14.11.2009 00:21:55
Sadelikler Üstüne Şiir Kitabı
O ŞEY
Şimdi anlıyorum. ölüme az bir zamanım kalmış gibi. Sanki hiç çok olmuşmuş gibi. Bir hastalık hali.. Bir sakatlık. Bir acizlik. Anlıyorum. Devranında; devir değilim.
Sana ulaşmaya emeğim, sarfım boş. Resmin itirazıyım kaleme. Ne mutlu bana. Gözlerimi kapasam, Salsam kendimi. SEN.. Deyiversem. Sende olduğumun müjdesi, Bende olacak.
Bihaberlikten sıyrılıp. Ki sendeydim bihaberlikte ve unutuşlarda, "İns" ile başlayan adımda, Adım gereği, Adım,adım.
Gerisi, Bir akşam evde, Soğuk kış gününü düşlemek, Sıcak mutfakta. Örgü saçlı bir dilberle olmak, Avutucu bir hoşluğunla.
Dışarda, 1800 lerden 2000 lere hayaletler uçuşurken, Bir varıp, bir yok iken. Siyah beyaz, sarı saman kağıda, Resimli, kahramanlar gibi.
O esnada...derken..az sonra..
Ahmet Tunç CAKAR "Sadelikler Üstüne" ŞİİR KİTABI 14-kASIM -2009 cUMARTESİ
07.05.2009 03:37:50
Sadelikler Üstüne Şiir Kitabı
Kendini Bir Halt Yapacakmış Gibi Hissetmek
Arpa biraz fazla geldiğinde;
Yada,
Açlıktan çıkıp,biraz doyunca nefis,
Aç olduğu herhangi bir şeye,
Ve sanınca kendini, "Buğdayın ambarında" ,
İşte orası,
Kendini bir halt yapacakmış gibi hissettiğin,
Resim zamandan.
Uyan ! Kardeşim uyan !
Ne, Hindistan' daki erdi;
Boklu cesetli sularda yıkanan;
Ne, 1920' lerde, gezip dolaşan,
Tek bir karaciğer, yürek;
Adam mevcut 5 milyardan.
Varsa da;
"İstisna kaideyi bozmuyor".
Amaç gerek; keder değil.
Netlik lazım; kaygı değil.
Sadece ne yap, biliyor musun ?
Resimdeki yerini bil.
Çerçeveni sev.
Asıldığın duvarı da.
Gırtlaktan giren,
Bir bardak şarap ise eğer,
Elin gözün; rahat dursun !
Uzak düşlerde,
Bağ sahibi olmaktansa,
Masandaki ekmeğe uzanıp,
Bir dilim alıp,
Koklayıp katmak; katık etmek resme,
Hüzünlerdeki bağ evinden; zenginliğinden,
Yeğdir.
Bilesin....
MUSTAFA Ahmet Tunç CAKAR
07-Mayıs-2009 Perşembe 02:12
İSTANBUL
"Mayıslarda Kış Odamdan Zenginin Gökdelen İnşaatına Bakarken Bir Gece Yarısı"
Şiir Kitabı Giriş
31.03.2009 22:11:37
Sadelikler Üstüne Şiir Kitabı
HEYY ORADAKİ Bugünü bana veren, Ay'ı başımda Hilal eden, Bitmeyen kışı; 2 günde bitiren, ORADA SIN. Yazının, Kalemin, Anlamı. Senin için, Buradayım. Yanlış anlaşılmasın; Faydana değil, Sadece; Senin için. Yüzleştim. Bana denk olan, Küçücük bir kırıntınla. Senin, kırıntın olmaz. Dilim bu kadar. Açıklamama, gerek yok ki. Bu şiir; burda biter, Şiirse Eğer. Mustafa Ahmet TUNÇ CAKAR 31-03-2009 İSTANBUL
31.03.2009 22:11:06
Sadelikler Üstüne Şiir Kitabı
HEYY ORADAKİ Bugünü bana veren, Ay'ı başımda Hilal eden, Bitmeyen kışı; 2 günde bitiren, ORADA SIN. Yazının, Kalemin, Anlamı. Senin için, Buradayım. Yanlış anlaşılmasın; Faydana değil, Sadece; Senin için. Yüzleştim. Bana denk olan, Küçücük bir kırıntınla. Senin, kırıntın olmaz. Dilim bu kadar. Açıklamama, gerek yok ki. Bu şiir; burda biter, Şiirse Eğer. Mustafa Ahmet TUNÇ CAKAR 31-03-2009 İSTANBUL
