Sevgi sabırlı ve yürektendir, sevgi kıskanç ve övüngen değildir. -İncil |
|
||||||||||
|
Bir ağacı kesmişler bir metreyi aşan gövdesi kalmış hiçbir heykel onun kadar görkemli ve güzel duramaz bir bahçenin kenarında insanların durumunu anlatıyor sanki bana, ihtiyarlayan insanları da öylesine işlevsiz hale getirip bir kenarda tutmuyormuyuz ama hala kurumuş bedeni ile bahçede yerini koruyorsa ağaç, yaşlı insanlarımızda düşünceleri ile yönlendirmeleri ile hala hayatlarımızda yerlerini koruyorlar tıpkı bu kökü kalmış ağaç gibi ortası taştan yol olan bahçenin kenarlarına boy boy ağaç dikmişler aralarına gül ve bol yaprakları olan ağaçlarda var büyüklü küçüklü gözüme ,,Japon gülü dedikleri gibi intikam çiçeğide dedikleri gül takılıyor insanlar bu kadar güzel bir çiçeğe neden intikam çiçeği derler ki içi kin dolu intikam dolu insanların bir güzel çiçeğe bakarken bile düşüncelerini onun ismine dönüştürmüşler herhalde diyorum üçgen BİR bahçe kenarına iki bank ve kenarınada güneşten korunmak için birde şemsiye eklemişler ağacın yaprakları dökülmüş bank ve şemsiye yerlerde bulunan dökülmüş yapraklar insanın önce gözlerine oradan yüreğine oradan da düşüncelerine ulaşıyor bu eşsiz güzel görüntü eşliğinde düşünceler en derine inip oradan oraya koşuşan düşünce parçaçıklarına dönüşüyor alıp gitmişken beni bu görüntüler yüce yaratıcının ne kadarda değişikliği sevdiğini fark ediyorum biz insanların ise değişiklikten hiç hoşlanmadığını yanında bulunan ikinci bir insanda ne boy farkı ne renk farkı ne düşünce farkını kaldıramadığını anlıyorum aynı gidişte gideceksin farklı olmak hayatta farklı bir yol izlemek hemen seni toplumun dışına itmek için sebep olabiliyor farklılıklara değişikliklere nasılda kapalı olduğumuzu bu bağnaz düşünceler içinde hayatlarımızı birbirimize nasılda zehir ettiğimizi düşünüyorum . Oysa yaratıcı bir ağaç yaratırken bile renk renk boy boy farklı farklı yaratmış bu zenginlik insanlara hayvanlara bile yansımış insanlarda renk renk değişik değişik doğa dünya bu zenginlikten hep nasibini almış öyle eğlenceli öylesine güzel bir farklılıklar cümbüşü dünya ,,bu kadar değişikliğin içinde hala bağnazca ayırıyoruz ayırmaya ayıklamaya çalışıyoruz ,içimde büyük bir kızgınlık hissediyorum ,dışlarız sözcükleri takılıyor düşüncelerime evet dışlarız bu farklı bir hayat tarzına yapılan bir tehdit olarak kalıyor kulaklarımda duyduğum bir sözcük uzun sürede meşgul ediyor düşüncelerimi artık düşünmek istemiyor örümcek beyinlilere fazlada takılıp kalmak istemiyorum halı sahada bir kuş görüyorum tüm zarifliği ile kuyruğunu bir o tarafa bir bu tarafa döndürerek dolaşıyor o da benim gibi bu bahçenin tadını çıkarıyor olsa gerek diye düşünüyorum ,sonbaharın başladığını bu bahçe sayesinde anlıyorum yapraklarını döken bir ağaç sayesinde beton asfalt duvar kaldırımlar dan başkada çokta şey göremiyorum doğadan yana bahçenin oluşması için sınırların belli olmasını istemişler küçük bodur agaçlar dikerek köşeye denk gelen bir çiçeğin kenarında degişik bir çiçek ve bir başka değişik çiçekle arajman oluşturmuş müthiş bir göründü var bakınca , bana çok güzel görünüyor ortalara çiçekler serpiştirilmiş kenarlarda