Yedi atlı sürdüler atlarını dört nala, arkalarında bıraktılar geldikleri kasabayı. Bir müddet sonra dizginlediler atlarını, kısa bir süre durakladılar. Yolu uzatmamak için bir tepeden diğerine yol aldılar. Nihayet Mehmetin(Lucasın) köyüne vardılar.
Yol boyunca hep köyünü anlattı durdu Mehmet(lucas) anne ve babasını çok özlediğini onlarında kendisini gördüklerinde sevinçten havaya uçacaklarından bahsetti durdu.
-Köyün hemen girişinde soldan ikinci ev bizim evimiz. Dedi Mehmet(Lucas)
Heyecan ve sevinçle öne geçip sürdü atını süratle. Atından inip hemen kapıya yöneldi Mehmet

-Anne ve Babasına seslendi. Tekrar, tekrar, tekrar
Osman ağa ve yanındakiler de indiler atlarından
- biraz bekleyelim hele hasret gidersin Mehmet
Biraz az sonra derken hatırı sayılır bir süre sonra
-Mahmut git bir bak ama edeple dedi Osman ağa
-Hemen ağam
Epey bir süre geçti birbirlerine bakıp kılıçlarını çektiler kınından zira ne Mehmet ne de Mahmut tan ses seda yoktu
Kalan 5 adam 2 guruba ayrıldılar üç kişi arkayı iki kişide ön tarafı aldılar
İçeriye girdiler dikkatli bir şekilde bir hıçkırık ağlama sesi kulaklarına kadar ulaştı bu Mehmetin sesiydi
Bir ses de onu teselli etmeye çalışıyordu Mahmut
Kılıçlarını kınına soktular zira düşüdükleri gibi değildi yaşananlar.
- Abdullah sen git diğerlerine haber ver buraya gelsinler
-Peki ağam
Mehmeti üzen acaba anne ve babasının cansız bedenlerini bulmasımıydı onu hıçkırıklara boğan acının sebebi bu muydu
Ne oldu Mehmet dedi Osman ağa
Kelimeler boğazından geçmiyor hıçkırıklar engelliyordu konuşmasını
-Ağam anne ve babasının odasında kan lekeleri var evde kimselerde yok
-Peki Mahmut konu komşuya soralım Mehmet kalk hadi dedi Osman ağa
Köyde toplam on Yedi ahali saydılar tek tek soralım
-işin aslını öğrenmeden kötü zan yürütmeyelim dedi Osman ağa
Hangi kapıya çaldılarsa Aynı manzara üstelik bazı evlerde daha şiddetli ayrıntılar vardı
-Koskoca köyde kimseler yok bir bilene sormalı akşam olmak üzere bu gece köyde kalalım yarın kasabaya döner gerçekleri öğreniriz dedi Osman ağa
Önce acıkan karınlarını doyurup vaktin edasın ettiler(namazlarını kıldılar)
Mehmet neredeyse ağzına lokma koymadı birkaç lokma o da zorla geçti boğazından tüm gece ayakta kalacaktı zira uyku tutmuyordu nöbetle sabahı etti.
Sabah namazını eda ettiler yol hazırlıklarına başlamadan bir şeyler atıştırdılar
-Osman ağa Mehmet’e kafanı oynatmadan köyün yukarısındaki ormanlık araziye dikkatlice bak
-Mehmet dikkatlice baktı uzun uzun, Uzaktan pek çıkaramadı ama köyden birisi olsa gerek diye cevap verdi.
İçeriye girdiler çok kalmadan atlarına atlayıp köyün girişinden geldikleri yöne doğru yola koyuldular. Gözden kaybolup etraf sakinleşince, Köyü uzaktan gözetleyen genç saklandığı ormanlık araziden, köye doğru inmeye başladı. köye ulaşıp bir haneye daldı. kendi haline dalmışken ensesinde bir el hissetti, çığlıkla haykırdı;
- Beni öldürme ne olur beni öldürme ağlayıp yalvarmaya başladı
-Sakin ol sana zarar vermem ben bu köyde yaşıyordum, dün döndüm. ben Mehmet(lucas)
-Yalan söylüyorsun burada bu isim kullanılmaz beni öldürme ne olur
-Sana zara vermem adım Lucas ama Müslüman olunca değiştirdim kasabadaki peder abim olur
-Doğrumu söylediklerin
-Doğru hadi anlat öncelikle sen kimsin ve burada neler oldu?
Yaklaşık yarım saat sonra Osman ağa ve arkadaşları Mehmet köyün hemen dışında karşıladılar
Mehmet tüm olup biteni anlattı Yedi adam tekrar geldikleri kasabaya doğru atlarını kamçıladılar