Hep ertelenen bir an hiç yaşanmamaya mahkumdur. Düşlerin bekleyişini ancak bir hüsran karşılayacaktır. Mevsimleri sayarsak ömür baharsız tükenir gider. Sevdiğinizi bulmak yada bulduğunuzu sevmek en zor olan iki seçenektir bu sınavda. Boşuna akan ırmaklar mı var yürğimizde, sebepsiz mi çoşkun bir denizde maviye hasretliğimiz? Ufukta görünen o ki mutluluk tek kişiliktir aslında. Karşımızdakinin çabasına ihtiyacı yoktur mutluluğun. Aşkın da sevdiğin kadar büyüktür. Sevdiğin sürece meydan okursun dünyaya. Hasretle beklelen gelmez hiçbir zaman o hasreti yalnız tüketirsin. Karşılık bulmuyorsa sevda, umut değil kendini hükümdar sanan köleler üretir dünemezsin. Ama boşa geçmemeiştir dolan vakit, heba olan şiirlerin de değildir. Türkülerin diliyle yas tuttuğun gceler sırdaşlığını hiç terketmez.Kıymetini bilmediğin kır çiçekleri yeniden açar o gül solarken. Ayrılanlar yıllar geçse de üzerinde aynı acıyı çeker, ama yollar hiç bitmez. Sonuna geldiğin zannettiğin yerler birer duraktır aslında ve sen yolculuğunu gönüllü olarak bitirmişsindir o durakta. Güneş hep geç kalırmış gibi gelir. Hep bir umutla beklenirken sevdanın habercisi yüreğini teselli etmek yine sana düşer. Her şeye rağmen ürkütmesin seni bu sevdanın ateşi, her yangın önce başladığı yeri yakar. Sana küçük kndime büyük gelen yüreğimde yıllar geşse de senin adın yazar. Ve bil ki sevdiğim uslanmaz ruhum yaşadıkça seni sever seni sevdikçe yaşar.
Söyleyeceklerim var!
Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazıları
yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz
ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız,
yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.
Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.
|
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.