En tatlı sevinçler, en hiddetli kederler sevgidedir. -Pearl Bailey |
|
||||||||||
|
Allah "...Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz." (Kehf suresi 26) ayeti gereği, hüküm konusunda peygambere bir yetki vermemiştir. ''Hüküm, yalnızca Allah'ındır..." (Yusuf Suresi, 40) Hüküm sahibi Allah da Kuran'da, dininden dönen için dünyevi bir ceza bildirmemiştir. Kuran, her görüş ve inanışa hoşgörülü bir yaklaşıma sahiptir. ''Dinde zorlama (ve baskı) yoktur.'' (Bakara Suresi, 256) Kimse kendi gibi düşünmeyene zorlama ve baskı uygulama hakkına sahip değildir. Dileyen dilediğine inanmakta hürdür. ''... Onlar mü'min oluncaya kadar insanları sen mi zorlayacaksın?'' (Yunus Suresi, 99) ayetinden de anlaşıldığı gibi, insanları iman etmeleri için zorlamak, İslam'da hoş görülen bir tavır değildir. ''Şu halde, eğer 'öğüt ve hatırlatma' bir yarar sağlayacaksa, öğüt verip hatırlat.'' (A'la Suresi, 9) Yarar sağlamıyorsa da "Sizin dininiz size, benim dinim bana." (Kafirun Suresi, 6) der ve geçersiniz. ... Sizden kim dininden geri döner ve kafir olarak ölürse, artık onların bütün işledikleri (amelleri) dünyada da, ahirette de boşa çıkmıştır ve onlar ateşin halkıdır, onda süresiz kalacaklardır. (Bakara Suresi, 217) Ayetten de anlaşılacağı gibi insanlar dinlerinden dönerlerse, bu onların kendi tercihleridir. Bu dünyada kendi tercihlerini yaşarlar ve bir gün ölürler. Dinden dönmeden önce yapmış oldukları amelleri boşa çıkar ve hesapları ahirete kalır. Dünyada her hangi bir ceza veya yaptırım uygulanmaz. Gerçek şu, iman edip sonra inkara sapanlar, sonra yine iman edip sonra inkara sapanlar sonra da inkarları artanlar Allah onları bağışlayacak değildir... (Nisa Suresi, 137) Ayeti dikkatli okursanız, iman edip sonra sapan birilerinden bahsediliyor. Bu kişiler inkara saptıktan sonra öldürülmemişler. Sonra tekrar iman etmişler. Ve tekrar inkara sapmışlar. Bu süreç ve sonrası için Allah hiç bir cezai müeyyide getirmemiş. Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. (Maide Suresi, 32) Ayetin hükmü çok açık. Kısas ve savaş ortamı dışında ölüm konusunda bir hüküm yoktur. Aksine kısas ve savaş ortamı dışında bir amaçla biri diğerini öldürmüşse bu, tüm insanları öldürmekle eş tutulmuştur. İmandan sonra sapan kişinin zararı kendisinedir. Ve sırf inancını değiştirdiği için birini öldürmek de, öldüren için ziyandır. Allah öldürmeyi değil, diriltmeyi güzel görür. Ölçüyü taşıran ve haddi aşanları hoş görmez... Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiş gibi olur. Andolsun, elçilerimiz onlara apaçık belgelerle gelmişlerdir. Sonra bunun ardından onlardan birçoğu yeryüzünde ölçüyü taşıranlardır. (Maide Suresi, 32) Mehtap Gözükan https://www.facebook.com/MehtapGozukan https://twitter.com/MehtapGozukan
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehtap Gözükan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |