Yanlış sayısız şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
İNSANCIL Tüm içsel sıkıntılarımızın temelinde karşı taraftaki insan var. Ya da onun yarattığı varlıklar. Her şey yaratılmışların en yücesi diye bahsi geçen insandan doğmuyor mu? İnsan insanı etkiler, insan insandan korkar-korkmaz, insan cesurdur, insan alçaktır parayı sever-sevmiyor gibi yapar. Biz. İnsanız. Eğer gelecekten bir kesit görebilseydik, yapabileceğimiz halde yapmadıklarımız, şuan da birilerinin yapılanları ağızları açık halde takdir etmelerine karşılık gelecek bir utanç göstergesi olurdu sanırım. Her belanın temelinde olan onu hayatımızdan çıkarsak-sanki biz bela değilmişiz gibi- ne olurdu? Sabah uyanmanın anlamında bir başkalaşım olur muydu? İyimser olalım biraz. Her ne kadar bela da olsak belalılarımız günün belli bir saatinden sonra pes ediyorlar. Yoruluyorlar. Yoruluyoruz. Bu yorulmak bize standartları güzel gösteriyor belki de. Karanlık bir odada yatarken birinin gelip ışığı açtığında sizin gözlerinizi açamamanız gibi. Daha doğrusu tam tersi uykulu olduğumuz zamanlarda hiçbirimiz yataktan çıkıp ışığı kapatma zahmetinde bulunamayız. Annemizin gelip ışığı kapattığında karanlıktan haz almamız. Bu iyi bir örnek olabilir. Hem fikiriz sanırım, insandan pek haz almıyoruz. Peki sizi ne mutlu kısacık hayatınızda eder? Zengin olmak, güzel bir kadın, pahalı bir araba, unvan, itibar… Ne kadar basitisiniz değil mi? Herkesin istediği bir şeyleri istediğiniz için basit sıfatına layık değilsiniz. Yüzyıllar boyu ne istediğinizi bilmediğinizden aslında. Sokağa çıkın ve insanlara en büyük hayallerinin ne olduğunu sorun. Ne tür cevaplar geleceğini biliyorsunuz. Ama idealistlerimizi unutmamak lazım(!) Palavra! Her biri içten içe ister, herkes gibi basit ama pahalı bir şeyleri. Sorun kendinize. Hemen. Şimdi. Eğer inandığınız dinden cennet ve cehennem kavramlarını çıkarırsanız ibadet eder misiniz? Ya da o bitmek bilmez din âşıklığınız dinden aldığınız ve hayatınız her bir köşesine uyguladığınız ahlak felsefenizde ne gibi bir değişiklik olur. ..Cevabını biliyorsun insanoğlu. Kork ve kendine gel artık…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yunus Emre Öztürk, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |