..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ölümden sonra yeni birşeylerin olduğu konusunda umutluyum. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Cezbe Derketo




9 Aralık 2012
Dolunay/ertesi/öncesi  
Cezbe Derketo
....Kendi tenhalığımda ceplerime sevdiğim şairlerin dizelerini doldururum, bir dua, karanlığıma bir ışık, geçişlerime ilaç niyetine. Rol yapmam daha doğrusu yapamam. Nasır tutmayan parmaklarımı nasırlıymış gibi gösteremem ya da düşsel bir boyutun pembe çizgili yollarında yürüyormuşum gibi yazamam. ....


:AFIE:
Hayat sanki sadece “geçiş”lerden ibaret. Bir formdan, bir forma; bir histen, bir hisse; bir şehirden bir şehre; bir renkten bir renge; bir geceden bir geceye; bir heceden bir heceye; gençlikten yaşlılığa, yaşamdan ölüme…. Ve bu geçişler arasında kısacık duraklar var. Bir mola yerinde durup, biraz soluklandığımız o gerçek seyahatlerinkine benzer.

Bu duraklarda ne zamanı de de geçişleri durdurabilir sadece yeni bir halin başında olduğunuzun farkına varırsınız. Gün doğumunda terleyen çiyler gibi anlık ve kısa bir farkındalık. Şair de belki böylesi bir geçişte şiir dökmüştü tarih sayfasına:

“Sen olsan ne yapardın Turnam
Bir sandala atlamış denize açılmışsın
Yanında ne pusula, ne aş, ne azık
İşte karşında Dübbü Ekber, solunda Demirkazık
Salkımsaçak bulutlar, delibozuk dalgalar.
Bütün rahatlıkları sahilde bırakmışsın
Mor rüyalar asmalarda, pembeleri yatakta
Yola düşüp Huu demişsin, Huu işitmişsin
Arpa boyu, çavdar boyu, minare boyu değil
Tut ki gecelerce mısralar boyu gitmişsin..

Turgut Uyar”





Betimlenemeyen bir çaresizlik hali daha nasıl anlatılabilirdi ki? Kimilerine bir masal gibi gelecek sözler kimilerine doyumsuz bir ışık.

İşte o yüzden bugün benim üzerimde bir halden başka bir hale geçişten almış olduğum ödünç renkler var. Bugün belki söğüt yeşiliyim, gelincik kızılıyım ya da gök mavisi bu değişkenlikte bir önemi yok mu demeliyim?

Kendi tenhalığımda ceplerime sevdiğim şairlerin dizelerini doldururum, bir dua, karanlığıma bir ışık, geçişlerime ilaç niyetine. Rol yapmam daha doğrusu yapamam. Nasır tutmayan parmaklarımı nasırlıymış gibi gösteremem ya da düşsel bir boyutun pembe çizgili yollarında yürüyormuşum gibi yazamam. Yazdıklarımdan ne eksik ne de fazlayım, onlar gibi buğulu, karmaşık kimi zaman anlamsız ve boşum. Rol yapabilenlerle karşılaşınca ise bir durak gülümserim sadece. Ve içimden “şu kurmacasız yazılmış öykülerden oluşan hayatta ne yazık ki kalıcı bir yerin olamayacak diye” hadsiz cümleler kurarım.

Kim bilir hangi geçişten kalma bir gece de göğe atılmış avuç avuç cümbüşler ve yahut fırtınalar var. Onlara uzaktan bakmayı bir masalı dinlermiş gibi hissetmektense, panzehirsiz bir zehirlenmişlik gibi hissetmek niye? Mevsimleri olduğu kabul etmenin, onlara kafa tutmamanın zararı nedir? Kışın bütün soğuğuna rağmen sıcacık bir odanın içinde olmak, ara sıra dışarıya çıkmak üşümek ama sonra o odaya dönüp kışın soğuk nefesine inat odanın sıcak nefesini hissetmenin nesi kötü ki…

Kış ki bütün sessizliklerin anası, renklerin solgunluğu… Kışın sessizliğini dinlerken kendi sessizliğini, kızgınlıklarını biraz ertelemek, biraz kenara bırakmak kimilerine göre morfin verilmiş ağrı anlamına gelse de benim için durmaksızın sızlanmaya yeğ. “Rol yapmadan, kendini unutmadan biraz etrafına bakınabilmek” olur bunun ismi olsa olsa.

Çünkü bunu yapmamak demek; geçişlerini kabullenememek demek, kendi sessizliğinde nefretlerini büyütüp sertleştirmek demek… Ve akabinde reçetesini kendi yorumlayan yarım yamalak bir doktor edasıyla geçişlerinin nedeni olarak gördüğü her şeyi inciterek, kırıp dökmenin o sert geçişlerinden olma yaralarına iyi geleceğini sanmak.

Oysa ağır, gri ve kirli bir yükü omuzlamaktı bu. Ya gözlerinde o grilik, o yorgunlukla, her gün aynı saatte buluşursun ya da gökyüzünde gördüğün bugünün hilalini, yarının dolunayının kıyısında gemiler yüzdürdüğünü kabullenirsin daha en başından, karar senin!




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Vertigo
Mesafe

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
"Bir Bulutla Bir Kağıt Peçete Arasında"

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kaçık [Öykü]


Cezbe Derketo kimdir?

Yazdığım her ne var ise içinde bir arafta kalmışlık, bir muallaklık var . Neden mi? korkarım ki bu hiç bir zaman kesin olarak cevaplanamayacak bir soru. . .

Etkilendiği Yazarlar:


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Cezbe Derketo, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.