Ellerimizden Ayrıldık Önce
'' GÖNDERİLMEYEN MEKTUPLAR''

Bir akşam vaktiydi gözlerin gözlerimden geçtiği an
kollarım boş bir hayalin beline dolanırken
kim bilir sen hangi gözlerin derinliğinde hapsoluyordun..

Ayazda bıraktığından beri sol yanımı, ağzını bıçak açmıyor içimdeki küskün duyguların..
Biliyor musun, burnumun direği sızlıyor gözlerim doluyor içim çekiliyor içimden, parça parça olmayı bırak yokluğunda içim bile kalmıyor parçalanacak.

Bir karanlığın içinde hayallerim , nereye doğru gideceğimi bilmez haldeyim
Elim kolum kırılmış, gözüm kör, dilim lal, yarım yamalak bir adamın
Kararsız hisleriyle yaşıyorum nasıl uygun görüyorsan öyle yap, ister sev ister yok et beni avuçlarında.

Yoksa gözlerine bakıp seviyorum seni diyemeyeceğim için ben yakacağım ne varsa, ve senden sonra geriye kalan kocaman bir aşkı keseceğim ellerinden..

Sessizliğimde sakladığım seni yine susarak yollayacağım sana
bıçak gibi bölüp içimi, gidersen eğer sakın dönme bir daha geri...

Yarım kalmış bir hayatın içinde oyun bozanlık etmekte neyin nesi, var mı öyle kırıp döküp çekip gitmek oyuncak mı sandın bendeki seni...

Yüreğimizde sakladığımız ne varsa gidiyor zaten hayatımızdan birer birer.
Halbuki dikkat edecektik çünkü biz gölgemize bile basmadan yürürdük incinmesin diye yarin yüreği.
Ama anladım ki adam gibi sevmeyi bilmiyorsan adam gibi gitmeyi bileceksin..

Ellerimizden ayrıldık önce, sonra! sonrası mı hiç sorma bahanemiz yok artık sevgili..

Kayboldu can dediğim, cansız bir ruha sahipken nereye gideyim ben şimdi...
söyle sevgilim mutlu musun..
mutlu musun şimdi?

05 Şubat 2014

Rasim Yılmaz