen: Kâmuran Esen / ,
9 Ocak 2015
İçten bir anlatım.Başarılı bir günlük olarak değerlendirilebilir.Devamını dilerim. Selâm ve sevgiyle.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yolculuk

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sensizlik [Şiir]


tk kimdir?

kendi çapında bir şeyler yazmaya çalışan adam

Etkilendiği Yazarlar:
Sabahattin Ali, Sait Faik Abasıyanık


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © tk, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.