04.07.2008 01:33:59
Sadelikler Üstüne Şiir Kitabı
KIYAMET HEZEYANI Ne yaptım ? Biliyor musun? Aldım kağıdımı, Bıçağımla ,katladım, Ve kestim. Eski usül. Bir de, Gözümüzü açıp ta, "Merhaba" , dediğimiz; Günlerdeki gibi. Daktilom yoktu o günlerde. Bir selamsız yabancı gibi, Geçip gidiverdi sağ yanımdan. Şimdi imkan var, Ama daktilo devri kapandı. Güzel resimlerde artık, Hayalimdeki daktilom. Bilgisayarım, Bana fransızca şarkılar çalmakla meşguldü. Yarım metre uzağımdaki klavyeye; Üşendim varmaya. Aldım kağıdı, kalemi, Bıçağı; Kestim eski günlerdeki gibi. Yorgunluk, Zamansızlık, Eş zamanlılık, Mide,karaciğer, Beyin, Bir de göz, Bir de gönül. Eser bir yerde ilham, Kaderde varsa, yazar el. Gönül çaresiz. Kalp, zamanların bekçisi. Ruh eşzamanlı ister istemez. Şiire diye başlarsın. İyi de ? Bu duvar değil ki. Tuğla, sonra bi tuğla daha, Öresin. Gözlerin, Sadece , Bir fikir suçlusu gibi; Şahitlik eder olacaklara. Buna şiir de dahil, Sen yabana atsan da. Gel, gülüm. Yaşa, gülüm. Öğren, gülüm. Şaşır, gülüm. Öl.. Gülüm. Toy değilsin. Toy üstü de değil. Geldiğinde neysen, osun. Gelirken o vardı, Gideceksin, o var. Öyleyse, Sana benzeyene, hoş gözle bakmak, Belki tek vazifen. Ağla. Gönlüm ağla. Şarkıya ağla. Şizofren olup, Dedemli, Denize giren develi; Şiire ve onu yazan şaire ağla. Onun kadar, Delirme özgürlüğün olmadığına ağla. -Yorgun bedenim. -Ellerimdeki, ağır alış veriş torbaları. -Bayramınız olsun. Artık ne eve gitmeye lüzum var, Ne de sizi taşımaya. -Ey kollarımdaki ağır yük. Bırakıyorum sizi. -Artık, açlığı düşünmeyeceğiz. Yada belki yarını da. Ben alışverişten dönerken, Kıyamet koptu..Karşıyakalı Ahmet Tunç CAKAR 4-Temmuz-2008 Cuma "Sadelikler Üstüne Şiir Kitabı"
22.03.2008 16:58:24
Sadelikler Üstüne Şiir Kitabı
ÇAMAŞIRDAN FELSEFE OLMAZ MI ? Çamaşır makinesi arıza yaptı. Ah..Bel fıtığım, Oy..Boyun fıtığım, Vay..Sağ elimde yerinden kayan, Kemik, kıkırdak. Bilsen de her şeyin gerçeğini, Daha da doğrusu, Ancak algılayabilsen ucundan birazcık, Başka bir platformda bildiğini, Aslında. Çaren de yok, yaren de, İnsan denen bu formda. Yiyen, içen, şeçen, Ayıran, seven, sevilen, Doğurtan, doğuran ve ölen. Haa..Bir de, elde çamaşır yıkayan.. Yok işte yok. Gerçek yaren yok. Sadece "Dost' un" gülümsemesini, Hissedersin ruhunda. Ki bu şiirde, adı öyle onun. Var mı beğenmeyen ? Of, of derim güncelimde. Çünkü, çamaşır makinesi bozuldu. Git gide, dağılıyor, Adı yaşlanmak olan. Kim yıkayacak onca çamaşırı, Ya bir gün ben de bozulursam ? Karşıyakalı Ahmet Tunç CAKAR 22-Mart-2008 ISTANBUL"Sadelikler Üstüne" şiir kitabı.