ağaçlar birisinin yaprakları kırmızı kırmızı, bordo ve koyu yeşil karışımı birisinin kesimi farklı tıraş edilmiş altta bir yuvarlak bırakıp üstünü bir elin sığacağı şekilde kesmişler üstünü ağaç görümünü koruyarak bırakmışlar acaba bu traşından dolayı yanında uzun boyuyla duran çam ağacı buna kınayarak bir bakış fırlattı mı? Bu görüntüleri beynime iyicene yerleştirmek için bahçenin bir köşesine geçip bakıyorum uzun uzun sezsizlikte doğayla bütünleşmek bu olsa gerek diye düşünüyorum insan ister istemiyerek tefekkürede dalıyor uzun uzun bakıyorum sonra başka bir köşesine geçiyor ordanda uzun bir süre değişik bir açıyla bahceyi seyre dalıyorum kahveci adam tuhaf oldugumu düşünüyor olmalı bu arada iki genç bayan geliyor kahvahaneye oturuyorlar onları göremiyorum duvardan ama birazdan hem sesleri hem de içtikleri sigaranın dumanını görüyorum şu güzel görüntünün içinde koyu gri olarak çıkan ve havaya gittikçe açılan bir renkle karışan duman sanki ben zehirliyim dermişcesine salınıyor salına salına yokluğa karışıyor içen insanı da biraz daha yokluğa yakınlaştırmanın verdiği hüzünle,, renk olarak bile sigara dumanı buraya ,bahçeye ve güne aykırı gözüküyor gözüme ve ben ora durduğum sürece iki genç bayan aralıksız sigara içiyorlar aralıksız duman, seyri alemime eşlik ediyor bu arada bahçeden bir adam giriyor geçiş tünelinden geçerek bana dünyaya adım atmak gibi geliyor nedense bu kapı hayata hoş geldin demek istiyorum bizlerde buralardan geçip gidiyoruz işte hoş bir seda da bırakamıcak kadar kendimizle hemhalız demekte istiyorum ama seslenmiyorum hala arada yerimi değiştirerek bahçeye bakmaya devam ediyorum aradaki bu yaşlanmış olan ağaçların kesilip bırakılması çok hoş olmuş değerli birer heykel gibi bahçeyi zenginleştiriyor taşlı yolun sonunda spor için gelen çoçukları barındıran bir ev var herhalde ders görüyorlar orada formaları da yıkanıp iplere asılmış bunu yapan bence bir erkek çünki kadın olsa formaları ipe artmaz mutlaka mandalla asardı dönüyor halı sahaya bakıyorum yola bakan duvarları sarmaşıklar sarmış ve kızılın en güzel tonuyla duvarları kaplamış sarmaşıklar burada da yine estetiklik sanatkarlık işin içine girmiş hiç kimsenin bu kadar becerikli olamıcanı göstermek istemiş yüce yaratıcı ve her şeyde konuşturduğu sanatını konuşturmuş burdada sanatını ve büyüklüğünü gözler önüne sermiş Bahçede siyah kıyafetlerimle ayrık otu gibi ortada farklı kaldığımı düşünüyorum hoş ayrık otluğum her zaman olmuştur bundan da çokta dertli değilim açıkçası ama şuan yeşile dönüşüp bahçeye uyum sağlamak hiçte fena olmazdı ne kadar yeşile de bürünsem bütünleşmek için yapraklarda taksam burayla ruhumun bütünleştiği kadar görüntümün bütünleşmiyeceğini biliyorum , Ve bir yazar olsaydım bu bahçenin içinde günlerimi geçirip çok güzel bir roman yazabilirdim diye düşünüyorum ama ne yazık ki değilim , ve burada hissettiklerimi kağıda dökememenin ama düşüncelerimi yakalamanın huzuruyla bahçeden ayrılıyorum ilk fırsatta buranın görüntülerini fotoğraflamak ve hep saklamak dileği ile.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Suna şimşek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |