..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En tatlı sevinçler, en hiddetli kederler sevgidedir. -Pearl Bailey
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Mehtap Gözükan




12 Aralık 2014
Dinden Çıkanın Cezası Ölüm Mü?  
Mehtap Gözükan
Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. (Maide Suresi, 32) Ayetin hükmü çok açık. Kısas ve savaş ortamı dışında ölüm konusunda bir hüküm yoktur. Aksine kısas ve savaş ortamı dışında bir amaçla biri diğerini öldürmüşse bu, tüm insanları öldürmekle eş tutulmuştur. İmandan sonra sapan kişinin zararı kendisinedir. Ve sırf inancını değiştirdiği için birini öldürmek de, öldüren için ziyandır. Allah öldürmeyi değil, diriltmeyi güzel görür. Ölçüyü taşıran ve haddi aşanları hoş görmez...


:AHJE:
Dininden dönen kişiye mürted denir. Ortodoks İslam anlayışında dininden dönenin cezası ölümdür. Bu Kuran dışı uygulamaya, "Dinini değiştireni öldürün" (Buhârî, Cihâd, 149) sözde hadisini delil gösterirler. Ancak hüküm konuları, farzlar, haramlar, cezalar... sadece Kuran'dan öğrenilir. Karşılığı Kuran'da olmayan veya Kuran'la çelişen söz, peygamberimize ait değildir.

Allah "...Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz." (Kehf suresi 26) ayeti gereği, hüküm konusunda peygambere bir yetki vermemiştir. ''Hüküm, yalnızca Allah'ındır..." (Yusuf Suresi, 40) Hüküm sahibi Allah da Kuran'da, dininden dönen için dünyevi bir ceza bildirmemiştir.

Kuran, her görüş ve inanışa hoşgörülü bir yaklaşıma sahiptir. ''Dinde zorlama (ve baskı) yoktur.'' (Bakara Suresi, 256) Kimse kendi gibi düşünmeyene zorlama ve baskı uygulama hakkına sahip değildir. Dileyen dilediğine inanmakta hürdür. ''... Onlar mü'min oluncaya kadar insanları sen mi zorlayacaksın?'' (Yunus Suresi, 99) ayetinden de anlaşıldığı gibi, insanları iman etmeleri için zorlamak, İslam'da hoş görülen bir tavır değildir. ''Şu halde, eğer 'öğüt ve hatırlatma' bir yarar sağlayacaksa, öğüt verip hatırlat.'' (A'la Suresi, 9) Yarar sağlamıyorsa da "Sizin dininiz size, benim dinim bana." (Kafirun Suresi, 6) der ve geçersiniz.

... Sizden kim dininden geri döner ve kafir olarak ölürse, artık onların bütün işledikleri (amelleri) dünyada da, ahirette de boşa çıkmıştır ve onlar ateşin halkıdır, onda süresiz kalacaklardır. (Bakara Suresi, 217) Ayetten de anlaşılacağı gibi insanlar dinlerinden dönerlerse, bu onların kendi tercihleridir. Bu dünyada kendi tercihlerini yaşarlar ve bir gün ölürler. Dinden dönmeden önce yapmış oldukları amelleri boşa çıkar ve hesapları ahirete kalır. Dünyada her hangi bir ceza veya yaptırım uygulanmaz.

Gerçek şu, iman edip sonra inkara sapanlar, sonra yine iman edip sonra inkara sapanlar sonra da inkarları artanlar… Allah onları bağışlayacak değildir... (Nisa Suresi, 137) Ayeti dikkatli okursanız, iman edip sonra sapan birilerinden bahsediliyor. Bu kişiler inkara saptıktan sonra öldürülmemişler. Sonra tekrar iman etmişler. Ve tekrar inkara sapmışlar. Bu süreç ve sonrası için Allah hiç bir cezai müeyyide getirmemiş.

Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. (Maide Suresi, 32) Ayetin hükmü çok açık. Kısas ve savaş ortamı dışında ölüm konusunda bir hüküm yoktur. Aksine kısas ve savaş ortamı dışında bir amaçla biri diğerini öldürmüşse bu, tüm insanları öldürmekle eş tutulmuştur. İmandan sonra sapan kişinin zararı kendisinedir. Ve sırf inancını değiştirdiği için birini öldürmek de, öldüren için ziyandır. Allah öldürmeyi değil, diriltmeyi güzel görür. Ölçüyü taşıran ve haddi aşanları hoş görmez...

Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiş gibi olur. Andolsun, elçilerimiz onlara apaçık belgelerle gelmişlerdir. Sonra bunun ardından onlardan birçoğu yeryüzünde ölçüyü taşıranlardır. (Maide Suresi, 32)

Mehtap Gözükan

https://www.facebook.com/MehtapGozukan

https://twitter.com/MehtapGozukan



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.



Mehtap Gözükan kimdir?

1971 doğumluyum. Heykeltraşım. Yaklaşık 10 yıldır dini konularda makale yazıyorum.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehtap Gözükan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.