..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bilmek kadar kuşku duymaktan da zevk alıyorum. -Dante
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Politika > Gazi Maras




14 Temmuz 2013
Yönetim  
Gazi Maras
Öncelikle siyasetin bir bilim olduğu gerçeğini unutmamız gerekiyor.Bu anlamda fikirlerimiz gerçekçi ve bilimsel olmalı


:BACJ:
Çok farklı etnik kimliklerin, inançların, kültürel farklılıkların olduğu bir ülkede yaşıyoruz.Bu güzel değerlendirilirse bizi ileriye, değerlendirilemezse sürekli birbirimizi yediğimiz bir çatışmaya döner.Türkiye’nin siyasi tarihi o kadar çetrefilli, o kadar karanlık dosyalarla dolu ki,teori üstüne teori üretekerek birşeyleri irdelemeye çalışıyoruz.Bu da bizi bir noktada “hikayeci" konumuna düşürüyor.Bu karanlık yapıların altında, aramızdaki farklılıklar sadece “farklıyız" olarak kalmıyor, birbirine zıt hale gelmeye başlıyor.Yani “A" ile “B" birbirinden farklıdır lakin birbirinin zıttı değildir.Sürekli Türk’ün karışıtı Kürt,Sunni’nin karşıtı Şia-Alevi gibi bir anlayış var.Bu zıtlıkların oluşmasında temel neden, demokrasi anlayışının bu ülkeye tam anlamıyla oturmamış olmasındandır.Ülke yönetiminin kısa süreli koalisyonlar dışında hep tekelci olması ve yönetim anlayışının tamamen kendi tabanına hitap etmesinden kaynaklanıyor bu problemler.Bu tekelci yönetim anlayışı ister istemez, kendi tabanının özellikleri dışındakileri ister istemez "öteki" konumuna düşürüyor.Şuanki yönetimden gidecek olursak eğer, her ne kadar siyasi geçmişeri faşizanca bir anlayış olsada “mevcudiyetleri" yüzünden belirli sıkıntılar çekmişlerdir.Bu mazlumiyet, siyasi anlamda her ne kadar onları belirli bir noktaya kadar getirse de, sıkıntıları çözmek yerine bunları adeta ceplerine koyup olası bir düşüşte, piyasaya sürüp tekrar kendi varlıklarını canlandırma hevesindedirler.Buna en temel örnek başörtüsü sorunu olabilir bence.Yıllarca bunu ağızlarına sakız edip, çözüm adına sadece meydanlarda çığırtkanlık yapmaktan öteye gitmeyen bir irade söz konusu.Bu konu o kadar “siyasi rant" mevzu olmuştur ki, bundan sıkılan bazı siyasi gruplar bu sıkıntın çözümü adına adım atmasına rağmen, mevcut yönetim adeta bu mevzu cebimde dursun diyerek yüz çevirmiştir.Bugünler de çoğu akademsiyen-yazar olan bir grup, her ne kadar kullanmasını sevmesem de başörtüsüz kadınlar, başörtüsü sorununu çözmek adına imza kampanyası başlatmıştır.Bu “herkesin özgürleşmesi" anlamında güzel bir adımdır…Ülkenin son haline bakacak olursak eğer, giderek islami temellere dayanan, aslında bunu bile bereceremeyen bir iktidar söz konusu.Çünkü islamı analamadan, islami değerlerle yönetim diye bir şey olamaz.Kaldı ki , bu ülke her ne kadar çoğunluğu müslüman olsa da farklı dini inanışlara sahip insanları da var.Bu bir kişi dahi olsa önemli bir ayrıntıdır.Gelelim, sürekli bahsettileri, Melih Gökçek’in “iman ediyoruz biz" dediği dinde yönetim anlayışı nasıl.film izle
hd film izle
türkçe dublaj film izle
720p film izle
tek parça film izle

Kuran’da yöneticilerin kaba saba biri olmaması gerektiği, iş ve yönetim konusunda halkla "şura"ya gidilmesi gerektiği üzerine ayetler vardır.Şura yani adalet en temel konulardan biridir yönetim konusunda.Yani kimse keyfince “ben dedim olacak " gibi bir anlayışa sahip olamaz diyor islamiyet.Bakara suresinin 256. ayetinde açıkça dinde zorlamanın olmayacağı açıkken, bugün sanki Kuran’da bu ayet yokmuşcasına, farklı inanç gruplarına ve inanmayanlara adeta bir dayatma yapılmaktadır.Ayrıca bugunki yönetim anlayışı krallıktan, padişahlıktan farkı yoktur. Eğer dedikleri gibi islamı esas olarak almış olsalardı, yönetim kadrolarına kendine yakın isimleri değil “işin ehli" olanları getirmeleri gerekirdi.Bu ülke İdris Naim Şahin gibi bir İçişleri Bakanını görmesi bunun en temel kanıtıdır! Yönetimde sürekli belirli meshepten, cinsiyetten insanların olması da yönetimin ne kadar yanlış olduğunun bir göstergesidir…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Gazi Maras kimdir?

K


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Gazi Maras, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.