18.02.2008 18:26:00
Sadelikler Üstüne Şiir Kitabı
ABDAL IN ŞİİRİ
Merkezde ışık.
Dışında bir kağıt fener.
Üstünde 5 milyar delik.
Git denilen hedef menzile,
Sızan ışıklar.
Adı Abdal olmuş ,
Rüzgarın esip,
Güneşin orada da doğduğu,
Bambaşka bir yerde.
Gözlerdeki ışık,
Aynı değil mi ?
Onunki de ;
Abdal dan bakıversin,
Görebildiği yere kadar.
O bilemez kendini,
Kendinin de,
Ondan haberi olmaz.
Adı üstünde;
Abdal o.
Söyler, yazar sadece.
Ahmet' ten bi laf / ISTANBUL / Tarih, zamansız.....
16.02.2008 06:46:51
Sadelikler Üstüne Şiir Kitabı
UYKUDAN ÖNCE, SAYIKLAMA, SABUKLAMA
Biliyorum, zaman kısa.
Biliyorum, ben şu anda şarhoş olsam da,
Hala dönüyor, dünya denen bu kaya parçası,
Devasa bir hidrojen bombasının, etrafında..
Onu da biliyorum.
Biliyorum..Hapisim hala beden denen,
Bu üç kuruşluk,
Mükemmele yakın makine içinde.
Biliyorum..”Biliyorum” dememem lazım.
Aslında bilmiyorum !
Kaygılarım, geleceğe dair..
Kafaya taktığım, geçmişlere ait..
Yaşadığım an, kurallı.
Bilmiyorum..Kuralı gerektiren,
Hangi kutsal zamandan, hangi andı ?
Kafamda, kafa da var.
Midem de, bir mide de.
Benden bir önceki,düşünmüş..
“Ne bok yiyeceğini” bilememiş.
Kabullendim..Bu iş böyle..
Kaygım yok ki, bi bok yemek için illa ki.
Gün ortası tozlu sıcak caddede,
Sürterken, ruhum uçmuş bezginlikten.
Islak akşam üstünün sahil kumu,
Yada, huzurlu bir evin, yine akşam üstü,
Islak çimenini, düşlemişim. Bir vakit, bir şiirimde,
Çıplak ayakla.
Demişim ki;
Ülkem...”Ahırda eşekler tepişir, atlar ezilir” misali,
Bitmeyen 5 nisan lara, krizlere girerken,
Suç ise eğer, sırta vurulan eyer gibi bu zamanlarda,
Huzurun 1 dakikasını düşleyip,
“Herşey güzel olacak” demek.
Sokaktaki insanı kim suçlar ?
Şair geldim, şiir oldum gidiyorum.
Herşey gerçek, herşey izafi.
Biliyor musun,
Ey deli ruhum ve gerçekliğim ?
Bilmemeyi ne çok isterdim..
1930 larda falanca olarak yaşayıp,
Kör cahil ama mutlu olmayı.
Hadiii..Uyu artık...
Sarhoşluğun geçmeden.
Büyük şiir, yazılmadan bir sayfa daha.
Rutinlere güç topla.
Lazım olacak galiba.....
Karşıyakalı Ahmet Tunç CAKAR
16-ŞUBAT-2008 Cumartesi
Saat : 06.34 ISTANBUL
09.01.2008 01:50:10
Sadelikler Üstüne Şiir Kitabı
Bir Hayal Düşün Var Olduğun
Varsın,
Bak ne görüyor gözlerin ?
Canını sıkan gerçekleri mi;
Yapınca inanamadığın işleri mi;
Gerçekliğini küçümsediğin ?
İnan gerçek olduğuna artık.
Biri gelip, itip kakmadan inan.
Zaman azalıyor,
Zamanın gerçekliğine inan.
Korkma, kimse alıp kaçmaz;
Bir türlü kıyamadığın,
Şu delinin delisi ruhunu.
Derdin ne biliyor musun ?
Bilmek, algılamak yetmiyor işte,
Kör müsün ?
Azıcık ta; var olmayı iste, Var edenden.
Öyle de; böyle de; Varsın madem.......
Karşıyaka'lı Ahmet Tunç CAKAR
09-Ocak-2008 Çarşamba Saat:01:48
Halen Yaşarken..
14.08.2006 17:12:18
Sadelikler Üstüne Şiir Kitabı
Üç Beş Parça Oyuncak ve Kara Kırık Kalem
Üç beş parça oyuncaktı.
Elindeki, dilindeki,
Aklında ve fikrindeki.
Topladı hepsini bir araya.
Saydı, saydı.
Bir türlü geçmedi "Beş" i.
Sözü de beşti,
Son sevgilisi de, beşinci.
Bir elin parmağı kadardı hepsi.
İşi gücü, bütün konusu.
Hatta, hakkındaki dedikodusu.
"Ne aptalca ve yavan" diye,
İstemeden, fısıldayıverdi geceye.
Bir nefesle verdi,
Tüm sıkıntısını odaya.
Kış ortası açık pencereden,
Uçup gittiler uzaya.
Komikti. Entropi hiç etkilenmedi bundan.
İşi, dağınıklık üstüne.
Milyon kere nefeslese,
Muhtemeldir,
"Daha yok mu ? Göndersene ! "
Diyecekti.
Sonra, uyku gelip esir etmeden,
Üç aşağı, beş yukarı,
Takriben, Üçü beş geçe,
"O" sabaha doğru,
Aldı eline kırık bir kurşun kalem,
Yazdı tüm bunları duvara.
Gitmiş olanın resminin tam yanına.
Gün doğmadan,
Söktü resmi duvardan.
Duvarda çerçevenin izi ile,
Kırık kara kalemin,
İmzaladığı şiir kaldı..
Karşıyakalı Ahmet
14-Agustos-2006 İstanbul
"Sadelikler Üstüne Şiir Kitabı"
Not : Sadelikler üzerine felsefe yaparken değil,
Üstümüze gelen sadelikleri müteakip, üstünden
miadını solduracak zaman geçmeden, basit ve boş muhtevasını yazar iken..
10.08.2006 17:42:55
Sadelikler Üstüne Şiir Kitabı
GİTMENİN SADELİĞİ
Kutu kutu evlerim var.
Fersah fersah felsefem.
Hayırsız sevgililerin,
Efsunlu anıları bile,
Gömlek cebimde.
Elden ne gelir?
Bunlar da benim payıma düşen,
"Üç beş parça oyuncak",
Sıkılmasın Ruh diye,
Beklerken zamanını.
Sonra, ona da bir şiir yazarım.
Ben mi, fakirim ?
Yada şöyle sorayım,
Ben mi, zenginim ?
Ne farkediyor ki ?
Aldığımız bir kaç tad,
Kısacık ve zimmetli günlerden.
Topla ve topla,
Elde var kaç ki?
Bir gün ölürken,
Şahadetten sonra,
Beethoven'in bir teması,
Geçer belki akıldan.
Derken bırakıveririz,
Onları bile.
Çünkü, ses te buraya ait,
Düşünce elektromanyetiği de.
Akıp giderken,
Geldiğimiz orjine geri,
Uykuya dalarken,
Söylenen söz gibi.
Belki geçişte başlar,
Ve orada son bulur bir cümle:
"Ve Aleykum Selam.."
Karşıyakalı Ahmet
10-Agustos-2006
Sadelikler Üstüne Şiir kitabı açılış şiiri.
SEVGİ VE SAYGILAR.
KARŞIYAKALI AHMET...